Polat Grubu açısından 2018'de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Adnan Polat, bu yıl turizm ve sanayi tarafında şirketlerinin döviz girdisi olduğu için bir sıkıntı yaşamadığını ancak kur ve faizlerde yaşanan yükselişin fiyatlara yansıtılamaması ve talepte yaşanan daralma nedeniyle gayrimenkulde beklentilerinin etkilendiğini ifade etti.
Grup olarak 2018'de hedeflerine ulaştıklarını, bazı şirketlerde bütçelerin üstüne çıktıklarını aktaran Polat, "Grubumuzun 2018 toplam cirosu yaklaşık 2.4 milyar TL olacak. Tabii özellikle sanayi ürün ihracatı ve turizm gelirlerimizin ciromuza büyük katkısı olduğunu söyleyebiliriz. 2019'da ise ciromuzun 2.9 milyar TL civarında olmasını hedefliyoruz" diye konuştu.Polat, 2019 için enflasyonu göz önünde bulunduran bir büyüme hedeflerinin olduğunu, bütçelerini de buna göre hazırladıklarını kaydetti.
Konut sektörü açısından için 2018'in beklentilerin altında bir yıl olduğunu belirten Polat, her şeye rağmen gayrimenkulde konut satışı açısından bir önceki yıl ile hemen hemen aynı rakamlara ulaşılacağını ya da bu rakamların çok az gerisinde kalınabileceğini söyledi.
'BANKALARIN ELİNDE YARIM KALAN ÇOK SAYIDA GAYRİMENKUL OLABİLİR'
Polat, "Son 5-6 ayda satışların azalması ve nakit akış dengesinin bozulması, gayrimenkul sektörünü zorladı. Bütün inşaat sektöründeki en büyük problem şu anda nakit dengesinin ve gelir ve gider dengesinin bozulması. Bunun için bu işi ciddi olarak yapan firmalara muhakkak ki bankaların destek vermesi lazım. Yoksa bankaların elinde yarım kalan çok sayıda gayrimenkul olabilir" ifadelerini kullandı.
Polat, gayrimenkul sektörünün birçok sektörle bağlantısı bulunduğunu, yaklaşık 200 alt sektörü etkilediğini ve çok sayıda kişiyi istihdam ettiğini anlattı. Gayrimenkul sektöründeki yavaşlamanın, hem istihdamı hem sanayi sektörünü olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Polat, şöyle devam etti:
"Buna mahal vermeden, hem bankaların daha çok destek olması hem de hükümetimizin bu yönde sektörü desteklemesi gerekiyor. Akıllı olan şu dönemde ihtiyacı varsa veya yatırım yapacaksa gayrimenkule yönelir. Biz bunları yaşadığımız vakit 100 liralık değeri olan bir mal 50 liraya satılıyor. Bugün alan 2 sene sonra 100 liraya satıyor. Bu, yatırımcı için hem fırsat hem de bir imkan. Bunu kullanmaları lazım. Benim arzu ettiğim; faiz ve enflasyonun düşmesi, dövizin TL karşısında fazla değer kazanmaması ve Türkiye'de ekonomik istikrar olması… Bu istikrarın oluşması lazım ki biz de önümüzü görüp buna göre gelecekle ilgili plan yapalım."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...