Hande Fırat geçmişte yaşanan enflasyonlardan örnek vererek, o dönemlerde bahsedilen "Enflasyon canavarı" deyimine dikkat çekerek, bundan sonra ne olacağı üzerinde akıllardaki sorulara yer verdi.
HANDE FIRAT'IN YAZISI ŞÖYLE:
Canavar geri mi döndü?
Tarihe şöyle bir dönüp baktığımızda büyük krizler zamanında üç haneli rakamlara çıktığını biliyoruz... Örneğin 1980’de yüzde 115.6’yı, 1994’de yüzde 125.5’i gördü.
Canavar ismi ise kendisine, daha yakın tarihte takıldı. 90’ların ortasından 2000’lerin başına kadar haberlerde bile “Enflasyon canavarı” ifadesi kullanılır oldu. Özellikle de 2001 ekonomik krizinde... Kısaca hatırlayacak olursak; 19 Şubat 2001 tarihinde, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yine dönemin Başbakanı Bülent Ecevit arasında Anayasa kitapçığı fırlatılması ile patlayan ekonomik kriz... O yıl tüketici enflasyonu yüzde 68.5 idi... Uygulanmaya başlanan “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”, IMF’ye sunulan niyet mektuplarıyla, “Fiyat istikrarı politikasına devam edileceği ve enflasyon hedeflemesi staratejisinin uygulanabileceği ekonomik koşulların en kısa sürede sağlanacağının” beyan edilmesi ve seçimlerde iktidarın değişmesiyle ekonomide çok yol katedildi. Sadece tüketici enflasyonu açısından AK Parti iktidarındaki rakamlar şöyle oldu:
AK Parti’nin özellikle 2018 öncesinde meydanlarda kullandığı argümanların başında, “Enflasyonu tek haneye indirdik” geliyordu.
20 YILIN ARDINDAN NASIL BİR TABLO VAR?
Artık 20 yıllık bir iktidardan bahsediyoruz. İlk kez enflasyon rakamları yıllık yüzde 36.08 ile AK Parti iktidarındaki en yüksek seviyeye ulaştı. Üretici fiyatlarında ise yüzde 79.89 oldu. Doğal olarak bu rakamlar, “Canavar geri mi döndü, ve nasıl yeniden gönderilecek?” sorusunu da beraberinde getirdi. Önce tespitleri sıralayalım:
* Sadece Türkiye’de değil, dünyada büyük ekonomilerde bile (çok daha düşük rakamlarla da olsa) enflasyon yükseliyor.
* Darbe girişiminin ardından salgının da tüm ekonomilerde ciddi hasar yarattığı bir gerçek.
* Türkiye, güven ve istikrarı sağlayacak kendi ödevlerini zamanında yapmadı. (Yapısal reformlar, adalet alanında atılması gereken adımlar vb.)
* Tüm dünyada ekonomik sıkıntılar sürerken, Türkiye yeni bir ekonomik modeli uygulamaya soktu.
* Kurun en yüksek olduğu aralık ayında ihracat yüzde 32.9’luk artışla 225 milyar 368 milyon dolara ulaştı. Ancak ihracatın ithalata bağımlı olması nedeniyle dış ticaret açığı kapanmadı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...