İmamoğlu'ndan Soylu'ya 'tokat' yanıtı 

İmamoğlu, kendisi için "Ekrem Bey son zamanlarda çok sinirli, bir çocuğu tokatladı' diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da doktor tavsiyesinde bulundu.

23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde yeniden CHP tarafından aday gösterilen Ekrem İmamoğlu'nun bir esnafla yaşadığı tartışma 'tokat attı' söylemlerine dönüştü.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Son zamanlarda Ekrem Bey bana takmış. Sinirli zaten son zamanlarda. Demin de bir çocuğu tokatladı biliyorsunuz" açıklamaları ve hükümete yakın medya kuruluşlarının 'İmamoğlu vatandaşa tokat attı' haberlerine yanıt veren Ekrem İmamoğlu, "Bazı insanların görme bozukluğu olabilir. Bir hekim tavsiye ediyorum kendisine" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında Zeytinburnu Mithatpaşa semt pazarını gezen İmamoğlu, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, şunları söyledi:

'İNSANLARIN KALBİNDEKİ BUZU ERİTMEYE GELDİK'

"Toplumda herkesle diyalog kurma çabam var. Bazen insanların kalbini buz kaplar, biz insanların kalbindeki buzu eritmeye geldik. Yanlış anlamasınlar çünkü onları aldatan medyanın olduğunu biliyorum. Yanlış bilgiyi servis eden basın kuruluşlarının olduğunu biliyorum. Kesip-parçalayıp sadece bu bölümüyle insanların iftiraya maruz kalma çabası içinde olan, bilgi verme konusunda kirli bilgi aktaran kurumlar olduğunu biliyorum. Dolayısıyla ben masum vatandaşlarımın etkilenmemesini istiyorum. Onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Çabam bu yönde. Genç kardeşime de onu yapmaya çalıştım ama dinlemek istemedi. Tam da bu işte. Kapalı bir toplum oluşması. Tek yönlü bilgi edinmesi. Çünkü kirli bilgi, bu kadar net. Bu işi bu şekilde yapan kurumları Allah'a havale ediyorum. Oturup bi baksınlar, ne dedi, ne demedi. Bu sözler neye sebep olabilir? Bizi yalan-yanlış şekliyle aktarırsak insanlara nasıl zarar verebiliriz? Biz insanlar birbirini sevsin istiyoruz. Kurduğumuz ilişki vatandaş-idareci ilişkisi. Anne-baba ilişkisi değil, eş ilişkisi değil. Bu bir yönetici-vatandaş ilişkisi. Sevsin, saysın zor mu? Ama doğru bilgilerle donatılsın. Benim yaptığım bu ilişkiyi kurmaktı. Başarılı olmak isterdim. Keşke o kardeşim açık olsa, başarılı olmak isterdim. Umarım sağduyulu bir şekilde kalbindeki buzları eritir. Benim çabam hep bu yönde olacak."

'GENCECİK BİR KIZ BUNU YAYIYOR, DAVA AÇMAYACAĞIM'

Gazetecilerin "Gergin misiniz?" sorusuna soruyla karşılık veren İmamoğlu gülümseyerek "Gergin miyim?" ifadesini kullandı.

Esnafla yaşadığı temasın nedenini de açıklayan İmamoğlu, "Karşımda masum bir insan var. Ben öyle görüyorum. Eğer bilinçli bir provakasyon için orada bulunmuyorsa masum bir insan, kirletilmiş, zihni köreltilmiş. Üzülüyorum ben, üzülüyorum. İster kardeş kabul etsin, ister vatandaş kabul etsin, üzülüyorum. Niye kirli bilgi edinsin? Ben ve terör örgütleri. Toplumun yarısı terörist oldu ya, böyle bir şey olabilir mi? Uyanması için yüzünü okşuyorum bir insanın. Fikri beğenmeyebilir ama saygı gösterebilsin. Topluma bunlar lazım. Lafta sevgi-saygı olmuyor. Birini kirleterek siyasi merdivenleri yükseldiğini düşünen kişiler var artık toplumda, çok üzücü. Bu düzenin bitmesi lazım. Bir kuş örgütü kurup, kuşun da adını lekeliyorlar, güzel bir kuştur Pelikan. Kirli bilgiler üzerinden siyaset yapmak ve siyasi merdivenleri yükseldiğini düşünenler var. Gencecik bir kız bunu yayıyor. Ben ona dava açabilirdim, açmayacağım. Bir kadın olduğu için açmayacağım, uyanır diye mesaj vermek için açmayacağım. Genç kızımızın ailesi belki onu uyarır diye dava açmayacağım. Onun gibilerin, bu yolun doğru yol olmadığını görmeleri için ders olsun diye, ahlaki bir ders vermek adına bu mesajı veriyorum. Mübarek Ramazan ayına hiç uygun değil" dedi.

'YILDIRIM MI SESİNİ DUYURAMIYOR? YARDIMCI OLAYIM O ZAMAN'

AK Partili rakibi Binali Yıldırım'ın "Çaldılar demek zorunda kaldım, sesimi duyurmak için" ifadelerine de değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Sayın Yıldırım mı sesini duyuramıyor? Hadi biz birkaç kanala sıkıştık, birkaç gazeteye sıkıştık da Sayın Yıldırım mı sesini duyuramıyor? Yardımcı olayım o zaman. Birlikte programa çıkalım. Sesini duyursun. O dediği konuyu orada konuşalım, İstanbul'u konuşalım. İstanbul'un sorunları var, geçmişi var. Geleceği var. İstanbul'un iptal edilmiş bir seçimi var. 'Çaldılar diyerek beni duysunlar istedim.' Vah vah! Ne kadar üzücü. O kadar tecrübeli bir insanın böyle bir yola başvurrması hoş değil."