Çocuklar Duymasın'ın Emine'sinden samimi itiraflar! 

İlk olarak 2002 yılında ekrana gelen “Çocuklar Duymasın” dizisi, birçok kült karakter ve replikle Türk televizyon tarihinde önemli bir yer edindi. 9 sezon süren komedi türündeki yapımda çaycı Hüseyin’in eşi ve evin yardımcısı Emine rolünde Melek Şahin yer alıyordu. Şahin, oyunculuğa nasıl başladığını şöyle anlatıyor:

“Çocukluğum kalabalık bir ailede geçti. Ortaokul ve lise yıllarımda devlet tiyatrosu oyunları hariç birçok kişinin konserlerini, İzmir Fuarı’nda sahnelenen Metin Akpınar, Zeki Alasya kabareleri, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Yılmaz Erdoğan tiyatrosu gibi müzikalleri hiç kaçırmadan izlerdim. Derya Baykal ve Nevra Serezli’ye ayrı bir hayranlığım vardı ve onlar gibi sahnede olmayı hayal ederdim. Evde de sürekli aileme sanatçıların ya da izlediğim karakterlerin taklitlerini yapardım ve çok iyi dans ederdim.

"OYUNCULUĞU MESLEK OLARAK BENİMSEDİM"

Yakın ahbabımız olan rahmetli Yalçın Menteş’in de tiyatrocu olması ve onunla sohbetlerimin bu mesleği seçmemde çok etkisi var. Hangi üniversitede okuyup ne olmak istediğime karar veremediğim lise son sınıfta otobüsle İzmir Devlet Tiyatrosu önünden geçerken bir tiyatro kursunun başlayacağı pankartını gördüm ve başvurdum. Başvuru sonrasında elemeleri geçerek kursa katıldım. Sonrasında bir çocuk oyununda yer aldım. Sonra oyunculuğu meslek olarak benimsedim.

Devlet Tiyatrosu’ndaki büyüklerim benim çok yetenekli olduğumu ve mutlaka tiyatro okumam gerektiğini söylediler. Sınava hazırlandım 1989 senesinde İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazandım. Ve böylelikle oyunculuk kariyerim başlamış oldu.”

Melek Şahin’in İzmir’den İstanbul’a gelmesi ise 1996 yılında eski eşi ve okul arkadaşı Necmi Yapıcı’yla oluyor:

"İLK DENEYİMİM REYTİNG HAMDİ"

“Necmi Yapıcı’yla evlendim ve herkes gibi sektörün İstanbul’da daha ilerlemiş olduğunu düşünerek buraya yerleştik. Televizyondaki ilk deneyimim ‘Reyting Hamdi’ dizisiyle oldu.

Bazı skeçleri Birol Güven yazıyordu. Birol Güven ve Gani Müjde ile ilk tanışmamız o dönemlerdi zaten. ‘Ayrılsak da Beraberiz’ dizisinde Necmi’ye, Feridun Bitir karakteri yazıldı. Dizinin 5. ayıydı Birol, ‘Sana da bir rol yazalım, ne yazalım’ diye düşünürken Emine karakterini yarattı.”

“18 yıl, az bir zaman değil. Bu 18 yılda ‘Çocuklar Duymasın’ farklı kanallarda iki ya da dört sezon olmak üzere başladı ve bitti. Her başladığında farklı heyecan yaşadık. Her bitişinde de üzüldük. Kimimiz tiyatro yaptı kimimiz dinlendi, ara verdi. Biz 18 yıl projeye yeni dâhil olanlarla birlikte hiç kopmadık tabii ki görüşüyoruz. Uygun zaman dilimlerinde bir araya da geliyoruz. Kocaman bir aile var onun da adı Çocuklar Duymasın.”

Oyuncu, “Çocuklar Duymasın” dizisi ara verdiği dönemlerde başka dizi projelerinde de yer aldığını fakat uzun soluklu olmadığını dile getiriyor:

“Belli aralıklarla 18 yıl devam eden bir işin içinde olunca çok fazla teklif gelmiyor. Hemen tüm oyuncular için geçerli olan bir şey var. Uzun soluklu bir karakter oynadığınızda üzerine rolün yapışması gibi bir durum oluyor. Yapımcı da işini riske atmayıp hali hazırda role kim uygunsa onu tercih ediyor oynadığınız karaktere yakın roller geliyor. Bundan yakınmıyorum desem yalan olur.”

Şahin, “Bir röportajınızda sokakta sizi görenlerin tanımadığını söylüyorsunuz. O durum hâlâ geçerli mi” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Evet, tanımıyor. Tanıyanlar azınlıkta ama tanınmıyor olmaktan rahatsız değilim. İnsanların tepkisi ‘Sanki sizi bir yerden tanıyorum’ cümlesi ile başlıyor ve ‘Aa ama siz sarışın değildiniz çok değişmişsiniz’ ile devam ediyor. Bu da aslında benim işimde başarılı oluşumu gösteriyor sanırım.”

“Birol Güven’e dizide farklı bir karakterle yer almak istediğimi söyledim. Emine’nin ikiz kardeşi Oksijen Hayriye karakteri doğdu. Hikâye rahmetli Vatan Şaşmaz ile ilerleyecekti. Ama o da vefat edince 6 bölüm kaldı ve rol ilerleyemedi.”

