Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru, Şubat ayının son haftasında Türk vatandaşlarının “bankalardaki döviz hesaplarının büyüklüğünün 170 milyar doları bulmasını köşesinden değerlerdi.
Necati Doğru'nun "Sahada ne varsa parada da o oldu!" başlıklı köşe yazısı şöyle:
Bunu da gördük.
Sahada ne varsa…
Parada da o oldu!
Milli para yenildi.
Dolar, lirayı ezdi.
Liraya güven dibe indi.
Dolara sığınma tavan yaptı.
“En milli biziz, en vatanseverler bizleriz, biz beka için varız…” cümleleri iktidar siyasetçisinin ağzında kuru laf ve seçmeni avlama yalanı olarak kaldı. Türk Lirası'na güven en dibe indi. Türk Lirası biriktirme aracı olmaktan çıktı. Türkiye'de biriktirme aracı Amerikan Doları oldu.
???
Çok acı bir tablo!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın verilerine göre, Türk vatandaşları son 5 aydır “Dolar- Euro- sterlin”e yöneldiler. Birikimlerini Türk Lirası'ndan çekip “dolara- dövize” yatırıyorlar. Çünkü liraya güvenmiyorlar. Liranın enflasyon karşısında eridiğini, erimeye devam edeceğini buna karşılık dolar ve diğer dövizlerin enflasyon karşısında “eğilmeyip-dik duracağını” düşünüyorlar.
Ekimde arttı.
Kasımda arttı.
Aralıkta arttı.
Ocakta arttı.
Şubatta da arttı.
Şubat ayının son haftasında Türk vatandaşlarının “bankalardaki döviz hesaplarının büyüklüğü” Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
171 milyar dolar oldu.
???
Türk vatandaşları içinde “kazandığının bir bölümünü biriktirebilecek durumda olanlar” Türk Lirası'na bankların verdiği yüksek faize rağmen, birikimlerini “Lirada değil dolarda tutmayı” seçtiler. Dolara güven eskiden beri vardı ama son beş aydır hızlandı.
Vatandaşlar.
Şirketler.
Aileler.
Kurumlar.
TL'ye güvenmez oldular.
Dolarizasyon tavan yaptı.
Türk ekonomisi “doları milli para gibi görme” zilletine düşürülmüş oldu. Türkiye ekonomisini yöneten, yön veren kadrolar “ülkenin milli parasına ülke vatandaşlarının güvenini” sağlayacak bir başarı gösteremediler. Türkiye bu noktaya geldi. Milliyetçilik, vatanseverlik, bekayı düşünmek seçim lafı olarak kaldı.
???
Futbolda olan!
Parada da oldu!
Adı Türk futbol takımı.
Maç başlamadan önce İstiklal Marşı okunuyor. Son Galatasaray maçında takımda milli marşı okuyabilen tek futbolcu yoktu, kimisi yere bakıyor, kimisi havaya. Hepsi yabancı futbolcular. 5 gol attılar.
Yabancı gol atıyor.
Türk onunla gururlanıyor.
Galatasaray'dan 5 gol yiyen karşı takım Antalya Spor'un kadrosunda da 4 kıtadan ve 8 ülkeden 27 yabancı futbolcu var. Türk futbolu, kendi milli, yerli sporcusuna güvenemedi, güvenmiyor, güvenemiyor. Türk seyircisi de kendi ülkesinin çocuklarına değil yabancı futbolcuya daha çok güvenme duygusuna alıştırıldı.
Türk futbolu bu duruma neden düştü? Akademisyen gazeteci Kubilay Çelik, Abdullah Avcı, Mustafa Denizli dahil 20 futbol otoritesi ile konuştu; “ihtişamı dillerde stadyumlar yaparken niçin dünya futbolunda yokuz” sorusunun cevabını aradı, ibretle okunacak bir kitap yazdı.
Futbolumuzun başına gelen!
Paramızın da başına geldi!
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Merkez Bankası'nı kapatan ülkeler durumuna geldik!
“Dolar”ın milli para “Türk Lirası”nı ezmesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine şöyle yansıdı: Bankacılık sektöründe 8 Mart ile biten haftada TL cinsi mevduat yüzde 0.11 azalışla yaklaşık olarak 1 trilyon 8 milyar lira, yabancı para cinsinden mevduat ise yüzde 2.30 artışla 1 trilyon 103 milyar lira oldu.
Bu tablonun anlamı şu: Çift paralı Türk ekonomisinde milli para yenildi. Dolar, lirayı ezdi. Türkiye, kendi Merkez Bankası'nı kapatıp, “Para Kurulu”ile yönetilen ülkeler durumuna geldi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...