Hadi Özışlık'ın CHP'nin CNN Türk kanalına yönelik aldığı kararı eleştirdiği "'Düşman gazeteciler' ve CHP'nin CNN Türk kararı!" başlıklı yazısı söyle;
"Söz uçar, yazı kalır" diyorduk eskiden. Teknoloji ağzımızdan çıkanları eskisi gibi uçurmuyor artık. Sabah söylediklerinizi, öğlen vakti inkâr etseniz bile, teknoloji işte böyle toplumun içine çıkamaz haline getirir sizi.
AK Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yara alsın diye, ülkemizde ne yazık ki acıdan beslenenler var. Elazığ'da canını dişine takıp, milletin yaralarını sarmaya çalışan belediye başkanını yok saydılar mesela. Suriyeliler'e depremde bile ayrıcalık yapıldığını söyleyecek kadar şirazeden çıktılar. Süleyman Soylu, Murat Kurum ve Fahrettin Koca'nın Elazığ'da yaptıklarını yalanlarıyla karartmaya çalıştılar.
Türkiye büyük bir çığ felaketi yaşadı, 39 insanımız karın altında can verdi. Ülkemizin vicdanlı insanları acı çekerken, ekranlarda boy gösteren "Düşman gazeteciler" ne yazık ki bir kez daha acıdan beslenmeyi tercih etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı sıfatını taşıyor diye, çığ altında kalan Gülşen Orhan'a aşağılık bir iftirayla saldırdılar.
"İş makinalarını yanına alıp çığa sebep oldu" diyecek kadar alçaldılar.
Hadi bunlar aşağılık.
Hadi bunlar alçak.
Hadi bunlar yalancı.
Hadi bunlar iftiracı.
Peki, bunların peşine takılanlara ne diyeceğiz?
Peki, bunların yalanlarına ortak olanlara ne diyeceğiz?
Peki, bunların alçaklığını alkışlayanlara ne diyeceğiz?
Peki, bunların iftiralarını gerçekmiş gibi yayanlara ne diyeceğiz?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu kararı almadan önce çok düşündü. Doğrudan "boykot kararı" almak yerine, iktidara yakın konukların isimleri masaya konuldu... CHP'lilerin bazı isimlerle programlara çıkmaması yönünde görüşler dile getirildi.
Ekranlarda canhıraş CHP'yi savunan gazetecilerin görüşü alındıktan sonra nihai karar 3 Şubat 2020 tarihinde verildi:
- Bundan böyle hiç bir CHP'li CNN Türk'ün yayınlarına katılmayacak!
Peki 3 Şubat'ta alınan karar neden hemen açıklanmadı?
Türkiye büyük bir felaketi yaşıyordu çünkü.
Elazığ'daki depremde beton yığınları altında kalan canlar, CHP'nin aldığı kararı kamuoyu ile paylaşmaya engeldi.
Bir kaç gün sonra Van'da 39 kişinin üzerine çığ düştü biliyorsunuz. Türkiye başka bir acı yaşarken, CHP'nin resmi ağzı Tuncay Özkan kameraların karşısına geçti ve partisinin aldığı kararı açıkladı.
CHP'nin CNN Türk kararı yanlış veya doğru tartışalım.
Ama bugün o gün değil...
Bugün acımız var...
Bugün canımız yanıyor.
Bugün şehitlerimiz var.
CNN Türk'te bir çok CHP'li ile karşı karşıya geldik. Hiç öyle Tuncay Özkan'ın söylediği gibi farklı bir uygulamaya, ya da iktidar borazanlığına ben rastlamadım. Bugüne kadar CNN Türk'te bizimle tartışan CHP'liler de şikayetçi olmadı. Ha dersiniz ki "Bizimkiler kifayetsiz" anlarım. Ama bunun sebebi CNN Türk değil sizsiniz. Ekrana kim çıkarsa çıksın, hepsi CHP'yi temsil etmediğini söyleyerek başladı konuşmaya...
Niye acaba?
Ben size söyleyeyim, getirdiğiniz yasak yeni değildi. CHP'de görevli olan herkese çok çok önceden yasak getirmiştiniz zaten. Bu konuda genelge bile yayımladınız.
Bir karar alıyorsunuz madem.
Dürüst olun bari...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...