Halk arasında “zengin” ya da “padişah” hastalığı olarak da bilinen gut hastalığının, genellikle yeme-içme alışkanlıkları nedeniyle ortaya çıktığı düşünülür.
Geçmişte bazı padişahların da gut hastalığı yüzünden vefat etmesi nedeniyle de “padişah hastalığı” olarak da bilinir. Oysaki gut hastalığı; sadece yeme ve içme ile ilgili bir hastalık değildir.
Kişinin metabolizmasında bozukluk olması, çeşitli hastalıklar ya da yeme alışkanlığındaki düzensizlikler neticesinde de gelişebilir.
GUT HASTALIĞI NEDİR?
Gut, hiperürisemi ve monosodyum ürat kristallerinin eklem içi ve etrafında birikmesi sonucu ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır.
Hiperürisemi serum ürik asit sentezindeki artış (serum ürik asit seviyesi 6,8 mg/dL üzerinde olması) ve/veya böbrekten atılımındaki azalma nedeni ile ortaya çıkar. Gut ise hiperürisemiye ikincil olarak gelişen sinoviyal sıvı ve yumuşak dokularda monosodyum ürat
kristallerinin birikmesi ile oluşan inflamasyon durumudur.
Gut erkeklerde kadınlardan daha sık görülür. Kadınlarda ise postmenapozal dönemde sıklığı artar. Puberte öncesi dönemde serum ürik asit düzeyi düşüktür, bu nedenle gut oldukça nadirdir.
Gut hastalığının atakları bir anda meydana gelebilir. Gut hastalığı kişiyi, çoğu zaman gecenin ortasında ayak başparmağında hissettiği bir yandığı hissiyle uyandırabilir.
Etkilenen eklem bölgesi diğer bölgelere göre daha sıcak, şiş ve çok hassastır. Genellikle ilk ataklarda bir eklemi etkileyen gut, bir süre sonra yayılım göstererek birkaçına birden dağılabilir.
Özellikle ayak başparmağı en sık etkilenen bölgelerin arasındadır, ancak gut hastalığında bacaktaki (diz, ayak bileği, ayak) ve kollardaki diğer eklemleri (el, bilek ve dirsek) daha az etkileyebilir. Gut hastalığının nadiren de olsa omurgayı etkilediği görülmektedir.
İlk dönemde, yılda bir veya birkaç kez görülen gut atakları, ilerleyen dönemlerde daha sık olabilir ve yılda birkaç kez görülebilir. Aynı zamanda gut atakları farklı eklemlerde olabileceği gibi aynı eklemlerde de tekrarlayabilir.
Gut atakları zamanla daha da sıklaşmaya başlayabilir ve eklemlere yayılım gösterebilir. Gut ataklarının sıklaşmasıyla birlikte görülen semptomlarda daha ciddi etkiler yaratabilir.
GUT HASTALIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?
Gut, vücuttaki aşırı ürik asit miktarından kaynaklanır, bu da eklemlerde ve yumuşak dokularda anormal ürik asit kristallerinin (monosodyum ürat kristalleri) birikmesine ve gut hastalığına neden olur.
Bir yumruya yol açan yumuşak dokudaki ürik asit toplanmasına tofüs denir. Ürik asit kristalleri böbreklerde de oluşabilir ve böbrek taşlarına neden olur.
Monosodyum ürat vücutta doğal bir kimyasal olan ürik asitten oluşur. Ürik asit, RNA ve DNA'nın (hücrelerdeki genetik materyal) doğal parçalanmasından meydana gelir. Özellikle kırmızı etlerin, kabuklu deniz canlılarının ve sakatatların aşırı tüketimi vücutta ürik asit birikimine yol açar.
Alkolden kaçınmak, hayvan etlerini az, sebze ve meyveleri daha fazla tüketilmesini amaçlayan bir diyet ile kandaki ürik asit seviyesinin ve gut ataklarının gelişmesi olasılığının azaltılması sağlanabilir.
GUT HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
En sık görülen gut hastalığı belirtileri şöyledir:
Eklemler şişer ve ağrılar başlar. Genellikle sabaha karşı vücutta asit iyonları biriktiğinde meydana gelir.
Gece, ağrılar sebebi ile uyanmalar yaşanabilir.
Eğer böbreklerden kaynaklanan bir gut hastalığı var ise; karın ve bel ağrıları, idrarda kan, taş gibi belirtiler de olabilir.
Ağrıların kronikleşmesi, sürekli şişen eklemlerde deformeler yaratabilir.
GUT HASTALIĞININ EVRELERİ
Akut atak: Eklemde ani başlayan sıklıkla 5-10 gün süren şişme ve ağrı.
İnterkritik dönem: Şikayetlerin olmadığı tamamen iyileşmenin olduğu bir dönem ve bunun ardından tekrar şiddetli alevlenme.
Kronik gut: Pek çok alevlenmeden sonra, hastalık içinde tedavi edilmediği takdirde kronikleşir ve bir veya daha fazla eklemde kalıcı ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı oluşur. Romatoid artrit denilen iltihaplı eklem romatizması ile karışabilir.
