Karaoğlu Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta bir televizyon programında kullandığı bu ifadelerin, siyasette var olan erkek egemen anlayışı gösteren en önemli örneklerden biri olduğunu iddia etti.
"Kadınların yaşadığı mağduriyetin sebebini kadınlara yüklüyor"
Nuray Karaoğlu, CHP liderinin söz konusu açıklamasıyla ilgili kendisine yönelttiğimiz soru üzerine, "Bu söylemi çok manidar buluyoruz. Çünkü, çok tehlikeli bir söylemdir. Kendisi CHP içerisindeki siyasetin en tepesindeki kişidir. Dolayısıyla, partisinde karar verici noktadadır ve sorumluluğu vardır. Kadınların yaşadığı mağduriyetin sebebini kadınlara yükleyerek; kadınları suçlu çıkarmaya çalışması, siyasette var olan erkek egemen anlayışı gösteren en önemli örneklerden biridir. Bu konuda kendi başarısızlığını kadınlara yüklemesi aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı’na yakışmamıştır." dedi.
"Marmara Bölgesi'nin tek kadın belediye başkanı Handan Toprak aday gösterilmedi"
Kadın adayların diğer kadınları desteklediklerini ve ayrıca pek çok kadının adaylık başvurusunun değerlendirilmediğini bildiklerini söyleyen KA.DER başkanı, "Marmara Bölgesi'nin tek kadın belediye başkanı Handan Toprak'ın (Avcılar Belediye Başkanı) adaylaştırılmadığını, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Amasra ve diğer illerde olduğu gibi, kadınların ısrarla yok sayıldığını biliyoruz. Ayrıca, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisiyle görüşme talebimiz 3 aydır karşılık bulmamıştır." şeklinde konuştu.
Siyasete hakim olan eril dil yoğun şiddet ve ayrımcılık içeriyor
Nuray Karaoğlu, Türkiye'deki kadın siyasetçilerin siyasetin geneline hakim olan eril dille olan mesafesini nasıl değerlendirdiği yönündeki sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
"Eril dil siyaset yapan kadınlar için ciddi bir engel oluşturmakta. Çünkü, bu dil çok yoğun şiddet ve ayrımcılık içeriyor. Zaten kadınlar siyaset ortamında çok az temsil edildiklerinden ve eril dilin siyasette egemen olmasından dolayı, kendi yaşamsal pratiklerini geliştirmekte zorluk çekiyorlar. Bu durum, siyasete ilgi duyan birçok kadını, siyasetten uzaklaştırıyor. Kadın siyasetçilerin birçoğu da, yaşadığı baskı nedeniyle, var olma mücadelesini sürdürmek durumunda kalıyor."
Siyasette kadın duyarlılığı barışçıl ve eşitlikçi söylemin zeminini oluşturacak
"Ne kadar çok kadın siyasette var olursa, kadın siyasetçilerin söylemi de değişecektir." diyen Karaoğlu, "Bu kaçınılmaz bir sonuç. Onun için siyasi temsilde kotalar ve yasalarla güvence altına alınmış temsil hakları oldukça önem teşkil etmektedir. Örneğin; yüzde 33 cinsiyet kotasında yer alan, yüzde 33 ifadesi kritik eşik olarak adlandırılmaktadır. Bu eşik bir söylemin veya eylemin gerçekleşmesi için oluşması gereken sayısal niceliği ifade eder. Dolayısıyla, kadın duyarlılığı; daha barışçıl ve eşitlikçi söylemin zeminini oluşturacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
KA-DER kadın - erkek eşitsizliğini gidermek, tüm yurttaşların kararlara katılımını sağlamak, kadın deneyimi ve çözüm üretme yeteneğini sosyal ve siyasal alanlara kazandırmak için mücadele etmek amacıyla 1997 yılının Mart ayında kuruldu.
(euronews)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...