TURKTIME / Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), George Floyd’un gözaltına alınırken öldürülmesi ile başlayan ve günlerce süren protestolar, Jacob Blake'in Wisconsin eyaletinde polisin sırtından vurarak felçli kalmasına yol açmasıyla birlikte yeniden tırmanışa geçti ve ABD'nin bir çok eyaletine yayıldı.
Can kayıplarının da yaşandığı IRKÇILIK karşıtı gösteriler, ABD’nin bir türlü çözemediği veya çözmek istemediği bu kronik sorununu yeniden gündemin en üst sırasına taşıdı.
GÖSTERİLERİN TEMELİNDE NE YATIYOR ÇÖZÜM NE?
Irkçılık karşıtı gösterilerin temelinde geçmişten günümüze kadar gelen politik uygulamaların yanı sıra yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını sırasında iyice ortaya çıkan siyahilerin yaşadıkları işsizlik sorunu ve ekonomik problemler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Sorunun çözümü ise köleliğin kaldırılması ve sonrasında siyahilerin binlerce can vererek kazandığı yasal hakkların uygulanmasının yanı sıra siyahilerin ekonomik açıdan güçlenmesini ve toplumsal yaşama uyum sağlamasını kolaylaştıracak pozitif ayrımcı politikaların uygulanmasıdır.
ABD'DEKİ KÖLELİĞİN KISA TARİHİ
İlk siyahilerin Amerika kıtasına getirilişiyle ilgili çeşitli görüşler mevcuttur. Bu görüşler içerisinde en çok kabul göreni, Portekizli sömürgeciler tarafından rehin alınan 20 kadar Angolalı’nın (Orta Afrika'da yer alan bir ülke) 1619’da İngiliz sömürgesi olan 13 Koloni'den biri olan Virginia’ya getirilmesiyle başlıyor.
Siyahilerin Amerika Kıtası'na getirildiği ilk dönemlerdene İngiliz sömürgesi Virginia Kolonisi'nde ne de başka bir kolonide tam anlamıyla bir kölelik sistemi mevcut değildi.
Bu durum 1600'lü yılların sonlarına değişmeye başlamış ve birçok koloni, köleciliği yasallaştırarak hızlı bir köle piyasası oluşturmuştur. 1750 yılın gelindiğinde Amerika’daki bütün kolonilerde kölelik yasası yürürlüğe konulmuştur.
1860 yılındaki başkanlık seçimlerinde kölelik sistemine karşı olan Abraham Lincoln, zorlu bir yarışın ardından başkan seçilmiştir. Bu gelişme aynı zamanda bütün ülkede büyük bir değişimin habercisi olmuştur.
Kölelik karşıtı tavrından ve kölelik sisteminin kesinlikle kaldırılması gerektiği yönündeki söylemlerinden dolayı Lincoln’un başkanlık seçimini kazanmasından hoşlanmayan ABD'nin Güney’deki 11 eyalet ABD'yi oluşturan Birlik’ten ayrılarak farklı bir birlik kurmuştur.
Bu gelişme sonrası ABD, Güney ve Kuzey olarak ikiye bölünmüş ve ABD tarihinde Güney-Kuzey Savaşı olarak bilinen savaşı başlatmıştır. Savaşı köleliği kaldıracağını söyleyen ve Kuzey Eyalatlerinin desteklediği Lincoln kazanmıştır.
Savaş sonrası ABD Kongresi köleliğin kaldırılmasını içeren düzenlemeleri hayata geçirmiş. Lincoln, 1865 yılında köleliği resmen kaldırmıştır. ABD tarihi açısından büyük bir adım olan bu değişiklik, kölelerin sorunlarını çözmek için yeterli olmamıştır.
Toplumun en yoksul kesimini oluşturan siyahların kölelik durumları bu yasadan sonra da kısmen devam etmiştir. Köleliğin resmen kaldırılmasından sonra ek yurttaşlık haklarının tanınması gibi birçok anayasal değişiklik yapılsa da bu düzenlemeler sorunun tam anlamıyla çözememiştir.
IRKÇILIKLA MÜCADELENİN EFSANE İSMİ MARTIN LUTHER KİNG
Ayrımcı politikalara karşı başlattığı mücadele öne çıkan siyahi papaz Martin Luther King’in I have a dream! (Bir hayalim var!) konuşması 1900'lü yılların ortalarında siyahilerin özgürlük ve eşitlik mücadelesini bir kez daha başlatmıştır.
King, hayatının neredeyse her aşamasını siyahilere karşı uygulanan ayrımcı politikalarla mücadeleyle geçirmiştir.
King’in 28 Ağustos 1963’te 200 bin kişiye hitap ettiği 'Bir Hayalim Var' konuşması:
Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.
Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. "Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır."
Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir rüyam var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir rüyam var benim.
Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.
Bugün bir rüyam var benim.
Bir rüyam var. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintilerle çıkıntılar düzleşecek ve Allah'ın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu.
Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran âhenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde bir gün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız.
İşte o gün Yüce Allah'ın bütün kulları, yepyeni bir anlamla söyleyecekler bu ilâhîyi:
Benim ülkem, senin ülken
Özgürlüğün güzel yurdu,
İşte söylüyorum sana:
Atalarımın öldüğü toprak burası,
Şehitlerin gururu olan toprak,
Her bir dağın yamacından,
Özgürlük yankılanacak.
Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşmesi şarttır. Öyleyse New Hampshire'in dev tepelerinden yankılansın özgürlük. New York'un ulu dağlarından özgürlük yankılansın...
Her bir dağın yamacından yankılansın özgürlük.
Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün Allah'ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilâhîsini söyleyecekler:
Sonunda özgürüz! Sonunda özgürüz!
Şükürler olsun Ya Rabbim!
Sonunda hepimiz özgürüz!
IRKÇILIK NEDİR?
Irkçılık, insanlar arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna inanmaktır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...