İsveçli Cellink adlı bir üç boyutlu yazıcı firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Erik Gatenholm, bir üç boyutlu yazıcının düğmesine bastığında gerçek bir insan burnu ortaya çıkartmak istiyor.
BCC Türkçe'nin haberine göre;
Bu son teknoloji ürünler, bir dikiş makinesi nasıl bir kumaşın üzerine nakış yapıyorsa 30 dakikalık bir işlem sonunda biyolojik mürekkeplerle insan bedeninin parçalarını yapabilecekler.
Bu biyo yazıcıların yaptıkları bir bilim kurgu hikayesi gibi.
Şu anda bu yazıcılar tarafından üretilen organlar bazı ilaçların testleri için kullanılabiliyor,
Gatenholm "Önümüzdeki 20 yıl içerisinde kan dolaşımıyla uyumlu organlar üreteceklerine inandığını" söyledi.
Erik Gatenholm kimdir?
Gatenholm İsveç'in Göteborg şehrinde kurulan biyo yazıcılar konusunda dünya lideri olan Cellink adlı şirketin kurucu ortağı ve başkanı.
Gatenholm "Baştan beri amacımız tıp dünyasını değiştirmekti ve ürettiğimiz yazıcının tüm laboratuarlara konulmasıydı" dedi.
Eski bir işletme öğrencisi olan Gatenholm, Göteborg'daki Chalmers Üniversitesi'nde kimya ve biyopolimer bölümlerinde profesör olarak araştırma yapan babası Paul Gatenholm tarafından üç boyutlu biyo yazıcı teknolojisiyle tanıştırıldı.
Erik Gatenhorm, konuya ilgi duymaya başladıktan sonra biyo mürekkep alanındaki boşluğu fark etti.
Cellink şirketinde insan hücreleri ve İsveç ormanlarından elde edilen selüloz ile Norveç Denizi'nden çıkarılan yosun karıştırılarak biyo yazıcılar için mürekkep üretiliyor.
2014'de araştırmacılar ve ilaç firmaları hücre araştırmaları için gereken biyo mürekkebi kendileri üretmek zorundaydı, çünkü o dönemde bu malzeme internet üzerinden alınamıyordu.
Fakat Gatenhorm, Chalmers Üniversitesi'nin biyo mürekkep teknolojisini pazarlama planı yaptı ve piyasada her türlü hücreyle karıştırılabilecek standart mürekkebi internet üzerinden satan ilk firma oldu.
Gaterhorm'un planı, bu mürekkebi uygun fiyatlı üç boyutlu yazıcılarla birlikte satmaktı.
Erik Gatenhorm'un girişim planlarındaki dönüm noktası, 2015'te 25 yaşındayken, Chalmers Üniversitesi'nde doku mühendisliği öğrencisi olan Hector Martinez'le birlikte Cellink şirketini kurması oldu.
Cellink kısa sürede yatırımcıların ilgisini çekti ve kuruluşunun 10'uncu ayında teknoloji şirketlerinin bulunduğu Nasdaq Borsası'nda işlem görmeye başladı.
Şirketin borsadaki değeri 60 milyon TL'ye ulaştı.
İlk yılında 5,5 milyon TM'lik satış yapan Cellink şirketi, İsveç'teki genel merkezinin dışında ABD'de üç ofis açtı.
Bugün otuz çalışanı olan Cellink'in dünya genelinde 40'tan fazla ülkeden müşterileri var.
Gatenhorm "Şirketi büyütmek istiyorduk ve ilk günden beri işimizin küresel nitelikli ve müşterilerimizin her yerde olduğunu biliyorduk " dedi.
Birçok ülkede müşteri
Fiyatı 35 TL ila 1200 TL arasında değişen mürekkep ve 40 bin TL ila 155 bin TL arasındaki biyo yazıcılar Amerika, Asya ve Avrupa'daki eğitim ve araştırma kurumlarına satıldı. Bu kuruluşlar arasında Amerika'daki MIT, Harvard Üniversitesi, İngiltere'deki University College of London da bulunuyor.
