Erkmen'e göre operasyonla Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde kalıcı bir denge değişikliği sağlayabilir.
Suriye'nin kuzeyinde yer alan Afrin'e yönelik operasyonun hedefinde neler var?
Türkiye açısından operasyonun kısa ve uzun vadeli hedefleri olduğu söylenebilir. Kısa vadeli ilk hedefi sadece Afrin ilçe merkezini değil civarındaki alanı da PYD'nin kontrolünden alıp, bölgeyi kendisi için tehdit üreten yapıdan temizlemek. Bu kısa vadeli hedefe ulaşılabilirse, iki yeni ve uzun vadeli hedef öne çıkacak. Bunlardan birincisi PYD'nin gelecekte Suriye'nin kuzeyinde kontrolünü sağlamlaştırması ve kalıcı hale getirmesi halinde dahi etki alanını sınırlamak. İkinci uzun vadeli hedef ise, Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi yerel halkla birlikte yeni bir idari düzen kurulması. Eğer Azez ile İdlib'in doğusu arasında doğrudan bağı bulunan bir bölge kurulabilirse bu muhalifler için yeni bir alan oluşmasını sağlayacaktır. Bu tür bir sonuç, Suriye'deki muhalif grupların Türkiye'ye olan desteğinin artmasına ve bölgedeki Türkiye etkinliğinin kalıcı haline gelmesi açısından önemli olabilir. Bu nedenle, şu anda bu hedefler çok uzakta olsa da harekatın başarılı olması halinde sonuçları açısından Suriye'nin kuzeyinde kalıcı bir denge değişikliği anlamına gelebilir.
TSK'nın jetlerle vurmaya başladığı Afrin'e yönelik operasyonun ne kadar sürmesi bekleniyor?
Operasyonun süresi ile Rusya'nın yaklaşımı arasında yakın bir ilişki olacağı söylenebilir. Eğer Türkiye, Rusya'dan kapsam ve süre bakımından destek görürse o zaman sahadaki taktik şartlar belirleyici hale gelecektir. Bu nedenle Türkiye için operasyon ne kadar kısa sürerse o kadar iyi. Ancak, sivil kayıplardan kaçınabilmek için gösterilen azami dikkat süreyi uzatacaktır. Türkiye, operasyon sırasında Rusya tarafından yaratılan zorluklarla karşılaşmazsa operasyonun farklı aşamaları olacağı söylenebilir. İlk andaki izlenim, karadaki çatışmanın başta Azez-Afrin'in doğusu-Tel Rifat hattında yoğunlaşacağını gösteriyor. Ancak, kuzeyden Bülbül, kuzeybatıdan Karababa ve güneybatıdan Cinderis üzerinden de karada çatışmaların başlaması beklenmeli. Bu durum önce kırsal alanda yoğunlaşan bir askeri operasyonun olacağını gösteriyor. Ancak bir süre sonra çatışmanın Türk ordusunun ve ÖSO'nun ilerlemesi ve YPG'nin de şehirlere çekilmesiyle birlikte bazı yerleşim merkezlerinde meskun mahal çatışmasına dönüşeceği söylenebilir. Dolayısıyla operasyonun birkaç gün içinde hızlıca bitmesinden ziyade sahadaki çatışma şartlarına ve hedeflerin niteliğine göre birkaç haftadan az olmayacağı beklenebilir. Türkiye'nin kısa sürede, kolay ve net bir zafer kazanması YPG açısından moral çöküş yaratabileceğinden önemli bir dezavantaj yaratacaktır. Üstelik, PYD operasyonu siyasi bir propaganda savaşına dönüştürmeye çalışacaktır. Bu çerçevede, YPG'nin çatışmayı zamana yaymaya çalışacağı söylenebilir. Elbette, bu değerlendirme sürecin sadece Afrin kısmını kapsıyor. Eğer Menbiç'i de içerecek olursa operasyonun süre ve kapsam açısından büyük bir değişim geçireceği unutulmamalı.
"Zeytin Dalı" olarak adlandırılan Afrin operasyonunda karşılaşılabilecek en büyük zorluklar nelerdir?
Operasyonun üç temel zorluğu bulunuyor. Birincisi kritik dış aktörlerin desteğini almak. Elbette bu TSK'nın işi değil. Ancak bu desteğin olması ya da olmaması TSK'nın işini kolaylaştıracak ya da zorlaştıracak. Özellikle hava sahasının sürekli kullanılması TSK için hayati önem taşıyor. Uçak ve helikopterlerin kullanılması operasyonun kaderini etkileyecektir. İkinci zorluk, hava şartları. Özellikle kırsal alanda hava şartlarının TSK'yı zorlaması ihtimali atlanılmamalı. Ancak muhtemelen en büyük zorluk zaman baskısı altında meskun mahalde operasyon yapmak olacak. Operasyonun süresinin uzaması Türkiye'yi Rusya, ABD ve diğer devletler tarafından uluslararası bir baskı altına alabilir. Buna karşılık, YPG, önceki deneyimleri ışığında sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak ve el yapımı patlayıcılarla kayıp verdirmek gibi yöntemlerle TSK'yi zorlamaya çalışacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin operasyonunu Menbiç'e yönelik bir operasyonun takip edeceğini açıkladı. Peki, bu ne anlama geliyor?
Menbiç'e yönelik bir operasyonun kaderi Afrin'deki gelişmelere bağlı olacak. Sonuçta Fırat Kalkanı Bölgesi'ndeki ekonomik durum ve siyasal dengeler açısından Menbiç hep önem arz etti. Türkiye, bu bölgeden Fırat Kalkanı'na yönelik bir tehdit algıladığını hiç gizlemedi. Fakat, Menbiç'te denklem Afrin'den çok farklı. Afrin'de temel belirleyici nasıl Rusya ise Menbiç'te ABD. Bu nedenle Türkiye, Afrin'de hedefine az maliyetle kısa bir sürede ulaşırsa PYD'yi Menbiç'ten çıkarmaya girişebilecektir. Ancak, şimdiden Menbiç'i konuşmak için erken. Aynı anda iki tarafta operasyon yapmanın askeri maliyetinin ötesinde siyasi maliyeti daha yüksek olabilir. O nedenle Menbiç, Afrin'deki gelişmelere paralel olarak ortaya çıkacaktır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |