Myanmar'ın Arakan eyaletindeki Müslümanlara yönelik Myanmar ordusu ve Budist çetelerin başlattığı katliam, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üyelerince protesto edildi.
Üsküdar'daki Mihrimah Camisi önünde bir araya gelen TÜGVA üyesi grup, çeşitli sloganlar atarak Arakan'da Müslümanlara yönelik katliamlara tepki gösterdi.
Grup adına konuşan Ömer Yasin Karadeniz, İslam coğrafyasının her geçen gün küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne döndüğünü belirterek, "Hemen yanı başımızda Suriye'de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Myanmar'ın Arakan eyaletinde şiddeti giderek artan zulmün dayanılacak hali kalmamıştır. 'Budizm'e mensup eli kanlı teröristler, geçtiğimiz 5 gün içerisinde 3 bini aşkın çocuk, kadın ve yaşlıyı, kısaca herhangi bir ayrım yapmadan masum Müslümanları hunharca katlettiler." şeklinde konuştu.
İslam dünyasına çağrıda bulunan Karadeniz, "Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşinize sağır ve dilsiz kalacak, onların yaşadıklarını görmezden geleceksiniz? Celladınızdan diz çöküp af dileme gafletinden kurtulunuz." dedi.
Grup, açıklamanın ardından dağıldı.
Türkiye'de eğitim gören Arakanlı öğrenciler, ülkeleri Myanmar'da Müslümanlara yönelik katliama tepki gösterdi.
Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği'nce, dernek merkezinde, Myanmar'da Müslümanların çoğunlukta olduğu Arakan eyaletindeki katliama ilişkin toplantı düzenlendi. Toplantıya, farklı ülkelerden gelerek Türkiye'de eğitim gören öğrenciler katıldı.
Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden bu sene mezun olan Arakanlı Ömer Tarık, bölgede 75 yıldan beri zulüm altında olduklarını belirtti.
Tarık, 1991, 2016'dan sonra en fazla katliamın bu sene yaşandığını dile getirerek, "Myanmar devleti Müslümanları yok etmeye çalışıyor. 29 Temmuz'da, 'Birkaç budist kayboldu.' diye Müslümanları suçladılar. Bunun üzerine ise askerler köyleri yakmaya başlayıp, orada yaşayanların bölgeyi terk etmesini istedi." dedi.
Myanmar ordusu ve bölgedeki Budist çetelerin Arakan halkının yaşadığı köyleri istila ettiğini aktaran Tarık, "Nerede bir insan görseler öldürüyorlar, yakıyorlar. Kızlara tecavüz ediyorlar. Son bir haftada 2-3 bin insan öldü. Yasak olmasına rağmen ise 20 bine yakın Arakanlı Bangladeş'e geçti." ifadelerini kullandı.
Saldırıların ardından evlerini kaybeden insanların önemli bir kısmının açık alanlarda ya da barınaklarda yaşadığını anlatan Tarık, şöyle devam etti:
"Bizim köy de saldırıya uğrayan köylerden biri. Köyümüzde de kuzenim öldürüldü. Diğer köylüler ise kaçmak zorunda kaldı. Ailem ile telefon yasak olduğu için görüşemiyorum. Orada bir ailede 5 kişi varsa kaçmak zorunda kaldıklarında kimse diğerlerinin nereye gittiğini bilmiyor."
Uluslararası Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi 11. sınıf öğrencisi Arakanlı Muhammed Ayaz ise ailesinin Arakan'da olduğunu belirtti.
Müslümanların yaşadığı Arakan bölgesinin yer altı ve yer üstü kaynaklarının zengin olmasından ötürü saldırı altında olduğunu vurgulayan Ayaz, "Babam bir yere tedavi olmaya gitti ama geri gelemedi. Kaldığı yerin etrafındaki köyler yakıldı. O da eve gelemedi. Benim köyüm de yakılmaya başlandı. Annem ve kardeşlerim de başka bir yere göç etmek zorunda kaldı. Evli olan bir ablam ise saldırıdan son anda kurutularak farklı bir köye gitti." ifadelerini kullandı.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...