Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sömürü altındaki Afrika ülkelerine çağrıda bulunan Erdoğan, "Bu kardeşlerimizin kendi kaderleriyle ilgili söz söyleme hakları var mı? Yeraltı zenginlikleriyle ilgili devam ediyor. Tarım ve yeraltı kaynakları konusunda devam ediyor. Verelim el ele atalım adımları kazan kazanı ülkemize hakim kılalım. Neyimiz var neyimiz yoksa bunu birlikte üretelim" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
"Ticaret Bakanlığımıza Dışişleri Bakanlığımıza bu organizasyona öncelik ettiği için teşekkür ediyorum. Türkiye olarak Afrika kıtası ile işbirliğimize büyük önem veriyoruz. Özellikle 2005 yılını Başbakanlığı döneminde Afrika dönemi olarak kabul ettik.
Göreve geldiğimizde 12 büyükelçiliğimiz varken, bugün Afrika'da 41 büyükelçiliğimiz var. Karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Afrika kıtasının tamamıyla işbirliğimizin güçlendirme amacındayız. Gösterdiğimiz çabaların meyvelerini farklı alanlarda topluyoruz. 21 farklı Afrika ülkesini ziyaret ettik.
Büyük önem arz eden en az gelişmiş ülkeler konferansımızın dördüncüsüne ev sahipliği yaptık. Dünya İnsani Zirvesi yine ülkemizde gerçekleştirildi. Bu zirveler öncesi ve sonrasında tarımdan sanayiye birçok alanda toplantılar düzenledik.
Öğrenci burslarından, turizm yardımlarına kadar oldukça geniş yelpazede işbirliklerimizi geliştirmeye çalıştık. Türkiye bugün dünyanın 6. en yaygın diplomatik ağına sahip ülkesi haline geldi. Göreve geldiğimizde büyükelçilik sayılarımızın artması inşallah Afrika'nın tamamında büyükelçiliğimizin olacağının teminatıdır.
11 ülkede 12 müşavirimiz vardı. 26 ülkede 32 müşavirimiz var. TİKA tüm kıta genelinde kalkınma yardımı faaliyetleri yürütüyor. İstihdam üreterek özellikle gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmesi için tüm desteği veriyoruz. 50'yi aşkın Afrika ülkesinde 5 bin öğrenci lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi alıyor. AFAD, Kızılay kıtanın farklı bölgelerinde varlık gösteriyor.
Müteahhitlerimiz 65 milyar liralık 1150 proje üstlenmiş durumda. 46 Afrika ülkesi ile ticari ve ekonomi anlaşması imzaladık. 12 ülkeyle çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasını imzaladık. Büyük kısmı yürürlüğe girdi.
Ticaret hacmimiz 2003'teki 3,7 milyardan, 20,6 milyara yükseldi.Sahra altı Afrika ülkelerinde ticaret hacmimiz 7,1 milyar dolara ulaştı. Kıtada kapasite geliştirerek istihdam üreterek gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmesi için tüm desteği veriyoruz. Somali'deki projelerimiz Afrika'ya bakış açımızı göstermek açısından önemlidir. En büyük memnuniyet kaynağımız Afrikalı kardeşlerimizin destekleridir.
"MACARİSTAN'LA ORTAK YATIRIM YAPACAĞIZ"
BM, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi alanlarda Türkiye'nin yürüttüğü haklı mücadeleye Afrikalı dostlarımız destek verdi. İsrail yönetiminin Kudüs'e yönelik saldırılarına karşı Afrika kıtasındaki ülkeler Türkiye ile birlikte tepkilerini gösterdi. Dün Macaristan'da 2 günlük seyahatim oldu. Macar dostlarımız şöyle teklif bulundu. Afrika'daki dostlarımızla Macar ve Türk Eximbank'la yatırımlara girelim dedi. 320 iş adamıyla yaptığımız toplantıda bunu orada da vurguladık. Afrika'da ortak yatırımlara girme kararı aldık.
Bizi eleştirenler İsrail'e sessiz kalırken, Afrika ülkeleri Filistin davasına sahip çıktı. Özellikle kıta genelinde demokrasinin korunması hususunda ciddi çaba sarf ediyor. Pek çok ülke darbecilere kucak açarken, Afrika bunu yapmıyor. Afrikalı kardeşlerimiz aynı insani tavrı göç meselesinde gösterdi. Batılı ülkeler mültecileri açlığa, ölüme bırakırken, Afrika gibi kısıtlı geliri olanlar kapılarını açıyor.
Küreselleşme beraberinde standartlaşmayı da getiriyor. Kimi batılı ülkeler ve şirketler tek tipleşme olarak algılıyor. Tek bir yönetim sisteminin tek mutfağın kıyafetin güzellik anlayışının diğer ülkelere dayatıldığını görüyoruz. Her toplumun kendine ait hassasiyetlerine, değerlerine yeterince kıymet verilmiyor. Hatta bu farklılıklar kimi zaman tehdit olarak görülüyor.
Örneğin ekonominizi büyütmek istiyorsunuz, onlara bağlı şekilde yapmak zorundasınız.Enflasyondan kurtarmak istiyorsunuz, yine hazır reçeteler var, istihdamı artırmak, enerji ve madencilikte kendi imkanlarını harekete geçirmek isterseniz belli kalıp ve sınırlar çıkıyor. Uzay teknolojisi, bilişim gibi alanlarda tüketici konumundan üretici konumuna geçmenizi istemezler. Afrika'nın kromları ne oldu... Batı'dan kimler gelip bir yerlere taşıdı. Gelişlerinin hep sebebi alıp ülkelerine taşımak değil miydi?
Sosyal alanlarda özgürlük, demokrasiye karşı çıkar biz ne diyorsak öyle olacaksınız der. Şüphesiz bu baskılardan, dayatmalardan birçok devlet nasibini alıyor. Afrika ülkeleri hak etmedikleri muameleyle karşı karşıya kalıyor. Afrikalı kardeşlerimiz bu anlamda 10 binler 100 binler öldürülmedi mi? Bunun hesabını soran var mı? Yok... Bu katliamları yapanlar en modern en medeni ülkeleri onlara sorarsanız... Somali'de Orta Afrika'da çok acı ölümlere mahkum edilmedi mi?
Bu kardeşlerimizin kendi kaderleriyle ilgili söz söyleme hakları var mı? Yeraltı zenginlikleriyle ilgili devam ediyor... Tarım ve yeraltı kaynakları konusunda devam ediyor. Verelim el ele atalım adımları kazan kazanı ülkemize hakim kılalım. Neyimiz var neyimiz yoksa bunu birlikte üretelim. Bu ülkede ekonomide sömürgeden kalma çarpıklıklara müsade edilmemeli. Bunun adı neo-kolonyalizmdir. Bu sömürünün modern zamanda uygulanmasıdır."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...