DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Şanlıurfa'da partisinin Eyyübiye ilçe kongresinde konuştu.
“ERDOĞAN HİÇ KUSURA BAKMASIN…”
AKP iktidarının ilk yıllarında ortak aklın işletildiğini vurgulayan Babacan, o dönemde demokratikleşme yönünde atılan adımlara sahip çıktı. O yılları günümüzle karşılaştıran Babacan şu ifadeleri kullandı:
* Ortak aklın çalıştırıldığı dönemde ilmek ilmek ördüğümüz demokratikleşme hikayesinin böyle sona ermesine izin vermeyeceğiz.
* Bu ülke çok büyük başarılara imza attı. Biz o başarıların yerle bir olmasına izin vermeyeceğiz.
* Sayın Erdoğan hiç kusura bakmasın, demokratik kazanımların eski günlere dönmesine izin vermeyeceğiz.
* Her fırsatta, ben ve arkadaşlarımın yönetimde olduğu dönemin başarılarıyla övünüyor. Şimdiki iktidarın yaptıklarıyla, o günlerde yapılanlar arasında dağlar kadar fark var.
* Herkes kendi muhasebesini yapsın. Bizim alnımız açık, başımız dik.
“DEMOKRATİK GERİLEME DÖNEMİNİ SONA ERDİRECEĞİZ”
* Biz bu demokratik gerileme dönemini sona erdireceğiz. Demokratikleşme hikayesine kaldığımız yerden, daha da güçlü şekilde devam edeceğiz.
* Ülkemizin itibarını yeniden yükselteceğiz. Türkiye'yi barışın, özgürlüklerin ve zenginliğin memleketi yapacağız.
“O BAŞARILARA KATKI VERMEK BENİM İÇİN HEP BİR ONUR KAYNAĞI OLACAK”
* Türkiye; İstanbul Sözleşmesi'ni hazırlayan, kadın haklarının güçlendirilmesi hususunda uluslararası çapta öncü adımlar atan, demokratikleşmeyi önceliklendiren bir ülkeydi.
* 2013 yılında 12 bin 500 dolarlık mili gelire ulaştık. Ben ve arkadaşlarım; her zaman kural bazlı bir yönetim anlayışını savunduk. Kurumları güçlendirdik. Ehliyet ve liyakat dedik.
* Ülkemizin güven ve itibarını artırdık. Refah seviyesini yükselttik. O günlerde elde edilen olağanüstü başarılara katkı vermiş olmak, benim için hep bir onur kaynağı olacaktır.
“BİR GECEDE YOKSULLAŞAN BİR ÜLKE OLDUK”
“AK Parti şu anda iktidarın büyük ortağı ama maalesef ortak akıl ortadan kayboldu.” ifadelerini kullanan Babacan, “İstişare sıfırlandı. Ortak aklın yerini, tek bir kişinin keyfi yönetimi devraldı. Olağanüstü hal sürerken yapılan bir referandumla, tüm yetki tek kişinin eline teslim edildi. Gece yarısı kararlarıyla yönetilen bir ülke haline geldik. Merkez Bankası başkanları mevsimlik işçiye döndü. Bir gecede yoksullaşan, bir başka gecede yine yoksullaşan ülke olduk.” dedi.
“DÜĞÜN BÖYLE OLUNCA KAMBER EKSİK OLUR MU?”
Türkiye'de birçok sıkıntı, sorun ve kriz olduğunu söyleyen Babacan, “Düğün böyle olunca, kamber eksik olur mu? O da yerini aldı. Krizlerin ortağı Bahçeli, yine her zamanki gibi şu andaki krizin de ortağı. Ne zaman iktidar ortağı olsa, kriz oluyor.” şeklinde konuştu.
“KÜRT MESELESİNİ ÇÖZECEĞİZ”
“Keyfi yönetim anlayışı önce hukuku çiğnedi. O yüzden biz önce hukuku ayağa kaldıracağız.” diyen Babacan, “Kötü yönetim halkımızı yoksullaştırdı. Biz, yeniden zenginleştireceğiz. Keyfi yönetim anlayışı Kürt meselesini diriltti. Biz bu meseleyi çözeceğiz. Keyfi yönetim ranta, kayırmacılığa, inşaat ve betona dayalı kendi zenginini oluşturmayı hedefleyen bir büyüme modeli dayattı. Biz, yatırıma, üretime, sanayiye dayalı; hakkaniyeti esas alan, topyekün zenginleşmeyi hedefleyen kapsayıcı bir modele geçeceğiz. Keyfi yönetim, Merkez Bankası'nı talimatla çalışan bir kurum haline getirdi. Biz, Merkez Bankası'nı tam bağımsız hale getireceğiz. Keyfi yönetim, ihaleler yoluyla çevresindeki üç-beş kişiyi daha da zenginleştirdi. Biz, kamu ihale yasasını sil baştan yeniden yazıp, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağız.” açıklamasında bulundu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...