İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’daki Karacaahmet ve Küçükçekmece’deki Garip Dede cemevlerini ziyaret etti. Vatandaşlar, yoğun ilgi gösterdikleri İBB Başkanı’nı, “Demokrasinin temsilcisi geldi” sözleriyle karşıladı. İmamoğlu, ilk ziyaretini yaptığı Karacaahmet Cemevi içindeki Karaca Ahmet Sultan Türbesi’nde dua etti.
Ardından cemevi binasına geçen İmamoğlu, kendisine ikram edilen sütlacı yedi. Karacaahmet Cemevi’nin konferans salonunda toplanan yüzlerce vatandaş, İmamoğlu’nu, “Türkiye seninle guru duyuyor” sloganı ve alkışlarla karşıladı.
İmamoğlu, konuşma yapacağı platforma, yoğun ilgi nedeniyle zorlukla ulaşabildi. Kendisine ayak üstü ikram edilen lokmalardan yiyen İmamoğlu’nun konuşması öncesinde Alevi dedesi tarafından dua okundu.
Etkinlikte, ilk konuşmayı Karacaahmet Sultan Dergahı Derneği Başkanı Muharrem Ercan yaptı. Ardından mikrofonu alan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“BURADA ADALETİ HİSSEDİYORUM”
“Buraya geldiğimde gerçekten kendimi çok huzurlu hissediyorum. Sürekli geliyorum. Burası çok kutsal bir yer. Geçmişindeki güzel insanların duaları var burada. Onun için kendimi huzurlu hissediyorum. Burada bulunan insanlarımızın, her geldiğimizde bizi kucaklaması, sofrayı, lokmayı paylaşmamız… Onun da bana vermiş olduğu huzurdan dolayı kendimi huzurlu hissediyorum. Kendimi, cemevlerinde de huzurlu ve güvende hissediyorum. Bu çok önemli benim için. Alevi vatandaşlarımızın, Alevilik felsefesinin, bu ülkenin ve bu toprakların teminatlarından olduğunu iyi biliyorum ve bunu çok derin hissediyorum. Vatanı, milleti, bayrağı için yapamayacağı şey yok. Bütün bunları yaparken, bu derin felsefenin bende hissettirdiği başka şey, adalet duygusu. Burada ben adaleti hissediyorum. Adil olmak çok önemli. Özellikle, cemevlerine geldiğimde hanımefendilerin, ablalarımın, teyzelerimin o gözlerinde bir de derin bir vicdan hissediyorum. Kucaklayışınız, hissetmeniz ve gerçekten hissederek doğruyu talep etmeniz, bütün sıkıntılara, yaşanmışlıklara, bir kısım zulümlere, ne yazık ki yapılan bütün yanlış işlere rağmen, o derin hoşgörü ve vicdanı gözlerinizden hissediyorum.”
“KİBİR İYİLİĞİN DÜŞMANI”
“İlginç bir 6-7 ay yaşadık. Birçok dostuma ve kendi aileme söyledim. Tabii kaygı duyuyorlar. Hepsine şunu söyledim: Yahu kendimi o kadar rahat hissediyorum ki, hiç tedirgin ve kaygılı olmadım. Çünkü, iyi biliyorum o kadar güzel dualar var ki peşimde, inanılmaz rahattım. Beni yıllar önce buradan dualarla yolculayanların başında da Muharrem Dede gelir. Zihnimize öyle bir şey düşmeden bizi burada sözüyle hem utandırdı hem yola çıkarmıştı. Allah ondan razı olsun. Çok dua vardı. Biliyordum bunu. Rahat ve huzurluydum. Herkes kaygılıydı, ben gerçekten değildim. Üzüldüğüm oldu. Niye üzülüyorum? Bu ülkenin demokrasisine yapılan yanlıştan dolayı üzülüyorum. Ama halkın bizi daha fazla kucaklayacağını da biliyordum. Hep doğruları söyledik. Kimseyi şu kapının dışına koymadık, herkesi içeri davet ettik. Allah ruhumu biliyor. Ben, seçildim ya, seçilmeden önceki davetimden bin kat daha fazla davet ediyorum. Çünkü ben asla onlar gibi kibirli olmayacağım. Kibir, iyiliğin düşmanı, samimiyetin düşmanı. Daha fazla kucaklamak için, bu şehrin her yerine, mazlumun olduğu her noktaya, eğer varsa bir haksızlık, hukuksuzluk şehir yönetimi adına, onu gidermek için çok çaba sarf edeceğim.”
“RUHUMDA HERKES EŞİT”
“Sevgili canlar, çok işimiz var. Ben, sizden bugün dualarınızı almaya geldim. Bu kardeşinizin, bu yol arkadaşınızın hızıma kimse yetişemeyecek. Çok çalışacağım. Yapılacak çok iş var. Bu şehirde verdiğimiz sözler var. Herkesin özgürlüğüne, ihtiyaçlarına, şehirle ilgili taleplerine yetişmeye çalışacağız. Bir iş, bir kişinin hakkı ise, o işi mutlaka yapacağız. Kimmiş, neymiş, hangi partiliymiş, inanın bakmayacağız. Yapılamıyorsa, engeli varsa da anlatacağız. Her şeye gücümüz yetmeyebilir ama bizim adaletimizden lütfen şüphe etmeyiniz. Bize moral lazım. Aynı zamanda herkesin inancına da hizmet edeceğiz. Meydanlarda, toplantılarda söyledim. Bu şehirde yaşayan herkesi eşit kabul ediyorum. Kuralı böyle diye değil, ruhumda eşit kabul ediyorum. Herkesin inancına da inanç özgürlüğüne de saygı göstereceğiz. Bu şehrin camisine de en üst seviyede saygı gösterip, ihtiyaçlarını gidereceğiz, cemevine de saygı gösterip, ihtiyaçlarını gidereceğiz. Bütün ibadethaneler bizim. Ben, insanların maneviyatına saygı duyan ve kıymet veren bir insanım. Çünkü ben de maneviyatı olan bir insanım. Bu ruhu ve anlayışı, bütün çalışanlarımız ve yol arkadaşlarıma da hissettireceğim. Alevi vatandaşlarımıza, inançlarına dair bizim borcumuz var. Bunu ödeyeceğiz. Ben, bu anlamda yol arkadaşlığınızdan çok razıyım. Allah sizden razı olsun. Allah, beni size mahcup etmesin. Çok çalışacağız, başaracağız. Allah’ın izniyle her şey çok güzel olacak.” (sözcü)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...