Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Mezhepler, meşrepler, etnik yapılar üzerinden 'milis' tabiriyle Sünni milis, Şii milis, Türk milis, Arap milis, Kürt milis laflarını kullanmayın lütfen. Bu, algı operasyonunun bir parçasıdır. Böylece bu bölgenin asli unsurlarını 'milis' seviyesine indirerek birbirinden uzaklaştırıyor. Hayır, bu bölgede Türkler, Araplar, Kürtler bu coğrafyanın asli unsurlarıdır, asırlardır beraber yaşadı, kıyamete kadar da barış içerisinde yaşamaya devam edecek." dedi.
Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gençlere yönelik Antalya Duacı Kamp Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi Kampı"nda yaptığı konuşmada, kampın, gençlerin bilgilerini artırma, Türkiye'nin geleceğine ilişkin fikirleri tartışma bakımından da önemli katkı sunması temennisinde bulundu.
Türkiye'nin farklı yörelerinden gelen gençlerin kaynaşması açısından kampın verimli olacağını düşündüğünü dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada ve özellikle bu bölgenin kilit ülkesi Türkiye'de neden bu kadar çok olay yaşandığının" iyi sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Kurtulmuş, bir taraftan PKK, diğer yandan da DEAŞ'ın terör eylemleriyle Türkiye'nin yolunu kesmeye çalıştığına dikkati çekti.
Suriye'nin son 5 yıldır paramparça olduğuna değinen Kurtulmuş, şimdi de Musul operasyonuyla Irak'ta yeni bir döneme girildiğine işaret etti.
"Olayların neden bu kadar yoğun bir şekilde bu coğrafyada yaşandığını ve niçin Türkiye merkezli operasyonlarla karşı karşıya kaldığımızı iyi anlamamız lazım." diyen Kurtulmuş, "15 Temmuz'da FETÖ denilen bir eşkıya çetesi, bu ülkenin önünü kesmek için bir operasyon yapıyor, bir darbe teşebbüsünde bulunuyor. Yetmiyor, içeriden ve dışarıdan algı operasyonlarıyla Türkiye'nin önü kesilmeye çalışılıyor. Soruyu doğru sormazsak, cevabı doğru veremeyiz. Bunun sadece birtakım politik, siyasi türbülansların sonucu olmadığını görmek mecburiyetindeyiz." diye konuştu.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan gelişmelere değinen Kurtulmuş, savaşın hemen öncesinde başlayan dönemde, hem Osmanlı'nın Anadolu ve Rumeli topraklarının kendi içinde hem de daha önemlisi geniş coğrafyada etnik fitnenin ateşinin yakılarak, insanların birbirinden ayrıştırılmaya başlandığını anlattı.
Kurtulmuş, özellikle Orta Doğu coğrafyasında hiçbir şekilde sosyolojik olarak birbirinden ayrışmayan insanların, yapay sınırlarla birbirlerinden ayrıldığını belirtti.
Bir asır evvel sınırlarını böldükleri insanların, şimdi gönülleri ve zihinlerinin bölünmeye çalışıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Orta Doğu'da bugün oynanan oyunun adı budur. Suriye'deki mesele budur, Irak'taki mesele budur, FETÖ'nün işgal girişimi, darbe girişiminin arkasındaki esas gerekçe budur. Dolayısıyla bu tabloyu görmediğimiz takdirde, resmin detaylarında kaybolur, Orta Doğu'nun labirentlerinden çıkamayız. Mesele, ne sadece Musul meselesidir ne de sadece Cerablus ya da Türkiye'nin bugün Fırat Kalkanı ile kurtarmaya çalıştığı o coğrafyanın esenliğidir. Mesele, bu coğrafyanın daha fazla dağılması, parçalanması ve aradaki ihtilafların kalıcı hale getirilmesidir." dedi.
