Bakan Özhaseki, imar barışını anlattı 

"Vatandaş devletle helalleşiyor" diyen Özhaseki, şehirleri dönüştürdüklerini söyledi. Özhaseki, piyasaya 150 milyar lira para beklediklerini de açıkladı.

Özhaseki, imar barışının detaylarını bakanlıkta gazetecilere anlattı.

Bakan Özhaseki, Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısında yer alan imar barışına göre ruhsatsız ve kaçak yapılar kayıt altına alınacağını bildirdi. 

'PİYASAYA 150 MİLYAR LİRA PARA BEKLİYORUZ'

Mehmet Özhaseki, imar barışına ilişkin şu bilgileri verdi: 

"Belediye başkanlarının kanuna karşı yapmış oldukları ihale listeleri bitmiş oluyor. Sosyal faydası bunlar. Vatandaş devletle helalleşiyor. Ekonomik faydası hazine arazisi vatandaşa en uygun modelle hazine kazanmış oluyor. Vatandaşın evi, iş yeri yasallaşıyor. Ekonomik olarak da kullanabiliyor. Bunun karşılığında kredi alıyor. İkinci bir fayda; konut üzerinden iş yeri üzerinden vergiler alınabilecek. Toplamda bir gelir elde edeceğiz. Öngörülerimiz var ama. Müracaatla birlikte ortaya çıkacak. Bu bedel kentsel dönüşüm için kullanılacak. Buradan elde ettiğimiz geliri belediyelere 3 yıl ödemesiz sıfır faizle kredi kullandıracağız. Şehirleri dönüştürüyoruz. En az 150 milyar civarında piyasaya para gelmesini bekliyoruz. Müteahhit inşaatını denetleyen kişiyi satın almış oluyor. Beni denetle diye para veriyorsunuz, seçenekleriniz var, sizi hakkıyla denetlemesini bekleyebilir misiniz? Dürüstçe yapanlar da var şaibelerin sıkıntıların olduğu yerler de var. Elektronik olarak sıralı yerler olsun. Yapı sahibinin karşısına kim çıkıyorsa o denetlesin, açık pazarlıkla firma aramasın. Fiyatı sabitliyoruz. Bakanlık olarak pazarlık ettik en uygun fiyata alıyoruz. Bakanlığa yatırılan para daha sonra ilgili firmaya veriliyor. Denetim ile yapan arasındaki bağı kesiyoruz. Bu okulun okulunu okuyan teknikerlerimiz mahkemelik oluyorlardı onları da gidereceğiz."

'FİKİRTEPE GİBİ ÖRNEKLERİN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞACAĞIZ'

Bakan Mehmet Özhaseki, imar barışından sonra deprem tereddüdünün ortaya çıktığını, depreme dayanıklı olmayan yapıların legal duruma geleceği yönündeki ifadelere ilişkin olarak şöyle konuştu:

"Stokların durumunu anlamaya çalışıyoruz. Kimseye bir avantaj sağlamıyor. Depremsellik ayrı bir konu. Seksenli yıllarda iskanını almış bazı binaların depremde tam dayanıksız olduğunu biliyoruz. Ruhsattan sonra iskan almamış sağlam olduğunu da biliyorum. Daha sonra yaptığımız bir çalışma var, bizim bundan bir sene önce başladık, şehircilik şurası adı altında. Kentsel dönüşüm çalıştık burada akademisyen özel sektör bir araya geldik. Ondan sonra kentsel dönüşümün esaslarını belirlediler. Vatandaşı olduğu yerde dönüştürmek esastır. Bunu getiriyoruz. Belediyeleri artık vatandaşla muhatap edeceğiz, belediyeler vasıtasıyla iş yaptırmaya çalışacağız. Vatandaşla sıkıntı olan Fikirtepe gibi örneklerin önüne geçmeye çalışacağız. Mahallenin bir merkezin olduğu bir takım mahalleler ortaya çıkacak. Belediyelere yüzde sıfır kredi verirken malzemeler yerli ve milli olursa vereceğiz. Türkiye'den kendi şirketlerimizden karşılarsa vereceğiz. Kapı kolları başka yerden gelirse kullandırmayacağız."

'BİNLERCE İNSAN KENTLERE GELİYORSA VAZİFE…'

Bakan Özhaseki, "İstanbul'da Avcılar'da 5 kat olan yerde 8 kat çıkılmış 3 kat ilave çıkılmış dubleks yapmış fazladan katlar yapmış bunlar yüzde 3 bedelle bunlara ne olacak?" sorusunu şöyle yanıtladı: 

"Genellikle ruhsata müracaat etmeyen veya eklemeler yapanlar 50-60-70'li yıllar. Sosyal devletin amacı vatandaşın sıkıntısını çekmektir. Eğer göçler başladıysa eğer binlerce insan kentlere geliyorsa vazife, bu insanların ev yapacağı ortamı sağlamaktır. Vatandaş mecburen başını sokuyor. Belediye başkanı olduğum dönemde ilk günlerde gecekonduları yıkıyorduk sertçe. Bir müddet sonra plan dahilinde bu işin çözülebileceğini gördüm. Genişçe bir araziyi gecekondu önleme bölgesi ilan ettim ve parseller çıkardım. Üzerinde evi olmayanlar gelsinler 5 lira taksitle ben size arsa vereceğim dedim. Herkes evini imarlı yeri yapmaya başladı. Bir kat yaptı bir oda yaptı oturdu orada."