Sen Anlat Karadeniz’de Nefes’e hayat veren İrem Helvacıoğlu, Vatan gazetesinden Türkan Hiçyılmaz'ın sorularını yanıtladı
Sen Anlat Karadeniz” dizisinde hem psikolojik ve hem de fiziksel şiddet görmüş Nefes’i canlandırıyorsunuz. Böyle bir karaktere hayat vermek sizi zorluyor mu?
Başlarda zor olacağını düşündüm ama ilerleyen bölümlerde daha çok zorlandım. Nefesin yaşadığı her şiddettin aslında bir yerlerde bir başka Nefes’e uygulandığını bilmek beni çok etkiledi. Bazı anlar, sahneler beni çok zorladı. Kendimi tutamadığım durduramadığım zamanlar oldu.
Bu role nasıl hazırlandınız?
Ferda ve Sedef çok güzel bir şekilde karakter analizi yazmışlar ve bu beni çok rahatlattı. Nefes’in geçmişini çok iyi biliyordum, uzun uzun sohbet ettik. Kafamda hiç soru işareti yoktu.Osman Sınav ve Emre Kabakuşak ile birlikte neyi nasıl yapacağımızı konuştuk.
O kadar emin ellerdeydim ki birbirimize güvendik bu daha da rahatlamamı sağladı. Aklımdan ne geçiyorsa sorup yaptım, olmadıysa bi daha denedim, denedik. Danışmandan yardım aldım. Senaryoyu ve karakter analizini beraber okuyup çözümledik.
Nefes’in insanlarla ilişkilerini, korkularını, tepkilerini neye nasıl cevap vereceğini, bu tarz şiddete maruz kalmış çocuk ruhlu kadının nasıl olabileceğine dair uzun bir konuşma yaptık.
Nefes’in yaşadıkları sizi nasıl etkiliyor?
Geçmişinde yaşadıkları ve tüm travmaları beni çok etkiledi bir süre çok çaresiz hissettim. Çok ağır geldi. Yaşadığı bunca şeye rağmen hala gülebiliyor olması benim en büyük umudum oldu.
Sessiz kalıp kaybolmayalım
Bu rolün şiddete karşı bir farkındalık yaratacağınızı düşünüyor musunuz?
Umuyorum bugüne kadar sessiz kaldığımız, aslında rahatsız olduğumuz bu konu artık sessizliğin içinde kaybolmayacak.
Kadına şiddet nasıl engellenebilir sizce?
Şiddeti bir çözümmüş gibi göstermek yerine bunun bi acizlik, zayıflık olduğunu ailenin çocuklarına anlatmaları gerektiğini düşünüyorum. Bunu anlatırken aynı zamanda bunu uygulamakta önemli tabii. Çocuk anne babanın aynasıdır ne görürse onu uygular.
Şiddet gören kadınlara ne tavsiye edersiniz?
Hiç kimse kendinizden daha değerli değil. Kimin ne düşündüğü değil, sizin ne yaşadığınız önemli. Çocuk için susmak, aile, komşu, akraba için susmak sadece bu şiddeti devam ettirir. Çocuk varsa aman onun için katlanayım bu şiddete demek bir çözüm değil.
Nefis’in kadınlara umut olması beni mutlu ediyor
Sokakta ve sosyal medyada Nefes ile ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Yaratmış olduğu etkiden memnunum bazen okuyorum, duyuyorum; Nefes’in umudu şiddet yaşayan kadınlara umut olmuş bu beni çok mutlu ediyor.
Karşılaştığım insanların “Seni çok seviyoruz ne kadar güzel bir iş yapıyorsunuz” demesi beni çok mutlu ediyor.
İstanbul dışında bir sette çalışmak sizi zorluyor mu?
Arada zorlanıyorum tabii arkadaşlarımı ailem evimi özlüyorum. Bunlar zorlayan sebepler ama ekip, oyuncular, yönetmen o kadar güzel ki burada birbirimize destek oluyoruz.
Aşk varsa devamında sevgi de gelir
Aşkın tanımı nedir sizce? Aşk, sevgi ve şiddet aynı ilişkide yaşanabilir mi?
Aşk ve sevgi çok farklı, oynadığım karakterle bunu daha iyi anladım. İmkansız olması, kavuşulamaması, anlatılamaması tutkulu bir aşka çeviriyor. Aşk varsa zaten sevgi olur. Sevgi şiddete sebep olmaz. Aynı anda bu üçü yaşanıyorsa ki bu bence sadece sanıyor olmaktır. Yaşanan, hastalıklı bir saplantıdır.
Sevdiğiniz adam size karşı şiddet uygulasa ne yaparsınız?
Her zaman karşı oldum. Şiddetin her türlüsüne. Bunu yapabilecek bir insanla birlikte olacağımı düşünmüyorum.
Oyunculukta emin adımlarla ilerliyorsunuz, bundan sonra ki hedefiniz ne?
Bir sonra ki adımı bir sonra ki geldiğinde söylemeliyim.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...