Ancak ilaç firmaları da deneylerinde Cellink'in teknolojisini kullanmaya başladı. Bu sayede, biyo yazıcılarla oluşturulan dokular üzerinde test yapan şirketlerin ilaç deneylerindeki hayvan kullanımı ihtiyacı da azaldı.
Şirketin hızla büyümesini birkaç farklı unsurla açıklıyorlar. Bunların biri piyasadaki standart üç boyutlu yazıcı teknolojisine erişimleri, diğeri videolar ve sosyal medya kullanımıyla internet üzerindeki güçlü varlık ve müşterilerle çok sayıda yüz yüze geleneksel buluşma.
Gatenhorm "Müşteriye gidiyoruz. Onlarla günler geçiriyoruz. Eğitim veriyoruz ve işlerin yoluna koyulduğundan emin oluyoruz. Müşterilerle vakit geçirdiğinizde gerçekten neye ihtiyaçları olduğunu öğreniyorsunuz" dedi.
Goteborg şehrine yatırımları arttırmak için çalışan, devlet destekli Business Region şirketinin yaşam bilimleri yatırım danışmanı İris Ohrn, "Cellink firmasının büyümesinde Erik'in kendine güveni ve güler yüzü etkili oluyor. Erik'le tanıştığınızda bu kişi hangi şirketi kurarsa kursun başarılı olur diyebiliyorsunuz." diye konuştu.
İris Ohrn risk almanın da Cellink'i büyüten bir başka etken olduğunu söylüyor.
İris Ohrn'a göre biyo yazıcılar, ilaç testleri, organ nakli ve yaraların iyileştirilmesi konusunda önemli bir potansiyele sahip ve Cellink de insan dokusu pazarı tam anlamıyla gelişmeden işe başlayarak bir kumar oynadı.
Ohrn ayrıca, Cellink'in İsveç pazarını yeterli görmeyip dünyaya açılmasını da çok doğru buluyor ve "Bir İsveç şirketi olarak başarıya ulaşmak istiyorsanız, hızla dünyaya açılmanız gerekiyor" diyor.
Ancak Cellink'in başdöndürücü yükselişi, tam anlamıyla sorunsuz da olmadı.
Erik Gatenhorm, çekirdek kadronun dünya genelindeki müşterilere 24 saat hizmet sunabilmesi için her bir ülkenin yerel yasalarını bilmeleri gerektiğini söylüyor ve "Her an müsait olmalısınız. Tüm farklı saat dilimlerindeki müşterileriniz için iki ya da üç telefon birden taşımanız gerekiyor" diyor.
Etik kaygılar
Gatenhorm ABD'nin Boston kentinde açtıkları ofise de büyük önem veriyor ve büyük Amerikan ilaç firmalarına yakın olmanın, buradaki en parlak zihinleri ekiplerine katarak daha da büyümelerini sağlayacağına inanıyor.
Bu arada Cellink şirketi, uzun vadeli hedefine ulaşmak için planlarını da hayata geçiriyor. Bu hedef de nakil için gereken organ sayısındaki yetersizliğe çözüm bulmak.
Uzmanlar biyo yazıcıların gelecek 10 ila 20 yıl içerisinde nakledilebilir organlar üretilebileceğine inanıyor. Bu durum da etik bir tartışmayı beraberinde getiriyor. Gatenhorm "Birçok kişi bioyazıcının Tanrıyı oynamak gibi olduğunu düşünebilir" diyor.
Ancak şirketinin bu işin kurallara ve hesap verilebilirlik ilkesi etrafında yapılması gerektiğini söylüyor ve şirketinin daha şimdiden ilgili tıbbi kurumlar ve kuruluşlarla yakın bir şekilde çalışmaya başladığını belirtiyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...