Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü "Rezil bir evlilik gibi" başlıklı yazısında, ABD ile F-35 konusunda gerginlik yaşadığımızı ancak yeniden anlaşılacağını belirtti.
Altaylı, Türkiye- ABD ilişkilerini 'rezil bir evliliğe' benzeterek, "ABD öyle yapar böyle yapar, sonunda bir şekilde uzlaşırız. Biraz sürünür, biraz süründürür sonunda yine F-35’leri alırız. " dedi.
İŞTE O YAZI
F-35’lerin teslim edilmeyecek olmasında ben şaşırılacak bir durum göremiyorum kendi adıma.
Başından belli idi.
Ve bu köşenin okurları gayet iyi hatırlayacaktır ki, ben Türkiye’nin F-35 programından çıkması gerektiğini hep söylüyorum.
F-35 projesi 20 yıldır büyük paralar harcanmış, buna rağmen oldukça sorunlu ve iyi ilerlemeyen ama büyük paralar harcandığı için de vazgeçilemeyen bir proje.
Çok kapsamlı bir görev tanımı ile sipariş edilen uçak bu denli kapsamlı bir görevi yerine getiremeyecek bir şekilde imal edilmiş.
Ve her şeyi yapmaya çalışırken, hemen hemen hiçbir şeyi beceremeyen bir savaş aletine dönmüş durumda.
Muhakkak ki, zamanla daha iyi hale gelecek, hataları giderilecektir ama yine de ehveni şer olmaktan öteye gidemeyeceği düşünülen bir tayyare.
Ben bu tartışmalar başladığı günden beri Türkiye’nin F-35 projesinden çıkıp Rusların SU-57 uçağına talip olması gerektiğini söylüyorum.
Tabii ki, bu çok kolay bir şey değil.
Türk Hava Kuvvetleri’nin tüm organizasyonu NATO standartlarına göre.
Yani buraya başka bir ülkenin uçağını sokmak kolay bir iş değil.
Hava Kuvvetleri içinde ciddi bir reorganizasyon gerektiren maliyetli bir iş. Ancak imkansız da değil elbette.
Tabii SU-57 de daha tamamlanmış bir proje değil. O da henüz ilerleme aşamasında.
Ve tabii bir başka mesele de, iki uçak arasındaki benzerlikler kadar farklar olması.
F-35 daha çok kara hedeflerine yönelik bir uçak ve ona göre mühimmat taşıyor.
SU-57 ise daha çok avcı uçağı özelliklerinde.
F-35’in bazı modelleri dikine iniş kalkış yapma özelliğine sahip. En azından öyle olması bekleniyor. Bu özellik SU-57’de yok. Bu da Türkiye’nin olası bir uçak gemisi projesi için bu uçağın çok da uygun olmadığı anlamına geliyor.
Kağıt üzerinde ise iki uçak arasında bariz farklar var.
Her iki uçak da radara yakalanmama özelliğine sahip. Tabii bu tam bir “Hayalet” uçak özelliği değil. Daha çok az görünme özelliği gibi.
Her iki uçak da 5. nesil savaş uçağı.
Her ikisi de silahlarını kapalı bölmelerde taşıyor.
Bunlar benzerlikler.
Farklara gelince.
F-35 tek motorlu, SU-57 çift motorlu.
F-35 dikine iniş kalkış yapabilir modele de sahip. SU-57’de bu yok.
F-35’in azami hızı 1931 kms, SU-57’nin azami hızı 2600 kms.
F-35’in uçuş mesafesi 220 km, SU-57’nin uçuş mesafesi 2200 km.
F-35’in havada kalma süresi 2.5 saat, SU-57’nin 5 saat
F-35’in yük taşıma kapasitesi 8 bin 160 kg, SU-57’nin 10 bin kg.
Tüm bunlardan sonra yine de olacak olan şudur bence.
ABD öyle yapar böyle yapar, sonunda bir şekilde uzlaşırız. Biraz sürünür, biraz süründürür sonunda yine F-35’leri alırız.
Çünkü bizim ABD ile ilişkimiz çirkinleşmiş bir evlilik gibi.
Her iki taraf da birbirini sürekli aldatıyor.
Bazen taraflardan biri evi terk ediyor.
Ama eninde sonunda aynı yatağa giriyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...