Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara Adliyesi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ankara Yeni Adalet Sarayı Yapım Projesi ile sadece bir bina değil, çok yönlü ve bütün ihtiyaçlara cevap veren bir kampüs amaçladıklarını söyledi.
Projenin hayata geçirilmesinde himayesini esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sunan Gül, yapıcı kurumsal işbirliği için Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gül, Ankara'nın Cumhuriyetin 100'üncü yılında hem başkent olmanın şanına hem de adalet kavramının ağırlığına yakışan bir adliye kampüsüne kavuşmuş olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Yargı Reformu Stratejisi'nin adım adım hayata geçtiğini belirten Gül, "Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi" vizyonuyla hazırladıkları reformlarla Cumhuriyetin 100'üncü yılında güçlü Türkiye hedefiyle birlikte daha güçlü bir adalet sistemine de kavuşulacağını dile getirdi.
Kalkınma için güveni temin etmenin ve özgürlükleri koruyup geliştirmenin temel görevleri olduğuna işaret eden Gül, şu değerlendirmede bulundu:
"Yargı reformu kapsamında düşünce ve ifade özgürlüğünü genişleten, yargılama usulümüzde yapısal değişiklikler öngören ve hukuk mesleklerinin istikbaline ilişkin kalıcı çözümler üreten birinci paketimiz yasalaştı. Reform kapsamındaki diğer paketlerimizi de Meclisimizin iradesine sunacağız. Özgürlük güvenlik dengesinde, birini diğerine tercih etmeden, birini diğerinin yerine koymadan yolumuza devam edeceğiz. Çünkü bize göre özgürlük olmadan güvenlik olmaz. Güvenlik olmadan da özgürlükler yaşayamaz. Bu ikisi birbirini tamamlamadan toplumun huzuru sağlanamaz. Türkiye, FETÖ, PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele ediyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu mücadelemiz de elbette hukukla, hukukun sınırları içinde sürüyor. Yargı teşkilatımız terör örgütleriyle mücadelenin en önemli güvencesidir. Demokratik düzenin, hak ve özgürlüklerin başlıca düşmanı olan terörle mücadelemiz, özünde bir hak ve özgürlük mücadelesi olmuştur. Bu nedenle terörle mücadelemiz, en başta bu değerleri koruma mücadelesi olarak anlaşılmalıdır. Yargı mensuplarımızın, terörün her çeşidine karşı mücadelesini yargıya güven duygusunu geliştirerek ve toplumun adalete olan inancını yükselterek sürdüreceğine inancım tamdır. Hukuk devletini bu mücadeleyle koruyacağız."
"Yargının ideolojisi olmaz"
Hukuk devletinin alametifarikasının, bağımsız ve tarafsız yargı olduğunun altını çizen Gül, "Yargıya adaletin rengini veren, yargı mensubunun kararlarında sadece ama sadece hukuka ve vicdanına dayanmasıdır. Yargı mensubu her kararını millet adına karar verir. Her kararında millet adına bağımsızlığı ve tarafsızlığı gözetir. Yargı herkesin, milletin yargısıdır. Yargının ideolojisi olmaz." diye konuştu.
Yargı Reformu Stratejisi'nin 9 temel amacından biri olan "Hak Ve Özgürlüklerin Etkin Korunması ve Geliştirilmesi" başlığı altında yeni Bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırladıklarını aktaran Gül, eylem planını hazırlarken sivil toplum kuruluşları, insan hakları kuruluşları, alanında yetkin bilim insanları, akademisyenler ve tüm ilgili paydaşların görüş ve önerilerini dikkate aldıklarını söyledi.
Bakan Gül, ilerleyen günlerde İnsan Hakları Eylem Planı'nı kamuoyuna açıklayacaklarını ifade etti.
e- Adalet'te yeni uygulamalarımızı geliştiriyoruz
Bakan Gül, vatandaşların adalet hizmetlerine kolay erişimini sağlamak amacıyla 9 Ekim'de "e-Adalet Vatandaş" mobil uygulamasını hayata geçirdiklerini anımsattı.
Vatandaşların uygulamayı ücretsiz olarak indirebileceğini anlatan Gül, "Vatandaşımız bu uygulamayla Türkiye genelindeki tüm adli ve idari yargı birimleriyle icra dairelerinde tarafı oldukları dava ve takiplere, dosya ve duruşma bilgilerine mobil cihazlar üzerinde hızlıca erişebilmektedir. İstanbul Havaalanı'ndan başlamak üzere ülkemizin büyük havaalanlarında SEGBİS alt yapısı kuruyoruz. Yine önümüzdeki dönemde avukatlarımızın SEGBİS alt yapısını kullanarak bazı dosyalarda bürolarından duruşmaya katılabilmelerine imkan sağlayacak olan 'e-duruşma' uygulaması üzerinde çalışacağız." bilgisini verdi.
Türkiye genelinde 225 adliye inşa edildi
Bakan Gül, 2002 öncesi Türkiye genelinde 375 bin metrekare kapalı alanlı adliye bulunmaktayken bugün itibarıyla Türkiye genelinde adliyelerin 5 milyon metrekare kapalı kullanım alanına ulaştığını anlattı.
Türkiye genelinde 225 adliye inşa edildiğini aktaran Gül, 126 adliye hizmet binası hükümet konağı içindeyken buralardan çıkarılarak, müstakil ve modern adliyelere kavuşturulduğunu bildirdi.