Toflüsü gut: Tofüs denilen ürik asit kristallerinin bir araya toplanarak cilt altında ya da dokularda çökmesi ile oluşan birikintilerin olduğu dönem.
GUT HASTALIĞI TEDAVİSİ NASIL OLMALI?
Gut hastalığı tedavi edilebilir ve kontrol edilebilir bir hastalıktır. Gut hastalığının belirtileri, genellikle tedavinin başlamasından sonraki 24 saat içinde belirgin bir şekilde iyileşebilir.
Risk faktörlerine bağlı olarak değiştirilebilir durumlarda ele alınarak kandaki ürik asit seviyeleri düşürülebilir ve yaşam biçiminde yapılan değişiklikle desteklenebilir.
Gut tedavisinde kullanılan ilaçlar, gut atağını engelleyerek, ürik asidi düşürmeye yardımcı olur. Böylece gelecekteki gut atakları da önlenmiş olur. Gut hastalığında öngörülen tedavi şekli, kişinin yaşı, aldığı ilaç türü, böbrek fonksiyonu, genel sağlık durumu ve diğer sorunlara bağlı olarak değişebilir.
Anti-enflamatuar ilaçlar, ağrıyı ve atakların şiddetini azaltır. Gut saldırısı tamamen iyileşene kadar genellikle devam ederler. Yan etkiler meydana gelirse, tedavi farklı bir ilaca değiştirilebilir.
Hekiminiz, olası yan etkileri sizinle görüşecektir. Böbrek hastalığı, kalp yetmezliği, diyabet, ülser hastalığı, mide veya bağırsak kanaması öyküsü veya diğer kronik durumlar varsa, gut tedavisi bunlara göre de şekillendirilebilir.
GUT HASTALIĞI OLANLAR NASIL BESLENMELİ?
Aşrı et tüketimine bağlı olarak hastalarda gut krizleri yaşanabilmektedir. Bu nedenle gut hastaları bayramda eti, mümkün olduğu kadar küçük porsiyonlarda tercih etmelidir.
Bununla birlikte ürik asit dengesini sağlayan süt ve yoğurt gibi yiyeceklerle birlikte etin tüketilmesi gut hastaları için tavsiye edilmektedir.
Gut hastalığında kesinlikle alkol tüketilmemelidir. Bunların dışında, gut hastalarının aspirin türü ilaçları kullanmaması gerekir. Bilinçsizce alınan ilaçlar yarardan çok zarara sebep olmaktadır. Akşam alkol ve ağır yemekler almış ise gece ağrılar artabilir.
Gut hastaları için önerilen günlük et miktarı 2 avuç içi kadar büyüklükte olan 60 gramlık et büyüklüğüdür.
Dalak, işkembe, yürek, sucuk, pastırma, salam, sosis, ördek ançüez (balık ezmesi), sardalye, kabuklu deniz ürünleri, ördek eti, kaz eti, küçük balıklar ve tam yağlı peynirlerin tüketilmemesi önerilmektedir. Yağı az olan kuzu eti, dana eti, hindi, tavuk ya da balıketi tüketimi günlük önerilen miktar düzeyinde olmalıdır.
Gut hastalığında kuru baklagiller ve bazı sebzelerin tüketimi de büyük önem taşır. Özellikle mercimek, kuru fasulye, nohut gibi baklagillerin bir öğünde en fazla 6-7 yemek kaşığı kadar tüketilmesi gereklidir. Ispanak, karnabahar gibi sebzelerin 8 yemek kaşığı kadar, bezelye, mantar ve kuşkonmaz 2 yemek kaşığı kadar tüketilmelidir. Diğer sebzelerden istenildiği kadar tüketilebilir.
Maya ve kuruyemişler yasaklılar arasındayken, tuz, nane, maydanoz, sirke tüketilebilir. Meyvelerde hiçbir sıkıntı bulunmadan kişiler istedikleri meyveleri tüketebilir.
Tam yağlı süt ürünleri, tam yağlı yoğurt ve karbonatlı yiyeceklerden esmer ekmekler, çavdar yulaf, tam taneli ve kepekli ürünlerden kaçınılması gerekmektedir.
Zayıflamanın esas olduğu bazı gut durumlarında ise diyetisyenler ürik asit dengesi ve vücudun diğer kronik durumlarını göz önünde bulundurarak esmer ürünlere geçiş yapabilirler ancak gut diyetlerinde tam yağlı yiyecekler, et türevleri ve esmer gıdalar yer almamalıdır.
Gut hastalığında kızarmış yumurta önerilmemektedir. Ancak iki günde bir rafadan veya haşlanmış bir adet tüketilebilir. Margarin tereyağı katı yağlar ve iç yağlar en büyük yasaklılar listesindedir.
Gut takibinin sürdürülmesi gereken ileriki dönemlerde böbrekleri yorabilecek önemli bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisinde ilaç tedavisi kadar beslenme tedavisi oldukça büyük önem taşır. Sadece beslenme alışkanlıkları değişerek ürik asit düzeylerinde olumlu düşüşler yaşanmış hastaların sayısı oldukça fazladır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...