Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel krizin aşılmasında yapılması gerekenin, reel ekonomiye ve mutlaka da küçük ölçekli şirketlere rol vermek ve harekete geçirmek olması gerektiğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, KOBİ'lerin yaşanmakta olan küresel krizin ortaya çıkmasından sorumlu olmadığını, ancak çözümün bir parçası olabileceklerini ifade etti.
TOBB'dan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkanlık Divanı üyeleri ile Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet'ın dün Frankfurt'ta bir araya geldiği bildirildi.
Trichet ve kurmaylarının, görüşmede, küresel krizin etkileri, krizin yönetimi ve krizin aşılması yönünde yapılması gerekenler konusunda görüşlerini aktardıkları belirtilen açıklamada, EUROCHAMBRES Başkanlık Divanı üyesi ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun da bu çerçevede görüşlerini aktardığı ifade edildi.
Hisarcıklıoğlu, görüşmede, Türkiye'de de krizin etkilerini hissedildiğini, Merkez Bankası'nın, yakın bir tarihte mali sektöre nakit akışı sağlamaya başladığını belirterek, kredi kanallarının daha işlevsel çalışmasına dönük sıkıntılar olduğunu kaydetti.
Bu sıkıntılar nedeniyle hükümetin kredi mekanizmasını yeniden doğru işler hale getirebilmek için Kredi Garanti Mekanizması (Loan Guarantee Mechanism) üzerinde çalışmakta olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, hükümetin kısa bir süre önce de emlak, beyaz eşya ve otomotiv sektörünü canlandırmayı amaçlayan vergi teşviklerini uygulamaya başladığını belirtti.
Türkiye gibi ülkelerde başlıca meselenin, uluslararası fon akışında görülen düşüş olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ikinci hususun ise küresel ticaret finansmanı olduğunu ifade etti.
Açıklamaya göre Hisarcıklıoğlu, görüşmede şu görüşleri ifade etti:
''Uluslararası fon akışında IMF'nin yeni rolünü geçici bir çözüm olarak görüyoruz. Ancak, IMF'nin bu görevi tam anlamıyla yürütebileceği hususunda bazı şüphelerim var. IMF'nin şirketlerle çalışma kültürünün olmamasından dolayı, bu yeni göreve uyum sağlayabileceğinden emin değilim.
Odaların oluşturduğu geniş tabana dayalı destek olmadan ve doğru düzenleme mekanizmaları oluşturulmadan, korumacı yaklaşımlara karşı gelmenin mümkün olmayacağına inanıyorum. G-20 Zirvesi çerçevesinde gerçekleştirilen etkinliklere baktığım zaman, sadece bankacılık ve büyük şirket ağlarının etkin olduğunu görüyorum. Yapmamız gereken reel ekonomiye ve mutlaka da küçük ölçekli şirketlere rol vermek ve harekete geçirmek olmalıdır. KOBİ'ler yaşanmakta olan küresel krizin ortaya çıkmasından sorumlu değildir. Ancak, çözümün bir parçası olabilirler.''
-''2010 İYİLEŞMENİN BAŞLANGICI OLABİLİR''-
Açıklamada, görüşmeden sonra yapılan EUROCHAMBRES Başkanlık Divanı toplantısında Trichet ile yapılan görüşmeye ilişkin şu değerlendirmenin yapıldığı ifade edildi:
''-2009 yılının dünya ekonomisi için kötü bir yıl olacağı, 2010 yılının ise iyileşmenin başlangıcının görülebileceği bir yıl olacağı değerlendirmesi yapıldı.
-Şirketler kesiminin banka kredilerine erişimde yaşadıkları sıkıntılar dile getirildi. Kredi koşullarının KOBİ'ler için 2008'in ortasından beri tüm Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de sıkılaştırılması üzerinde duruldu.
-G–20 gündeminde, KOBİ'lerin finansmana erişim problemlerinin yer almasının sorunun çözümü açısından önemi vurgulandı.
-Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimleri, hükümetlerin bankalara sağladığı likidite imkanlarının şirketler kesimi için somut herhangi bir faydaya dönüşmediği özellikle vurgulandı.
-Reel ekonomideki gelişmelerin, şirketlerin alınan kararların etkisini hissedip hissetmediğinin önemi üzerinde duruldu. Bu çerçevede Avrupa Oda networku ile diyaloğun devam etmesi kararlaştırıldı.
-AB, küresel krizin Balkanlardaki etkilerine kayıtsız kalmamalıdır.''
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...