İzmir'de anne Melisa Sinem Akcan'ın 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı evde çıkan yangın faciaya döndü. Evde yalnız olan çocuklar alevler içerisinde kalarak yan yana hayatlarını kaybettiler Acı olay sonrası Odatv, "İzmir'deki yangın faciasında Odatv muhtara ulaştı... Anne ve babanın suç dosyası kabarık çıktı" başlıklı haberinde çocukların anne ve babasının suç dosyasının kabarık olduğunu ve aileye dair çeşitli iddiaları kaleme aldı. Odatv'nin bu haberine ise medya ombudsmanı Faruk Bildirici'den itiraz geldi.
Bildirici bugün kaleme aldığı yazısının "Beş çocuğu ölen kadını karalama hafifliği" başlıklı bölümünde Odatv'nin haberine de yer vererek medyaya çeşitli eleştirilerde bulundu.
OMBUDSMANIN ELEŞTİRİSİ
Odatv'nin haklı bulduğu Bildirici'nin eleştirileri şöyle:
"Melisa Sinem Akcan, kocası hapiste yalnız bir kadın, yardımlarla ve hurda toplayarak ayakta kalmaya, çocuklarına bakmaya çalışıyor. Hurdaların parasını almak üzere giderken evde yalnız bıraktığı beş çocuğu elektrik sobasından çıkan yangında ölüyor.
Böylesi vahim bir olayın ertesi sabahı henüz daha ayrıntılar belli değildi. Habertürk TV’deki Para Gündem programında olay yerinden bildiren muhabir, yangını anlattıktan sonra sözü anneye getirdi; 'Anneyle ilgili farklı iddialar var. Madde kullandığı da iddia ediliyor. Tüm bunlar araştırılacak'.
Anneyi suçluyordu ama anlaşılan elinde somut bir bilgi yoktu, o nedenle 'iddia ediliyor' diyordu. Kime, neye dayanarak iddia edildiği belirsizdi. Hem de henüz araştırılmamış bir iddiadan söz ettiğini kendisi söylüyordu.
Aynı 'iddia' öğleden sonra Odatv’nin 'İzmir’deki yangın faciasında Odatv muhtara ulaştı. Anne ve babanın suç dosyası kabarık çıktı' haberinde de dile getirildi:
'Anne Melisa Sinem Akcan’ın da kâğıt toplayıcılığı yaptığı, çocukları evde yalnız bırakıp kapıyı kilitleyerek geceleri çalıştığı, suç kaydı olduğu ve uyuşturucu kullandığı öne sürüldü'
Haber mahalle muhtarı Ahmet Çokyaman ile konuşmaya dayanıyordu ama bu cümle doğrudan muhtarın ağzından verilmemişti. Muhtemelen muhtar, kadının uyuşturucu kullandığı sözünün sorumluluğunu almak istememişti ya da emin değildi söylediğinden.
Daha sonra birçok haberde Melisa Sinem Akcan’ın 'hayvan hırsızlığı, yaralama, kişilerin huzurunu bozma gibi suç kayıtları' olduğu yazıldı. Uyuşturucu iddiasını tekrarlayanlar da oldu.
Gazetecilerin böylesi vahim bir olayda sorumlu araması son derece doğal. En başta devlet olmak üzere belediyenin, akrabaların, babanın ve elbette annenin de sorumluluğu, yanlışları da sorgulanır. Ancak bu sorgulamanın somut bilgiye ve belgeye dayanması gerekir.
Melisa Sinem Akcan’ın uyuşturucu kullandığı ise birilerinin dile getirdiği bir 'iddia'. Araştırılıp doğrulanmamış. Muhtar, amca ya da bir komşunun söylemesi haber olmasına yetmez, yetmemeliydi. Kaldı ki, Sabah’taki haberde Melisa Sinem Akcan hakkında bugüne değin 'uyuşturucu ya da yüz kızartıcı bir suçtan işlem yapılmadığı' bilgisi de yer alıyordu.
OMBUDSMANDAN UYARI
Üstelik öyle ya da böyle beş çocuğunu kaybetmiş bir anne bu iddianın hedefindeki insan. Daha da özenli olmak gerekirken uyuşturucu kullandığı 'iddiası'nı tedavüle çıkarmak vicdanları kanatacak bir davranış. Doğrulanmamış bir 'iddia' üzerinden bir insanı karalamış, çocuklarının ölümünün bütün sorumluluğunu da onun üzerine yıkmış oluyoruz.
Onu -istemeden de olsa- 'kötü kadın' olarak sunan gazeteci arkadaşlara, DHA’nın 'Çocuklarım gözümün önünden gitmiyor' haberini okumalarını öneririm…"
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...