Son günlerde televizyonlarda çıkan haberlerde "Kürt koridoru, Şii milisler, Türkmen milisler, Kürt milisler" ifadelerinin kullanıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bunları bilerek bir algı operasyonunun parçası olarak kullanıyorlar, bunlara dikkat edin. Bölgede oynanan oyun Türklük, Kürtlük, Araplık oyunu değildir. Sünnilik ya da Şiilik oyunu değildir. Bölgede oynanan oyun, ikinci kez Sykes-Picot'u devreye koymak ve yeniden sınırları değiştirmektir. Onun için lütfen sizden rica ediyorum, Şii milisler değil, Haşdi Şabi, o örgüt adını kullanın. Kürt milisler değil, PYD/YPG/PKK, örgüt adını kullanın. DEAŞ'a 'Sünni milisler' mi diyeceğiz? DEAŞ'ın adını kullanın. Bu anlamda mezhepler, meşrepler, etnik yapılar üzerinden 'milis' tabiriyle Sünni milis, Şii milis, Türk milis, Arap milis, Kürt milis laflarını kullanmayın lütfen. Bu, algı operasyonunun bir parçasıdır. Böylece bu bölgenin asli unsurlarını 'milis' seviyesine indirerek birbirinden uzaklaştırıyor. Hayır, bu bölgede Türkler, Araplar, Kürtler bu coğrafyanın asli unsurlarıdır, asırlardır beraber yaşadığı, kıyamete kadar da barış içerisinde yaşamaya devam edecek."
Gençlere tavsiyelerde de bulunan Kurtulmuş, tarihin asla hikaye okunur gibi okunmaması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, tarihin, isimlerden, aktörlerden farklı olarak tekerrür ettiğini söyledi.
Çanakkale Savaşı'nda verilen mücadeleyi anlatan Kurtulmuş, "O gün Çanakkale'nin dağlarını, ovalarını bombalayan, o bombaları atan irade neyse 15 Temmuz gecesinde TBMM'yi, özel harekatı bombalayan o uçakların toplarının arkasındaki irade, aynı iradedir, hiçbir farkı yoktur." diye konuştu.
FETÖ'nün kendisini dini kisve altında kamufle etmesinin, bunların haçlı ordularının mensupları olduğu gerçeğini örtmeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
"O zaman gelenler nasıl haçlı ordularının mensubu idilerse, kim olursa olsun, hangi şekilde kendisini kamufle ederse etsin, bunların da haçlı ordularının mensubu olduğundan şüphe yok. Aynı iradedir. İradenin aslı nedir? Türkiye'nin ayaklarına çelme takmak. Türkiye'nin bu bölgede güçlü, büyük bir Türkiye olmasını önlemek. Onun için ana hedefimiz, güçlü Türkiye'dir. Halkıyla bütünleşmiş bir yönetim, ekonomisi güçlü bir Türkiye, savunma sanayine sahip bir Türkiye, dünyadaki sorunlara sadece el uzatan değil, sorunları çözme iktidarına sahip olan bir Türkiye. Bunları yapabilmek için var gücümüzle savaşıyoruz."
Kurtulmuş, Türkiye'nin yeniden kendi kökleri üzerinde yükselmesi mücadelesi verildiğini bildirdi.
Siyaset alanında da bu mücadelenin verildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye'de hem tek parti döneminde bu mücadele verilmiştir hem de çok partili siyasi hayatımız döneminde bu mücadele verilmiştir. Rahmetli Menderes'in, rahmetli Özal'ın, rahmetli Erbakan'ın verdiği bu mücadele, aslında Türkiye'nin kendisine dönmesi, kimliği üzerinde ayağa kalkması mücadelesidir. Şimdi bu mücadeleyi AK Parti çatısı altında, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde veriyoruz ve yeni, güçlü Türkiye'yi ayağa kaldırıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında darbelerin yaşandığını, darbe girişimlerinin olduğunu anımsatan Kurtulmuş, bunların hepsinin arkasında bir tek niyetin bulunduğunu söyledi. Kurtulmuş, bunların "Türkiye ne olsun ne ölsün, Batı'nın önünde Türkiye kul köle olsun" diye yapıldığını dile getirdi.
Milletin kendi değerleriyle buluşarak, yeniden söz ve karar sahibi olmasının önüne geçilmek istendiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye'de darbeleri yapanlar bugün neden rahatsızlar Tayyip Erdoğan'dan ve bugünkü AK Parti'den? Sen misin 'Dünya beşten büyüktür' diyen? BM'de gözlerinin içine baka baka 'Bu sistem böyle yürümez, dünya yeni bir sisteme kavuşmak mecburiyetindedir' diyen sen misin? Sen misin, insansız hava araçları üreten, sen misin zırh teknolojisinde dünyanın ikinci ülkesi haline gelen? Sen misin tanklarını, uçaklarını, helikopterlerini üretebilecek noktaya gelen? Sen misin, bölgede, 'Şurada duracaksın' denildiğinde durmayıp, 'Milli menfaatlerim nerede durmayı gerektiriyorsa orada duracağım' diyerek dünyaya ilan eden? İşte 15 Temmuz'un gerekçesi budur. Bu ihanet çetesi, Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesinin önünü kesmek için bu işleri yaptı."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |