Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2021 Yılında Para ve Kur Politikası'na ilişkin toplantının sanal ortamda gerçekleştirileceğini, Başkan Naci Ağbal'ın sunum yapacağını açıkladı. Böylece 7 Kasım’da Merkez Bankası başkanlık koltuğuna oturan Ağbal ilk kez basın karşısına çıkacak ve soruları yanıtlayacak.
Merkez Bankası’nın her yıl aralık ayında online yayınladığı ve gelecek yıl bankanın izleyeceği politikalara ilişkin bir çok öngörüye de temel oluşturuyor. Metin bu yıl çok daha anlamlı olarak değerlendiriliyor. Analistler metinde hem rezervlerin artırılmasına ilişkin hem de faiz oranlarının geleceğine ilişkin ipuçları arayacak. Ağbal’ın konuşması ise 24 Aralık’ta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde de piyasada 150-200 baz puan artış olarak şekillenen politika faizi beklentilerinin de daha netleşmesini sağlayacak.
Merkez Bankası’ndan yapılan yazılı açıklamada "2021 Yılında Para ve Kur Politikası'na ilişkin tanıtım toplantısı, 16 Aralık 2020 günü saat 10:30'da yapılacaktır. Toplantı, COVID-19 salgını nedeniyle alınan koruyucu önlemler kapsamında sanal ortamda gerçekleştirilecektir. Düzenlenecek videokonferansta Başkan Naci Ağbal bir sunum yapacaktır" denildi.
Toplantıda Ağbal'ın sunumu ardından soru cevap bölümü de olacak. Merkez Bankası 4 Aralık’ta para ve kur politikası metnini 16 Aralık'ta saat 10:30'da yayımlayacağını açıklamıştı ancak Ağbal'ın bir sunum yapacağını belirtmemişti.
Kasım ayı enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından gözler yine Merkez Bankası’na çevrilmişti. Piyasa analistleri dolarizasyonun en azından yavaşlatılabilmesi için bireylerin TL mevduatta reel faiz getirisine sahip olması gerektiğini vurguluyor. Şu an politika faizi yüzde 15, enflasyon ise 14,03 seviyesinde.
Bankaların ortalama TL mevduat faizi de yüzde 15 seviyelerinde seyrediyor. Analistler en az yüzde 18 TL mevduat faizi ile bireylerin dolardan TL mevduata yönelebileceği görüşünde. Bunun için de politika faizinde yeni bir artış beklentisi de artıyor. Dolarizasyon sorununun da Merkez Bankası’nın para ve kur politikası metninde yer bulması bekleniyor.
REZERV ARTIŞI BEKLENTİLERİ
Rezerv sorunu ise bu yılın en çok tartışılan konuları arasında. Merkez Bankası’nın kamu bankaları aracılığıyla yaklaşık iki yıl sürdürdüğü döviz satışları ile rezervlerinin yaklaşık 130 milyar dolarını kaybettiği hesaplanıyor. Bankacıların hesaplamalarına göre sahipliği Merkez Bankası’na ait döviz rezervi eksi 50 milyar dolar civarında.
Piyasa TCMB'nin önümüzdeki dönemde rezerv birikimi yapması gerektiği konusunda hemfikir. Geçmişte rezerv artışı için en yoğun kulanılan yöntemler reeskont kredisi ve döviz alım ihaleleri. Hali hazırda reeskont kredileri ilk 11 ay itibarıyla TCMB rezervlerine yaklaşık 22 milyar dolar katkı yaptı. Döviz alım ihalesi ise 2010'lu yılların başından beri yapılmadı. Bankacılar TCMB'nin rezerv birikimi için önce kalıcı portföy girişleri ve dolarizasyondan geri dönüş olması gerektiğini kısa vadede bunu öngörmediklerini belirtiyorlar.
Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında rekor devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre 4 Aralık ile biten haftada yurtiçi yerleşiklerin döviz ve altın varlıklarını 3.2 milyar dolar daha artırarak 231.2 milyar dolarla tarihi rekor seviyeye yükseltti. Bankacıların yaptığı hesaplamaya göre 4 Aralık haftasındaki 3.2 milyar dolarlık yükselişin 2.2 milyar doları fiyat değişimlerinden geldi. Bir önceki hafta da değişim yaşanmamıştı ancak kur farklarından arındırıldığında önceki haftada da 1 milyar dolar yeni alış hesaplanıyor. Bu veriler lokallerin dövize yöneliminin haftalık bazda 1 milyar dolar civarında son 2 haftadır devam ettiğini gösteriyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...