Oğuz Güler: Verilerimiz tutarsız 

Hayvancılık verilerimiz tutarsız diyen Güler, "Nüfus sayımının başarıldığı gibi. Bu arada total hayvan sayımızın da az da olsa yanlış olduğu kanaatindeyim." dediği yazısında, "Hayvan varlığımızın matematik olarak izah edeceğim olgular yüzünden kesilen hayvan sayısında büyük yanlışlıklar olduğu kesin.
Bu bağlamda 2018 yılında büyük baş hayvan sayımız %6.9 artışla 17.200.000’e çıktığı ve küçük baş hayvan varlığımızın da koyun bazında %4.5 artışla 35.200.000’ ve keçi varlığımızın da %2.7 artışla 10.920.000 olduğunu resmi rakamlardan size söyleyebilirim. Bu artışın ithalat birazı da üretimden olduğu görülmektedir." ifadelerine yer verdi.

Oğuz Güler'in "Hayvancılık verilerimiz tutarsız" başlıklı yazısından öne çıkan satırlar:

Bakanlığın son “küpe affı” ve küp ücreti almaması bile hayvan varlığımızın net rakamlarının yanlış olduğunu görülüyor. Bu yanlışlık kesilen hayvan sayısının yanlış hesaplanmasından diye
düşünüyorum. Yeni bir af çıkartarak ve erken kesimi önlemek için 100-250 TL destek parası vererek köylerde muhtarın asker ve kamuda ki memurlarla sayım sonucunun kışın gerçekleştirilmesi küçük yerlerde 1 günde büyük yerlerde 2 günde sağlıkla olarak yapılabilir. Böylece kolay ve net rakamlara ulaşabiliriz. Nüfus sayımının başarıldığı gibi. Bu arada total hayvan sayımızın da az da olsa yanlış olduğu kanaatindeyim. Hayvan varlığımızın matematik olarak izah edeceğim olgular yüzünden kesilen hayvan sayısında büyük yanlışlıklar olduğu kesin.
Bu bağlamda 2018 yılında büyük baş hayvan sayımız %6.9 artışla 17.200.000’e çıktığı ve küçük baş hayvan varlığımızın da koyun bazında %4.5 artışla 35.200.000’ ve keçi varlığımızın da %2.7 artışla 10.920.000 olduğunu resmi rakamlardan size söyleyebilirim. Bu artışın ithalat birazı da üretimden olduğu görülmektedir. Şimdi %50-50 erkek dişi noktasından yola çıkarsak (ki yüzde 53-54 dişi, yüzde 46-47 erkek ortalamasında olduğu bilinmektedir. Çünkü daha çok erkek hayvanlar kesildiğinden oran diş fazladır) %20 kısırlık ve doğum olgunluğuna gelmeyen vede o rakamında kalan %10’unu yavru ölümlerine ayırırsak (toplam %30 eder) ve bu kalandan da resmi rakamların kesilen hayvan varlığı sayısını düşersek bizim çok ciddi hayvan artışı kaydetmemiz gerek ama bu böyle değil.

Büyük başta 17.200.000 rakamının yarısı dişi dersek 8.600.000 dişiden toplam kayıpları yaklaşık %30 düşersek düşersek bu 2.600.000 eksilmesi demektir. Yani 6 milyon net yeni büyük baş hayvanımız olmalı. İşte her yıl bu oranlara bakarak kesilen büyük baş hayvanı çıkarsak artışın bu oranda olmadığı görülüyor. Aynı oranları bu yıl 46 milyon küçük baş hayvanımızdan  %30 kısırlık, ölüm ve yavrulamayan sayısını düşersek, 23 milyon dişiden 7 milyon fire çıkınca 16 milyon net yavru olacak demektir. Ancak Romanon vs. gibi çeşitlerde ikiz ve üçüz doğumların artması ve %53-54 dişi oranı bu net rakamı çok yukarı çeker ama biz ortalamadan yanayız. Bu rakamlar damak tadı yüzünden erken kuzu ve oğlak kesimi had safhada olması ile bu hayvanlara kulak küpesi sorunları kayıt dışı rakamsal hataları ortaya çıkartmaktadır. Bakanın bir yılda kesildiğini söylediği toplam 10 milyon hayvan var söylemi doğru ise bizim yeni doğan net hayvan sayımız 6 milyon BB ve 16 milyon KB hayvanımızın toplamı 22 milyon etmesinden 10 milyon denen yerine 12 milyon kesildi diye düşünce 10 milyon hayvan varlığımızın artması neden olmamış bunu birileri anlatsın salaklığım nerede onu bileyim.

Kurbanlık üzerinden hayvancılık raporu hazırlayan Ziraat Mühendisleri Odası, “Türkiye son 4.5 yılda 3.350.000 sığır ve 765 bin koyun ithal edildiğini” belirtmişler. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 2018 yılı Kurban Bayramında 866 bin büyükbaş, 2 milyon 682 bin küçükbaş hayvan kesildiğini aktarmış. Bakan son 10 yıllık veri ortalamalarına göre, tüm amaçlara hitaben yaklaşık yılda 10 milyon civarında kırmızı etçi hayvanın kesildiği, bunun yaklaşık %55’ini koyun, %14’ünü keçi, %31’ini sığır oluşturduğunu söylemiş. Biz bu kesilen rakamı 12 milyon aldık yinede 10 milyon kalan nerede? 2018 yılında kesilen hayvanlarımızın %25’inin sığır ve küçük baş hayvanlarında, %58’inin kurbanlık olarak kesildiği bakan bey açıklamış.

ZMO’nın bilgilerine göre Türkiye’deki keçi sayısı 24.632.208 adet ile 1961 yılında, koyun sayısı 49.636.000 adet ile 1982 yılında, sığır sayısı 17.042.506 adet ile 2018 yılında, şimdi 200 bini bulmayan mandanın ise 1.257.000 adet ile 1968 yılında sayısal olarak en çok olduğu yıllardı. Hayvan varlığımızın azalması ile ortaya çıkan kırmızı et ihtiyacının ithalat yoluyla giderilmesi sorun dense de çözümün destek olduğu kesin. Şimdi kısır ve ölümler sonucunda 22 milyon net doğumdan bakanın söylediği 10 milyon kesimi 12 milyon olarak düşülünce kalan 10 milyon hayvan varlığımız nerede sorusu sorulmalıdır. Bu arada Domuz üretiminin yarısı ihraç ediliyorsa kalanı piyasaya mı sürülüyor buna bakanlıktan cevap bekliyorum? Damak tadı için erken kesilenlere küpe alınmayan hayvanlar var ve bu erken kesimi az da olsa önlemek için yeni doğan KB'a 100 TL ve BB'da 250 TL'lik destekle ithalat sıkıntısı biter. Aralık başında yapılan sağlıklı sayım destek ve küpe affı ile 1 günde sağlıklı sayım yapabiliriz. Yoksa Tarım bakanlığı ya sayı saymayı bilmiyor veya havanda su döverek 4 yılda 100 milyon baş hayvan varlığına ulaşacağız hikayesini atmasyon diyenlerin başındayım. Bu bürokrasi ile başarılı olmak vizyon ister... Nokta!