Hayatınızda kırık dökük yaşadığınız anlar sizi mutlu edecek yaşantının giriş kısmı olabilir mi?
Yoo ,Pollyanna değilim. Lakin acıdan beslenmenin şahane hatlarını biliyorum.
Misal paramparça olmasaydı içim, kendi kendime yazan olacak, asla kitap çıkartmayı düşünmeyecektim.
Eski kocası kilolarıyla dalga geçmeseydi bugün mankenlik ölçülerine sahip olamayacaktı Mine.
Başına o trafik kazası gelmeseydi,dünyayı dolaşmayı erteliyor olacaktı yine Murat.
Eğer bir evladı olabilseydi , koruyucu anne olmayı aklından geçirmeyecekti Selma.
Japonların benimsediği Kintsugi sanatı da tezimi doğruluyor. Kintsugi’de kırılan nesneyi eskisinden daha mükemmel hale getirmek için çatlaklar altınla birleştirilip onarılıyor.
500 yıldır süregelen bir gelenek olan bu teknik, verdiği derin hayat dersiyle de hayranlık uyandırıcı değil mi sizce?
Kitsugi sanatı, wabi-sabi anlayışına dayanıyor. Wabi-Sabi, hiçbir olayı kusur olarak görmüyor, tam tersi ona göre hayat tüm unsurları ile değerli.
Kırılmanın izleri saklanmıyor, vurgulanıyor.
Vakit, yaraların izinden utanmayıp onları tecrübe olarak saklama zamanıdır.
Öptüm acılarınızdan.