Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Baskil ilçesinde bir hayırseverin Miraç Eğitim Derneği aracılığıyla yaptırdığı ve Diyanet Vakfı'na devrettiği "Baskil Müftülüğü Yatılı Erkek Kur'an Kursu" açılışında yaptığı konuşmada, en hayırlı açılışlardan birini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Açılışını yaptıkları binada "Sizin en hayırlınız Kur'anı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir" hadisinin yer aldığını belirten Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in hayat rehberi olduğunu dile getirdi.
"PEKİ KUR'AN-I KERİM'E NASIL SAHİP ÇIKACAĞIZ?"
Kur'an-ı Kerim'in Peygamber Efendimizin emaneti olduğunu belirten Erbaş, şöyle konuştu:
"Kur'an-ı Kerim'in ilkelerine göre hayatımızı ne kadar iyi tanzim edersek o kadar huzurlu oluruz, Cenabıhakk'ın rızasına uygun yaşarız. Veda Hutbesi'ni hatırlayın. 'Ashabım, müminler, size iki şeyi emanet ediyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birincisi Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri de Resulünün sünneti' buyuruyor. Kur'an-ı Kerim ve sünnete uymamızı Efendimiz Aleyhissalatu vesselam bize tavsiye ediyor. Peki Kur'an-ı Kerim'e nasıl sahip çıkacağız? İşte sizler gibi bu güzel Kur'an kursunda nice gençlerimiz yetişecek, nice çocuklarımız yetişecek. Bunun gibi ülkemizde yaptığımız 2 bin kadar Kur'an kursu ki sayı 2 bini geçti şimdi. Orada sevgili Peygamber Efendimizin işte bu tavsiyesine, emanetine sahip çıkacak gençleri yetiştiriyoruz. Sadece hafızlık icazetnamesini başarıyla eline alanların sayısı 200 bine yaklaştı. Türkiye genelinde 4-6 yaş Kur'an kurslarımızda 10 bin sınıfı açtık hamdolsun."
Eğitim bilimcilerin, insanoğlunun karakter yapısının yüzde 70’inin 7 yaşından önce oluştuğunu kabul ettiklerini aktaran Erbaş, Peygamber Efendimizin de çocukların 7 yaşına gelinceye kadar temel dini bilgiler öğretilmesini söylediğini vurguladı.
Erbaş, "Kur'an kurslarımızda insanı sev, insanlara saygı göster, birlik beraberlik içeresinde yaşa, Kur'an-ı Kerim’in ilkelerine göre amel et, kötülüklerden uzak dur, hayatını iyiliklerle geçir diyoruz, bunlar güzel değil mi. Biz bunları öğretiyoruz Kur'an kurslarımızda." ifadesini kullandı.
"İSLAM EVRENSEL BİR DİNDİR, DENGE DİNİDİR"
Erbaş, milletin her ferdinin iyilikle meşgul olmasını, kötülüklerden uzak durmasını istediklerini, çünkü Kur'an-ı Kerim'in bunu emrettiğini dile getirdi.
Dünyanın huzurunun buna bağlı olduğunun altını çizen Erbaş, şöyle konuştu:
"Biz Türkiye Diyanet Vakfı olarak logomuzun altına bir cümle yazdık, her yerde onu söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. Diyoruz ki yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar sadece Elazığ'da, Türkiye'de değil bütün dünyada. Çünkü İslam bütün insanlığa gönderilmiştir. İslam evrensel bir dindir, İslam denge dinidir. İslam Hazreti Adem ile gönderilen bütün peygamberler ile toplumlarına tebliğ edilen ve Hatem'ül Enbiya Muhammed Mustafa Aleyhisselam Efendimiz ile o evrenselliği bütün insanlığa tebliğ edilen bir dindir. Allah indinde din İslam'dır. Hazreti Adem'e, Hazreti İbrahim'e, Hazreti Musa'ya , Hazreti İsa'ya ve Hazreti Muhammed Efendimize de gönderilen dinin adıdır İslam. Bizim inancımız böyle diyor. Dolayısıyla İslam'ın adı barış, adı huzur. Yıllarca biz 'huzur İslam'da' diye doğru söyledik. Sadece Elazığ'ın, Türkiye'nin huzuru değil dünyanın huzuru İslam'dadır. Bunun dışında başka bir anlayışta, başka bir sistemde huzur yoktur. Dünya İslam'a muhtaçtır. Hazreti Adem döneminde nasıl muhtaç idiyse Hazreti Muhammed Aleyhisselam Efendimiz zamanında nasıl İslam’a muhtaç idiyse bugün de muhtaç, kıyamete kadar da muhtaç olacak."
"İSLAM HAKSIZLIĞI VE ZULMÜ MEN EDİYOR"
İslamsız dünyanın dengesinin muhafaza edilemeyeceğini, İslam'ın bulunmadığı yerlerde dengenin bozulduğunu kaydeden Erbaş, İslam'ın insanlığın dengede kalması, dünyanın dengede durması dolayısıyla gönderilen bir din olduğunu vurguladı.
İslam'ın adaleti emrettiğini, adaletin de dengenin unsuru olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:
"İslam ihsanı emrediyor, herkes birbirine iyilik yapacak. Bu dengenin unsurudur. İslam yardımlaşmayı emrediyor, dengenin unsurudur. İslam kötülüğü men ediyor, İslam haksızlığı ve zulmü men ediyor. Zalim Müslüman da olsa onu uyarmak gerekiyor. Zalim kim olursa olsun, adaleti gözetmeyen kim olursa olsun onu uyarmak, adalete davet etmek gerekiyor. Zalimi uyarmak, zulmünden uzak durmasını temin etmek gerekiyor. Tarih boyunca İslam'ın bu şekilde toplumlarda etkili olduğunu görüyoruz. Ne zaman ki adalet ihmal edildi ne zaman ki zulüm ortalığı sardı, işte o zaman insanlık büyük bir huzursuzluk içerisinde oldu. Bizim derdimiz, bizim amacımız bu."
"KIYAMETE KADAR HAK BATILA GALEBE ÇALACAKTIR"
Hak ve batıl mücadelesinin bugüne kadar devam ettiğini, bundan sonra da devam edeceğini dile getiren Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Önemli olan nerede yer aldığımızdır. Hakkın yanında yer almak ve o yolda çalışmak bizim için kafidir. İnşallah kıyamete kadar hak batıla hep galebe çalacaktır. Biz de bunun mücadelesini veriyoruz. Kur'an kurslarımızda, camilerimizde, mihraplarımızdan, minberlerimizden, kürsülerimizden hakkı anlatıyoruz, adaleti anlatıyoruz. Haksızlıktan ve kötülükten uzak durmayı, iyilikleri yaygınlaştırmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı sabrı, hakkı tavsiye etmekle 150 bin kadar hocamızla büyük bir mücadelenin içerisindeyiz. Sadece Türkiye'de değil, Türkiye dışında da 100'ün üzerinde ülkede 2 bin 500 kadar hocamızla hakkı ve hakikati sınırlarımızın ötelerine de taşımakla uğraşıyoruz. İşte Baskil'de bu Kur'an kurslarımızda yetiştirdiğimiz gençlerle ilgili hedefimiz, amacımız da budur. Yardımlaşan, dayanışma içerisinde olan, adalete sahip çıkan, zulme engel olan şahsiyetler olsunlar, derdimiz budur."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...