Melek Şahin, efsaneleşen dizi “Çocuklar Duymasın”a nasıl dahil oluşunu şöyle anlatıyor: “Televizyonda bir ilkti sanırım bir karakterin, iki dizide var olması. Bodrum’daydık unutmuyorum Birol, ’Acaba diziye Emine’yi dâhil etsek nasıl olur?’ diye sordu. Ben şaşırdım ve açıkçası kestiremedim. Çünkü ‘Ayrılsak da Beraberiz’ de devam ediyordu. Birol, seyirci için itici olabilir kaygısı ile bu düşünceyi rafa kaldırdı. 2-3 ay sonra ‘Hadi Emine’yi de dâhil edelim, güzel olacak’ dedi. Ve dizide buldum kendimi.”

Oyuncu, “Emine rolünün oyunculuğunuza etkisi pozitif mi yoksa negatif mi oldu?” sorusuna şu yanıtı veriyor:

"BİRÇOK KADINA YOL HARİTASI OLDUM"

“Dizi bitse de hiçbir zaman izleyicisini kaybetmedi. Her karakter ayrı ayrı çok sevildi. İnsanları hemen her konuda eğitti, öğretti. Emine dizideki bir karakter değil de gerçekten birazdan evlerine gelecek, mutfağa girip yemek yapacak biri oluverdi. Hem sempatikliği hem kıvrak zekâsı, Hüseyin’e karşı dik duruşu, kendini ezdirmemesi, olayları iyi niyetli bir kurnazlıkla yola koyması, ara buluculuk yapması belki birçok kadına yol haritası oldu ve çok sevdirdi kendini.

Bu dizinin parçası olduğum için ayrıca mutluluk duyuyorum. Bir rolün var olması sonra üzerinize yapışması uzun soluklu dizilerde hemen her oyuncunun yaşadığı durum maalesef. Çünkü uzun süre aynı karaktere hayat verdiğiniz zaman yapımcılar sizi o ve onun gibi karakterlere daha çok yakıştırıyorlar. Unutulmamalı ki her rol oyuncu için bir kıyafet. Ben Emine karakterini hakkıyla taşıdım. Şimdi o karakteri giysi dolabıma kaldırdım. Yeni karakterlerin üzerime dikilmesini bekliyorum.”

50 yaşındaki Melek Şahin, İstanbul’da yaşıyor ve ara verdiği televizyona yeniden dönmeyi hazırlandığını söylüyor: “Menajerimle birlikte birkaç projeyi değerlendirdik. Fakat içimize sinmediği için bazılarında yer almayı kabul etmedik. Beni yansıtmayacak, sırf para kazanmak için bu projelerde yer almayı reddediyorum. Kendimi doğru yansıtamadığım işlerde olmayacağım. Yasemin Yalçın Tiyatrosu’yla birlikte hazırlamış olduğumuz ‘Emlakçıyı Beklerken’ oyunu pandemiden dolayı ara verdi. Yakın zamanda ise provalarına başlayacağım Mine Artun’un yazdığı Glow Medya’nın yapımcısı olacağı ‘Medeni İlişkiler’ adlı oyunla seyirciyle buluşmaya hazırlanıyoruz.
 

TV’ye ara vermemin sebebi hem kendimi biraz dinlendirmek istemem ve tiyatroya zaman ayırmak. Bu arada da bir film çekimi oldu. Geçen eylül ayında Mersin’de çektiğimiz ‘Vay Babam Vay’ filmi vizyona girdi. Biz çekerken çok keyif aldık umarız enerjimiz, seyircimize kelimenin tam anlamıyla geçer.”Şahin, ayrıca 21 yaşındaki oğlu Emre’nin Bahçeşehir Üniversitesi Sinema Bölümü’nde okuduğunu söylüyor: “İyi bir gerilim korku filmi yönetmeni olmak istiyor.”Oyuncu, son dönemde “Melek Hareketi” adında da bir sosyal sorumluluk projesinin başında olduğunu anlatıyor:

"MELEK HAREKETİNİ BAŞLATTIM"
“Tüm dünya hayvanlarının tıpkı çocuklar gibi korunmaya muhtaç varlıklar olduğu düşüncesinden yola çıkarak ‘Melek Hareketi’ni başlattım. Pandemi döneminde bir dikiş makinesi satın aldım ve gelirini sokaktaki canlarımızın mama, tedavi masraflarına dönüştürmek üzere annemle maske dikmeye başladık. İyilik hareketini farklı ürünlerle büyüttük. Şimdi diktiğim fular, çanta, kitap, mama kapları ile devam ediyorum. Destek olmak isterseniz Instagram hesabımızdan bu ürünleri satın alabilirsiniz.”

“Türk aile yapısını müthiş gözlemleri sonucunda kalbiyle zenginleştiren Birol Güven’den gelecek ‘Çocuklar Duymasın’ın senaryoyu heyecanla beklerdik. Tadını çıkarta çıkarta oynamamak haksızlık olurdu gerçekten. Geç saatlere dek gözümüzden uyku aktığı, çekimin bir türlü bitemediği ama yine de o küçücük sette eğlenerek kahkahalarımızın eksik olmadığı, 30 tekrar yaptığımız o keyifli zamanlar, anılar asla unutulmaz.”

KAYNAK : HÜRRİYET

İŞTE İSMAİL SAYMAZ'IN GERÇEK YÜZÜ