Kılıçdaroğlu, ekonomideki kötü gidişatın konuşulmaması için gündemin saptırıldığını belirtirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “17 yılda bu ülkeyi nasıl soğan kuyruğuna sokturnuz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında satır başları şöyle;
18 Mart bir ulusun dirilişi. Egemen güçlere karşı savaşı. Mustafa Kemal’in kendisini gösterdiği savaşlardan birisi. Galip geldikten sonra o dönemin başkenti olan İstanbul kurtulmuştur. Sadece 3 yıl sonra dümşan güçler tek bir mermi atmadan düşman güçleri Dolmabahçe’de demirlemişlerdir.
Atatürk’ün Salih Bozok’a dediği gibi geldikleri gitmişlerdir. Çanakkale’nin her savaşında şehitlerin kanı var.
Orada şehitler dışında düşman askerleri de yatıyor. O dönem düşman olarak gördüğümüz düşman güçlerinin askerleri de yatıyor. Onlar da her yıl dedelerini anıyorlar.
Mustafa Kemal, annelere babalara seslenerek burada ölen evlatlarınız bizim bağrımızda yatıyor diyor. Verdiği insanlık dersidir. Hiç kimseyi ötekileştirmeden bu ülke halkının gösterdiği büyük sevecenliktir.
Hayal ettiğimiz kampanyayı yürütüyoruz. Aday arkadaşlarımız günün 24 saati çalışıyor. Bende elimden geldiğince çalışıyorum. El birliği ile çalışıyoruz. Oturttuğumuz bir strateji var.
Mutfakta yangın var, işssizlik, ciddi bir kriz var. Bunu esas alarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sorunu nasıl aşacağımızı da anlatmaya çalışıyoruz. Bizim seçim stratejimiz diğer partilerden farklı. İki ayaklı bir seçim çalışması yapıyoruz.
STK’larla, esnaf örgütleriyle toplantılar yapıyoruz. Miting meydanlarında ifade edemediğimiz pek çok veriyi, rakamı karşılıklı düşüncelerimizi paylaşarak dillendiriyoruz. Bu sorunu onlar da yaşıyorlar. Bu sorunu nasıl aşabiliriz? Anlattığımız zaman karşılıklı güven sorunu çözülüyor.
Belediye başkanlarımızın olmadığı, başkanlığı alabileceğimiz kentlerde mitingler yapıyoruz.
Vatandaşın ayağına gidiyoruz, konuşuyoruz. Köy kahvesine gidiyoruz, kahveye gidiyoruz, küçük mitingler yapıyoruz.
Kannat önderi pek çok kişiyle iletişim kuruyor. Bunların kendi çevreleri var. Bizim kadar onların da sorumluluğu var.
Miting meydanlarında zaten ifade ediyoruz. Bizim bütün mitinglerde önce belediye başkanları konuşuyor. Neyi vaat ediyor vatandaşlara, çıkıp konuşmasını yapıyor. Sonra ben konuşuyorum. Eleştirmiyor. Eksiklikleri kendi düşünceleriyle anlatıyor belediye başkan adayları.
Yeni Zelanda açıklaması bir bütün. Terör olayını kıladım. Kınanması, lanetlenmesi gerekiyordu. Hristiyan dünyasının da lanetlemesi gerekiyordu. Bu teröristi hangi atmoster oluşturdu bakılması lazım. Kameraya alıyor. Biz bütün terör olaylarını esas alarak engellenmesi lazım. Erdoğan orada parçasını alıyor. 5 dakikasını ver. Vatandaş da öğrensin ne söylediğimi.
Erdoğan ne diyecek işsizlik sorun. Esnaf siftah yapamıyor. Bay Kemal vatandaşın sorununu dillendiriyor. Vatandaş çıkıyor çatıya işsizim intihar edeceğim diyor.
17 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Vatandaşı soğan kuyruğuna soktu. Kızıyor bana. Bunun söylemek zorundayım. Geçen yıl 13 madde ile krizden nasıl çıkılacağını anlattım.
Şunu diyebilirdi: 13 maddede eksiklikler var. Demedi, teröristlikle suçladı.
Çözemez. Siz ekonomiyi damada teslim ediyorsunuz. sonra ülkeyi yönetirim diyorsunuz. Ülke kaosa gidiyor. Ülke freni patlamış kamyon gibi yokuşa sürükleniyor.
Camide insanları katletmesini lanetledim. Terörü yaratan atmosferin dünyada sonlandırmasını istiyorum. Batıyı da eleştirdim. Erdoğan benim konuşmamı miting meydanlarında yayınlasın. İç politikada kullanılacak konu değil. İnsanları nasıl öldürdüğünü kayda alıyor. Tüm dünyanın görmesini istiyor. Erdoğan teröriste yardım ve yataklık yaptı. Kim gösteriyor miting meydanlarında Erdoğan. Erdoğan insanları katletmesini Saray’da seyredebilir m? Torunlarına izlettirebilir mi? Ölen insanlar tertemiz insanlar. İnsanlık mıdır bunu? Erdoğan göstermeseydi bütün kanallar gösteremezdi. Erdoğan teröriste hizmet ediyor. İnsan biraz utanır ya.
Terörist teröristir. Hangi ülkenin vatandaşının olduğunun önemi yok. Masum insanların öldürülmesine dünyanın izin vermemesi lazım. Teröristleri yetiştiren ortamı yok etmemiz lazım. Bunun için dünyanın bütün politikacılarının ve kanaat önderlerinin nefret söyleminde bulunmaması lazım. Nefret söyleminde bulunulursa terör ortamı yaygınlaşır.
Hollanda’daki saldırıda ölenlere rahmet, ağır yaralılara şifa diliyoruz. Bu yetmiyor. Benzer olayların bir daha olmaması için oturulup düşünülmesi lazım. Birleşmiş Milletler’in ciddi çalışmalar yapması lazım. Nefret söylemiyle bunlar giderek artar.
Kan davası bile olsa böyle bir saldırı yapamazsınız. Masum insanların öldürülmesini hiçbir vicdan kabul edemez.
Sezai Temelli’nin açıklamalarını gazetelerde okudum. Bir siyasi partinin eş genelbaşkanı bir açıklama yapmış bizi ilgilendirmez. Biz mitingler, toplantılar yapıyoruz. Her seçmenin oyunu istiyoruz. Sadece biz istemiyoruz. Sandıkta ittifak dedik. AK Partili ve milliyetçi seçmenlerin oyunu istiyoruz. Hiçbir oy siyasi partinin tekeli altında değildir. CHP her seçmenin oyuna taliptir. Hükümet vergi alırken vatandaşı ayırıyor mu? Herkes vergi veriyor, herkes oy kullanacak. Bir siyasi parti de herkesin oyuna taliptir. Niye talip olmayalım? Erdoğan Kürtler’in tamamı terörist diyorsa ihanet ediyoruz. Biz 82 milyon kardeşçe, dostça yaşamak istiyoruz. Bayrağına, vatanına bağlıysa nokta.
Sen teröristin katliamını getirip meydanlarda yayınlıyorsun. Zevk alıyorsan Saray’da izle. Hitler döneminde muhalifleri telle boğduruldular. Bunlar Hitler’e gösterildi. (sözcü)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...