Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya Demirtaş, avukatları ve bazı HDP milletvekilleri ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı.
Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya alınan davanın bugünkü duruşmasında, Demirtaş'ın eşi ve çocukları da hazır bulundu.Hakkında kabul edilen 31 fezlekenin birleştirildiği iddianameye ilişkin savunmaya geçmeden önce yargılama usulüne ilişkin açıklama yapmak istediğini belirten Demirtaş, önceki duruşmada alınan ara karar gereği dava dosyasına gelen evraka ulaşamadığını söyledi.
Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarının yıldönümünde tutuklanmasını beklediğini ancak yurt dışında olması nedeniyle 4 Kasım akşamı evinde alındığını ifade ederek, "Hatta yurt dışında cezaevinde giyeceğim ortopedik ayakkabılarımı alarak geldim" dedi.
Hakkında fezleke hazırlayan savcıların büyük bir kısmının FETÖ üyeliğinden tutuklandığını belirten Demirtaş, örgüt üyesi yargı mensuplarının yargılamasını yaptığı birçok davanın, kumpas olduğu gerekçesiyle düşürüldüğünü kaydetti.
1 ve 2 nolu fezlekelerin tamamının kumpas ürünü olduğunu söyleyen Demirtaş, bunlarla yargılama yapılmasının hukuka aykırı olacağını savundu.
'CEMAAT HÜKÜMETİ ZOR DURUMDA BIRAKMAK İSTEDİ'
Çözüm süreci boyunca FETÖ'cü hakim, savcı ve polislerin yoğun bir şekilde istihbarat faaliyeti yürüttüğünü, bu şekilde elde edilen bilgilerin Milli Güvenlik Kurulu'na (MGK) sunulduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti:
"O dönem cemaat, 'Sizin çözüm süreci adına bir arayışınız var ama bunlar da alttan siyasi faaliyet yapıyor' mesajı veriyordu. Böylece hem hükümeti zor durumda bırakmak hem de demokratik siyasetin önüne geçmek istiyorlardı. Amaçları sıkıştırmak, orduyla yargıyla hükümeti karşı karşıya getirmek, bizimle karşı karşıya getirmekti. Dertleri daha büyük, daha ciddiydi. Bu kumpasları, alçakça fezlekeye çevirdiler. O dönem biz de hükümet de siyaseten dik durduk, Allah var. 2009'dan itibaren tutuklamalar yapıldı, yoksa dinlemeler daha önce yapılıyordu. Dinleme kayıtlarında öyle bir tezgah kurulmuş ki sanki ben PKK yöneticileriyle sürekli görüşmüşüm."
'PKK YÖNETİCİLERİNDEN TALİMAT ALMADIM'
Dinleme kayıtlarına ilişkin savcının yaptığı değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını, iddia edildiği gibi PKK yöneticilerinden talimat almadığını belirten Demirtaş, "Bugüne kadar bana PKK yöneticilerinden asla bir talimat gelmemiştir. Gelse kabul etmezdim. Siyasi olarak karar almayacak kişi değiliz, kimse kusura bakmasın. Biz çocuk muyuz, birileri bize talimat gönderecek, biz de denileni yapacağız?" dedi.
Çözüm süreci kapsamında düzenlenen toplantılarda, PKK'nın neden silah bırakması gerektiğine ilişkin açıklamalar yaptığını belirten Demirtaş, toplantılarda Abdullah Öcalan'a ait değerlendirmelerin, kendisi söylemiş gibi aktarıldığını ifade etti.
İnancı ve kültürel değerleri gereği seçildiği bölgedeki insanların acısını paylaşmak için örgüt üyelerinin cenaze törenlerine katıldığını söyleyen Demirtaş, bunun tek başına suç unsuru olamayacağını savundu.
Ortam dinlemesi sonucu elde edilen ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını, ses örneği alınarak inceleme yapılmasını talep eden Demirtaş, "Bunları hep cemaatçiler yapmıştır. Sanığa güvenmiyorsunuz onlara güveniyorsunuz" ifadesini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...