Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton ve beraberindeki heyet ile görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenledi.
ABD'nin Suriye'den çekilme sürecinin nasıl ilerleyeceğinin detaylı bir şekilde konuşulduğunu aktaran Kalın, "Asıl önemli olan buradan çekilirken geride neyin nasıl bırakılacağı, silahların toplanıp toplanmayacağı, oradaki Amerikan üslerinin akıbetinin ne olacağı ve ABD'nin artık kendileri için de ciddi bir maliyet haline gelen YPG ile angajmanlarını ne zaman ve ne şekilde sonlandıracağı meseleleridir. Fırat'ın doğusunun terör unsurlarından ve tehditlerinden bütünüyle temizlenmesi de elbette bu şarta bağlıdır" dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bolton'la görüşmeyi reddetmesine ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın dediği gibi John Bolton'ın muhatabı bellidir. Bunu bir tepki gibi değerlendirmek doğru olmaz. Ama Bolton'ın İsrail'den yaptığı açıklamaların kamuoyunda tepki yarattığını hepimiz biliyoruz" ifadesini kullandı.
Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
— Kürtler de dahil olmak üzere Suriye'de hiçbir sivilin canı ve malının zarar görmemesi için Türkiye üzerine düşeni yerine getiriyor, getirecek.
?- Suriye Kürtleri ile PKK terör örgütü ve onun Suriye kolu olan YPG ve PYD'nin birbirine karıştırılması, adeta bunların aynı şeymiş gibi bir cümle içerisinde kullanılmasına Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hepimiz tepkimizi verdik. Bugünkü görüşmede de bunların birbirinden net bir şekilde ayrılması gerektiğini ifade ettik.
— Sayın Trump'ın çekilme kararından memnuniyet duyuyoruz fakat bunun nasıl olacağı, geriye nasıl bir yapının bırakılacağı, özellikle dağıtılan ağır silahların ne olacağı, oradaki Amerikan askeri üslerinin ve lojistik merkezlerinin akıbeti gibi konuların da açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Bu toplantıda bu bahisleri etraflı bir şekilde ele aldık.
— Çekilme sürecinin PYD/YPG dahil olmak üzere terör örgütlerine ya da başka unsurlara yeni fırsat alanı yaratmasına izin vermemeliyiz.
— İlgili birimler konuyu, sahadaki çekilme sürecini, mahiyetini, geride bırakılacak tabloyu detaylı şekilde ele alacak. Türkiye Suriye'ye girince Kürtleri katledecek, Kürtler zarar görecek gibi argümanlar PKK propagandasıdır.
— Yavaşlama diye bir şey söz konusu değil. 18 ya da 19 Aralık tarihinde bunu resmen kamuoyuna duyurdular. Bize verilen süreler 60-100 gündü, şimdi 120 gün telaffuz ediliyor bilinçli bir geciktirme görülmüyor. Bolton'a 2 dosya verdim ikisi de kırmızı dosyaydı.
— Sayın Cumhurbaşkanımızın Bolton'a teyitli randevu sözü yoktu. Böyle bir talep söz konusuydu ama teyit etmemiştik. Bolton'ın muhatabı bellidir. Bolton'ın İsrail'deki açıklamaları tepkiye neden oldu.
— Asıl önemli olan buradan çekilirken geride neyin nasıl bırakılacağı, silahların toplanıp toplanmayacağı, oradaki Amerikan üslerinin akıbetinin ne olacağı ve ABD'nin artık kendileri için de ciddi bir maliyet haline gelen YPG ile angajmanlarını ne zaman ve ne şekilde sonlandıracağı meseleleridir. Fırat'ın doğusunun terör unsurlarından ve tehditlerinden bütünüyle temizlenmesi de elbette bu şarta bağlıdır.
— Oradaki Kürtler de dahil olmak üzere sivillerin can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda Türkiye, en büyük hassasiyeti gösteren ülkedir. Ama hiç kimse Türkiye'nin bir terör örgütüne güvence vermesini, onu şu veya bu gerekçeyle aklayıp meşrulaştırmasını beklemesin.
— Beklentimiz verilen tüm silahların toplanması. Bununla ilgili çalışma yaptıklarını ilettiler ama detayları önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Biz herkesle koordinasyon yaparız ama kimseden izin almayız.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...