Abdulhamit Gül, 2002 sonrası adliyelerimize aktarılan toplam güncel yatırım bedelinin 14 milyar 101 milyon 289 bin lira olduğunu ifade etti.
Yeni adliye binası Yenimahalle'de olacak
Yeni adliye binasını Yenimahalle ilçesinde bulunan eski MİT arazisinin 250 dönümlük kısmına yapmayı planladıklarını söyleyen Gül, yeni adliye binasının Ankaralıların kolay ulaşabileceği bir yerde olduğunu vurguladı.
Kullanılan mevcut adliye binasının 90 bin metrekare kapalı alana sahip olduğunu kaydeden Gül, şu bilgileri verdi:
"Ankara'da yargısal hizmetler bazıları kiralık olmak üzere altı farklı yerde sunulmaktadır. Toplam kapalı alanı ise 150 bin metrekaredir. Yeni projemizde ise adliye binasının toplam kullanım alanının 500 bin metrekare olmasını planlıyoruz. Yeni mimari anlayışla vatandaşın adalet hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak için adımlar atıyoruz. Projemizde hukuk mahkemeleri, ceza mahkemeleri, cumhuriyet başsavcılığı ve icra dairelerini aynı kampüs içerisinde ancak ayrı bloklarda projelendirdik. Böylece hakim ve savcılarımız, adliye personelimiz avukatlarımız ve vatandaşımız için erişim kolaylığı ve zaman tasarrufu sağlamış olacağız."
Projeyi en iyi uzmanlarından oluşan kişiler yürütecek
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhuna uygun olarak bakanlıklar arasındaki uyumu, iş birliğini ve iş yapma hızını arttırdıklarını söyledi.
Bu kapsamda bugün bakanlık olarak, adaletin dağıtılacağı bir mekanı inşa edecek olmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Kurum, "Şimdiden Ankara'mızın Yeni Adalet Sarayı'nın, ülkemize, milletimize ve adalet teşkilatımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." dedi.
Kurum, projenin planlama ve inşaat işlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılmasının yaklaşık 3 ay önce Adalet Bakanlığınca talep edildiğini, hızlı bir şekilde tüm teknik hazırlıkları tamamladıklarını ve bugün protokol imza töreni için bir araya gelindiğini bildirdi.
İmzaların hemen ardından Adalet Bakanlığının projeye ilişkin çalışmalarını alacak ve inşa faaliyetlerine başlanacağını ifade eden Kurum, "Süratle projeyle ilgili tüm teknik işlemleri, proje ihalesinin yapılmasını ve ardından da hem yapım hem de kontrol hizmetlerini tamamlayacağız. Ankara Adalet Sarayımızın uygulama projelerini, alanının en iyi uzmanlarından oluşan bir proje grubuyla yürüteceğiz. El birliğiyle 2023 vizyonumuza yakışır bir adalet sarayını, başkentimize kazandırmış olacağız." ifadesini kullandı.
"Kamu binalarında enerji verimliliğini artıracak çözüm ve projeleri gerçekleştiriyoruz"
Kurum, bakanlık olarak adalet saraylarından sağlık tesislerine, bakanlık binalarından üniversitelere ve emniyet binalarına kadar kurumların taleplerini özveriyle gerçekleştirmeye gayret ettiklerini vurguladı.
İstanbul'da, Anadolu ve Avrupa adalet sarayları, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi binaları ve cezaevleri inşaatlarını yaptıklarını dile getiren Kurum, bu konuda en son Diyarbakır Cezaevi inşaatının kabulünü gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.
Bakanlık olarak, binalardaki bilhassa enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamaya dönük çalışmaları başlattıklarını aktaran Kurum, şöyle devam etti:
"Bu anlamda tüm kamu binalarında enerji verimliliğini artıracak ve enerjiden tasarruf edecek çözüm ve projeleri de gerçekleştiriyoruz. Tüm kamu binalarımızda akıllı otomasyon sistemlerini kullanıyor, doğal malzemeleri seçiyor yerli malzemeyle, güneş enerjisi sistemlerini tesis ediyor ve kendi enerjisini, kendi elektriğini üreten sistemleri uyguluyoruz. Tabii binalarımızda çevreye ve doğaya uyumlu sıfır atık uyumlu, çevre karnesi yüksek olan binalar olmasını da sağlıyoruz. Temelinden anahtar teslimine kadar binanın tüm sürecinde sıfır atığa uyumlu bir projeyi de yine Adalet Bakanlığımızla gerçekleştirmek, bunu da adalet sarayımızda kullanmak istiyoruz. Bu sayede çıkan atıklarımızı ekonomimize geri kazandırıyor hammadde olarak kullanıyor, hem istihdam hem de tasarruf sağlamış oluyor, diğer taraftan da çevremizi ve doğamızı korumuş ve kirlilikten uzaklaştırmış oluyoruz. Bu anlamda bakanlık olarak yeni Ankara Adalet Sarayımızın da medeniyetimizin mimari ve estetik anlayışına uygun, enerji verimli ve sıfır atık uyumlu bir bina olması için gereken tüm gayreti göstereceğimizi sizlerin huzurunda belirtmek isterim."
Bakan Kurum, Ankara'nın güzel ve sağlam kamu binaları, millet bahçeleri, ekolojik koridorları, kentsel dönüşüm çalışmaları, sokak sağlıklaştırma projeleri, tarihi kent meydanları ve temiz gölleriyle Cumhuriyetin 100. yılında çok daha güzel bir başkent olacağını sözlerine ekledi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...