1-31 Mart Dünya Kolon Kanseri Farkındalık Ayı ve 3 Mart Dünya Kolon Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle ntv.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Oğuz Önder, dünyada kolorektal kanser sıklığında 2004 ile 2013 yılları arasında yılda %3 oranında düşüş görüldüğünü söyledi.
Buna karşılık Türkiye’de 2004 – 2010 yılları arasında tutulan kayıtlarda yaklaşık % 3’lük bir artış olduğunu söyleyen Önder, dünyada kolorektal kanser oranlarındaki bu düşüşün nedenini, kanser taraması için kolonoskopiyaptıranların sayısındaki artışa bağladı.
“50 yaş ve üstü yetişkinlerde kolonoskopi yaptırma sıklığının artmasıyla önemli sayıda insanda kolon kanseri gelişmeden tespit ve tedavi edilmiştir” diyen Önder, kolon kanserinin gençlerdeki gidişatının ise tehlikeli olduğuna dikkat çekti:
OBEZİTE GENÇLERDE KABIN BAĞIRSAK KANSERİNİ ARTIRIYOR
“Gençlerde kolorektal kanser sıklığı yılda yaklaşık %2 oranında artmıştır. Her 7 kolon kanserinden biri 40 yaş altı hastada görülmektedir ki bu alarm verici bir bulgudur. Bu sonuca dayanarak 50 yaşından önce kanser taramasına alınması gereken hastalar olduğu anlaşılmıştır. Gençlerde kalın bağırsak kanseri oranlarındaki artışın nedeninin, artan obezite oranları olduğu düşünülmektedir.”
Beslenme alışkanlıkları sindirim sistemi kanserlerinin gelişmesinde en belirleyici etken. Alkol, yanmış et ürünleri gibi bilinen risklerin yanında, fazla şeker tüketimi, işlenmiş salam sucuk sosis gibi tuzlu ve katkı maddeli etler, hayvansal yağlar da kolon kanseri riskini arttıran faktörler.
Kolon kanseri, bağırsağın mukozasından kaynaklanıyor. Kanser gelişmeye başladığında önce sıklıkla polipler ortaya çıkıyor. Zamanla poliplerde kanserleşme gerçekleşiyor. Polipten kansere kadar olan süreç yıllar sürüyor. Kolonoskopi ile polip daha kansere ilerlemeden alınarak kanserin önüne geçilebiliyor.
Kalın bağırsak kanserlerinin beşte biri kalıtsal. Ayrıca ailesel polip hastalığı sendromlarında da risk ciddi şekilde artıyor. Erkeklerde, hayvansal gıdaları çok, bitkisel gıdaları az tüketenlerde ve iltihaplı bağırsak hastalarında da riski daha fazla.
HER POLİP KANSERE DÖNÜŞÜR MÜ?
Her polibin kansere dönüşmediğini, polibin kansere dönüşen türden olup olmadığının kolonoskopi ile tespit edildiğini dile getiren Doç. Önder, “Bu nedenle kolonoskopide tespit edilen tüm poliplerin uygunsa çıkartılması tavsiye edilmektedir. Poliplerin kansere ilerlemesini engelleyecek en uygun tedavi kolonoskopide çıkartılmalarıdır. Bu sayede çok sık görülen kolon kanseri tarama yapılan hastalarda daha gelişmeden yok edilebilmektedir. Yeni polip olmasını engellemek için çeşitli tedaviler denenmiş ancak hiçbiri periyodik kolonoskopi ve polip temizleme işleminden daha etkin bulunmamıştır” dedi.
HANGİ ŞİKAYETLER KALIN BAĞIRSAK KANSERİNİ DÜŞÜNDÜRÜR?
Erken evre kalın bağırsak kanserinin belirti vermesinin beklenmediğini aktaran Gastroenteroloji Uzmanı, kolon kanserinde görülen uyarıcı belirtiler hakkında şunları söyledi:
“Kanser kitlesi büyüdükçe bağırsak alışkanlıklarında değişme olabilir (kabız bireylerde uzun süreli ishallerin gelişmesi, normal bireylerde inatçı kabızlık olması gibi). Sümük benzeri akıntı, karında geçmeyen ağrı veya geçmek bilmeyen şişkinlik, iştah ve kilo kaybı, sürekli tuvalete gitme ihtiyacına rağmen çıkamama (tenezm; yalancı tuvalet hissi), kansızlık, demir eksikliği ve dışkıda kan görülebilir.”
KOLONOSKOPİYİ KİMLER YAPTIRMALI, HANGİ SIKLIKLA TEKRAR EDİLMELİ?
Kolonoskopinin 50 yaş üzerindeki herkese bağırsak kanseri taraması amacıyla önerildiğini söyleyen Dr. Önder, “Akrabalarında kolon kanseri olanlarda, gaita (dışkı) testinde kanama tespit edilenlerde, nedeni açıklanamayan kansızlık sorunu olanlarda, bağırsak alışkanlığında ciddi değişiklik olanlarda, gaitada sümük benzeri akıntı ve kanaması olanlarda kolonoskopi yapılmalıdır. Kolonoskopide polip tespit edilen hastalarda poliplerin boyutuna ve türüne bakılarak bir sonraki kolonoskopi taraması ve polip temizliği işleminin ne zaman yapılacağı belirlenir ve hasta takip programına alınır. Bu kontrol süresi 6 ay ile 10 yıl arasında değişebilir” bilgisini aktardı.
KOLON KANSERİ TEDAVİSİNDE AKILLI MOLEKÜL AVANTAJI
Erken evre kolon kanseri, kolonoskopi sırasında tümörün çıkartılması ile tedavi edilebiliyor. İleri evrelerde ise cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinden bir veya birkaçı kullanılıyor. Robotik cerrahi de başarıyla uygulanan yöntemlerden biri. Ayrıca kanser ile mücadelede, kemoterapi cephaneliğine eklenen akıllı moleküler ilaçlar sayesinde eski kemoterapi ilaçlarından yarar görmeyen birçok hastada tedaviye yanıt alınabiliyor.
KOLON KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT
Çiğ ve yeşil sebzelerin kalın bağırsak kanseri riskini azalttığını belirten ve bol sebze tüketmeyi öneren Doç. Önder, “Bu gıdalar içerdikleri vitaminler, lif ve fito kimyasallarla bağırsak sağlığını destekler. Meyvelerin faydası olmakla beraber yeşil sebzelere göre daha azdır. Hareketli yaşam, spor, Asprin kullanımı kısmen riski azaltır.
Zeytinyağı, fındık, ve balık yağı gibi oleik asit içeren yağlar riski artırmaz. Ancak hayvansal yağlar riski arttırır. Kalsiyum, selenyum, A, C ve E vitamini tüketilmesi riski azaltır” şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...