İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV'de İlker Karagöz ile Çalar Saat programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akşener'in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Asgari ücret, Ocak ayında tekrar açlık sınırına düşecek. Gıdaya erişim, ısınma, elektrik büyük problem. Çocukların durumu çok kötü. Yoksul ailelerin çocuklarında bodurluk başladı, proteinsiz beslenmeden.
Biz çocuklar için hiç değilse bir öğün yemek verilsin dedik ama olmadı.
Ben köyden çıkıp geldim, Erdoğan Kasımpaşa'dan geldi. Eğitimle sınıfsal geçirgenliği sağladık bizim gibiler bunları unutmamalı. Ama Sayın Erdoğan Saray'a gitti. Saray kendi içinde ayrı bir dünyadır.
Ben gezerken beş farklı emekli maaşı vardı. Hem SSK'nın hem BAĞKUR'un dedik ki en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olsun, o oldu. Ama aynı zamanda işverenin de yükünü siz ödeyin hiç değilse yarısını ödeyin ama tamamının ödenmesi çok daha faydalı.
Maliyet yükseldi, kiralar uçtu, elektrik, doğal gaz uçtu, bütün maliyetler uçtu ve buna karşın alım gücü düştü.
'5 MÜTEAHHİDE VERDİKLERİNİZİ YOKSULLARA VERSENİZ NE OLURDU?'
Sandıkta göreceksiniz. Bir de ‘onlar’ diye bir kavram var. Onlar diye bir şey yok. Bu millet için çalışıyoruz. Vergiler yüzünden sizin de maaşınız gitti. Bu vergileri ayarlamak gerekmiyor mu? Biz öneriyoruz, yapmıyorlar. Somut probleminize çözüm üretiyoruz, siyaset budur. Parmak sallayan pis dil sonuçta Saraylara tıktı, her şeyi ben yapayım oldu. Ama görüyoruz ki sayın Erdoğan vatandaşı ile tamamen koptu.
20 Ocak 2020’de başlamışım, bugün aralık ayının sonundayız. O zamandan bu zamana en sert AK Partili kardeşlerimizden en doğru bilgileri aldık. Düşmanca bir kullanmadan dertleri dinlediğiniz zaman en doğru önerileri onlardan aldık. Bu zamana geldiğimizde o esnafların büyük bir çoğunluğu AK Parti’den koptu, dükkanlarını kapattı. İkinci turda gördüğüm kadarıyla 10 işçi çalıştırılıyorsa yarısı gitmiş. Diyorlar ki alım gücü düştü. Pandemide maliyeti 50 liraysa 75 lira oldu. Ama vatandaşın alım gücü böyle değil.
Bunların tamamı çözülür. İsrafı, yandaş kayırmayı bırakacaksınız. Kur korumalı mevduat sistemine gidecek para 200 milyar dolar. Merkez Bankasına maliyetini sorduk, atanmış memur cevaplamadı.
Çocuğunun yanına öğlen yemeği koymakta zorlanan aileler var. Ne olurdu o 5 müteahhide verilen paralar yerine o çocuklara beslenme verseydiniz?
Bizimki Katar'a gitti. Futbol seviyor tamam, Arjantin şampiyon oldu. Oranın devlet başkanı evden izledi, incileri mi döküldü.
'ERDOĞAN İÇİN TAZMİNAT ÖDEDİM'
Benim Emine hanımla olan sistemimiz başka. Başından beri Sayın Erdoğan’a yapılan haksızlığın karşısında olmuş bir kişiyim. Şiirin suç olmadığını söyledik. Ben o zaman DYP’de Genel Başkan Yardımcısıydım. Bizim hakkımızda fezlekeler verildi. Ben 2 defa tazminat verdim. Refah Partisi’ne açılan kapatma davasına karşı olan çok sert beyanatı ilettik. Sonra bize tazminat davası açıldı. Hem onun için hem de Erdoğan için tazminat ödedim. Ben çok tazminat ödedim. O zamanki parayla yanlış hatırlamıyorsam her biri için 3,5 milyar lira tazminat ödedim. Benim eşim yazar her şeyi, paraları o ödediği için. Bu bir dayanışma meselesi. Anayasa Mahkemesi kapatma davası açmış, sayın Erdoğan hapse girmiş, DYP’nin Genel Başkan Yardımcıları bu karşı tutum almış.
'KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZÜ BENİ VE ARKADAŞLARIMI İNCİTTİ'
İkili bir sistem o. Normalde sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği söz oraya gitmekle alakalı değil. Oraya giden söz genellikle tırnak içinde kurmaylardan geldi. Bu beni ve arkadaşlarımı incitse bile kenara koyduk. Sayın Kılıçdaroğlu’nun gazetecilerle yaptığı toplantıda sorulan soru aslında sayın Kılıçdaroğlu’na söylediğim ve kamuoyu ile paylaştığım bir söz. O nedenle bu söz yeniden ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu da içişlerine karışmakla ilgili bir söz söyledi. Burada içişlerine karışmak yok. 6’lı masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu içişlere karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsız.
İmamoğlu çökme işiyle karşı karşıya. Kaldı ki o masadan bir aday çıkacağına göre ve hiç konuşulmadığı için bunu burada konuşmak doğru değil.
Her kararı biz partide ortaklaşa alıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı, kanun teklifi verdi, sonra anayasa teklifi geldi. Şimdi sayın Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin Genel Başkanı olarak yaptığı bir eylem bu. Bu konuda ne yapılacağına CHP’lier karar verecek. Başörtüsü konusunda hakkında fezleke verilen tek siyasetçi benim. Bu işin tarafı olmuş, iki yeğeni başörtülü olduğu için acı çekmiş bir hala olarak söyledim.
Bizim GİK’te toplanıp bu konuda karar verme yetkimiz yok. Bir temayül çıktı ortaya. Çoğunluk evet vermek durumundayız dedi. Şimdi milletvekillerini toplayacağım. Parti içinde adayla ilgili çalışma yapmadık.
Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmelerde tıkanıklık yok. Sayın Kılıçdaroğlu ile sayın İmamoğlu arasındaki ilişkiye saygı duyarım. Ama burada belden aşağı vuran sayın Erdoğan. Benim evim basıldı. Ben haksızlığa uğrayan herkesin yanında olmuşumdur. Beni evim basıldıktan 2 gün sonra Saadet Partisi Genel Başkanı dışında arayan olmadı. Eşimle çok büyük bir iş yaptığımı söyledi.
İsmail Kahraman bana ‘Meral Kılıçdaroğlu’ dedi. Bu çok ağır bir söz, o zaman da beni kimse aramadı. Mahkeme süreçlerini tek başıma yürüttüm. Ben yalnızlığı seviyorum.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |