Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda muvazzaf astsubay statüsünde görev yapan İ.Y hakkında, 2013'te gönderilen ihbar mahiyetindeki e-postada bulunan birtakım görüntü ve yazılara dayanılarak idari soruşturma başlatıldı. İ.Y soruşturma sürerken emekli oldu.
Diken'den Kemal Göktaş'ın haberine göre, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde oluşturulan kurul, İ.Y’nin sosyal tesislere girişine süresiz yasak kararı aldı. Karara dayanak olarak emekli astsubayın 'askerlik haysiyet ve şerefine dokunan' fiilleri gösterildi.
İ.Y, yasağın iptal edilmesi istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde (AYİM) dava açtı. Dava dilekçesinde, üçüncü kişilerin bulunmadığı internet ortamında, karşı cinsle özel yaşamını ilgilendiren eylemlerinin çıkar sağlamak amacıyla ve kendi izni olmaksızın yasal olmayan yollarla tespit edildiği belirtildi.
Başarılı bir mesleki geçmişinin bulunduğunu dile getiren İ.Y, hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmamasına rağmen emekli olduktan sonra tesis edilen işlemin hukuka aykırı ve haksız olduğunu ileri sürdü.
MAHREM GÖRÜNTÜYE YASAK
AYİM Başsavcılığı işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği yönünde görüş belirtse de AYİM 3. Dairesi, 'İ.Y'nin ikamet ettiği evde internet yoluyla tespit edilen görüntüsünün sanal ortama aktarımının iradi bir eylemle gerçekleştiği ve tedbir mahiyetinde tesis edilen işlemin ölçülü olduğu’ gerekçesiyle davayı reddetti.
İ.Y bunun üzerine AYM’ye bireysel başvuru yaptı. AYM kararında, başvurucunun mahremiyetine ilişkin hususların isimsiz bir e-postayla TSK'ya gönderildiği ve bu suretle kamusal makamlar tarafından öğrenildiği belirtilerek şöyle dendi:
“Özel hayat alanı kapsamında kaldığı anlaşılan birtakım davranışlara dayanılarak başvurucunun sosyal tesislere girişinin süresiz yasaklanmasının demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık oluşturmuştur. Başvurucu hakkında tesis edilen söz konusu işlem değildir. İdari yaptırımın gerekçeleri, başka bir ifade ile başvurucunun mahremiyet hakkına müdahaleyi haklı kılacak şekilde sosyal tesislere girmesinin sakıncaları idari ve yargısal makamlar tarafından ilgili ve yeterli şekilde açıklanmamıştır."
AYM 1. bölümü bu gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. Başvurucunun tazminat talebini ise 'yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili yargı merciine gönderilmesine karar verilmesi ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeterlidir' gerekçesiyle reddetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...