CHP Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı basın açıklaması ile kadını iş hayatına katamamanın ağır faturasını paylaştı. Toplumsal ve ekonomik kalkınma sürecinde kadınların etkin biçimde yer alması, kadınların iş gücüne katılımı ve kadın istihdamının artırılması gibi unsurların sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde önemli olduğunu kaydeden Karabıyık, “Ülkemizde, ne yazık ki durum böyle değil; kadının işgücüne katılmasını teşvik etmek yerine ‘kadınlar iş aradığı için işsizlik oranı artıyor’ bakışı var olduğu müddetçe, kadın istihdamında doğru politikalar üretilemez. Bu konuda yeteri kadar çaba sarf edilmediğini de üzülerek görüyoruz. Ekonomi doğru yönetilmediği için genel olarak istihdam yaratmada da büyük sorunlar yaşandığı aşikâr” dedi.
CHP'li vekil, TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıklanan Mayıs işgücü verilerine göre, kadın işsiz sayısı Mayıs 2018'de 1,3 milyon iken, Mayıs 2019'da yaklaşık 1,6 milyona çıktığına, kadın işsizliği oranının ise aynı dönem içinde yüzde 12,4'ten yüzde 14,9'a yükseldiğine dikkat çekti.
“OECD ÜLKELERİ ARASINDA SON SIRADAYIZ”
Türkiye'de erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 71,7 iken kadınlarda bu oranın yüzde 34,4 seviyesinde gerçekleştiğini vurgulayan Karabıyık, “Türkiye'de 34,4 seviyesinde gerçekleşen kadınların işgücüne katılma oranı, Avrupa Birliği ortalamasında Türkiye’nin neredeyse iki katı, yüzde 62.4 seviyesinde. OECD ülkeleri arasında ise 20 – 24 yaş arasındaki kadın nüfusun işgücüne katılımı en düşük olan ülke Türkiye. Kadınların çalışma hayatında yer alması, onları özgürleştiren, ekonomik bağımsızlıklarını kazandıran ve ülkeyi ileri götüren ilk basamaktır, bu gerçek unutulmamalıdır. Kadınların istihdamda daha fazla yer alması, işgücü piyasasının göstergelerini olumlu yönde değiştirecek, bu da ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.
HAK İHLALLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye'de kadınların bambaşka bir gerçeği yaşadığını ifade eden Lale Karabıyık, “Kadınların işgücü piyasasına katılamama, katılım sağlandığında düşük ücretli işlerde istihdam edilme, eşit işe eşit ücret alamama, kayıt dışı çalışma, ücretsiz aile işçisi olma ya da elde ettiği gelir üzerinde söz sahibi olmaması gibi gerçekler, Türkiye'de kadın yoksulluğunu derinleştiren sorunlardır. Resmi kurumların açıkladığı Türkiye'de kadın istatistikleri de kadınların iş hayatında karşılaştığı adaletsizlikleri doğrular niteliktedir. Kadınların işgücüne katılımı ve istihdamının, ülkemizin temel bir sorun alanı olduğu, bu veriler ve gerçeklerden açıkça görülmektedir. İstihdam edilememenin ve işsizliğin, kadınların hak ihlallerine uğramasındaki önemli payı yadsınamaz” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE İÇİN FATURA OLDUKÇA AĞIR
Kadının çalışma hayatına dahil edilmesi, toplumsal kalkınmada önemli bir etkendir gelir getirici bir işte çalışmanın kadınları güçlendireceğini, kendilerinin ve dolayısıyla ailelerinin ve ülkenin refah düzeyinin artmasını sağlayacağını belirten Karabıyık, “Kadını iş ile buluşturmamanın Türkiye için faturası oldukça ağır. Eğer Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı, yüzde 63,6 seviyesinde gerçekleşen OECD ülkelerindeki kadar olsaydı; bugün milli geliri 250 milyar dolar daha fazla olup kişi başına gelir de 4-5 bin dolar daha üzerinde olacaktı. Yani kadını iş ile buluşturamamanın kişi başı maliyeti oldukça yüksek; çünkü kadın işgücünün çalışma hayatına dahil edilmesi, toplumsal kalkınmada önemli bir etkendir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |