İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ali Yavaş, sanık ve mağdur tarafın avukatları, davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Baknlığı ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanık Gökhan Muşmula ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmayı takip etti.
Sanık Yavaş, yaptığı son savunmada, suçlamaları kabul etmediğini, yüzyıl geçse de ifadesinde bir değişikliğe gitmeyeceğini, olay esnasına ait güvenlik kamerasının olması halinde gerçeğin ortaya çıkacağını savunarak, mahkemenin daha önce verdiği karara uyulmasını istedi.
Daha önce verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyleyen sanık Muşmula ise Yargıtay'ın bozma kararına uyulmamasını isteyerek, Adli Tıp Kurumundan gelen raporda aleyhine herhangi bir delilin olmadığını, olay esnasında sadece mağdurenin eline vurduğunu ve bundan da pişmanlık duyduğunu belirtip, mahkeme heyetinden beraatini talep etti.
Yavaş'ın avukatı Gökhan Pekcan, davaya gerek görsel, gerek yazılı basının ilgi duyması nedeniyle yargının üzerinde bir baskı oluştuğunu ileri sürerek, müvekkilinin beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında ilk önce "nitelikli cinsel saldırı" suçundan 18 ay 3'er aylık hapis cezası kararı verirken, daha sonra sanıkların duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulundurarak hapis cezasını 15 yıl 3'er aya indirdi.
Bornova ilçesindeki metro istasyonunda, 2010 yılının Kasım ayında dövülmüş halde bulunarak hastaneye kaldırılan üniversite öğrencisi E.E, barda tanıştığı İ.O.D. ile otobüs durağında beklerken kendilerini eve bırakmak isteyen iki kişinin aracına bindiklerini, araçtaki iki kişinin bir süre sonra İ.O.D'yi zorla araçtan indirdiğini ve kendisine de döverek cinsel saldırıda bulunduğunu bildirmişti.
E.E'nin verdiği plaka bilgisinden yola çıkılarak gözaltına alınan ve sonrasında tutuklanan iki kişi hakkında dava açılmıştı.
Yargılama sonunda, İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Ali Yavaş ve Gökhan Muşmula'ya “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 9 yıl 2'şer ay, “cebir ve tehditle hürriyetini kısıtlama” suçundan ise 5'er yıl olmak üzere, 14 yıl 2'şer ay hapis cezası vermişti.
Yargıtay ise üniversite öğrencisi E.E'ye karşı işlenen suçun niteliği, sanıkların olayda kasıtlı kusurlarının yoğunluğu ve mağdurenin ruh sağlığının bozulması nedeniyle sanıklara verilecek cezanın daha fazla olması gerektiğini gerekçe göstererek bu kararı bozmuştu.
Hürriyet/ AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...