İspanya'nın en büyük onuru olan Asturias ödülününü alan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, Euronews’a konuştu. Ödül hakkında açıklama yapan Türeci, “Bu bizim için büyük bir onur, çok mutluyuz. Çünkü bu çok prestijli bir ödül. Ancak daha da önemlisi yaptıklarımızın tüm insanlığa hizmet etmesi ve katkı sağlaması” ifadesini kullandı.
Corona virüsü aşısı olmayanlara çağrıda bulunan Şahin ise, “Öncelikle onları çekinceleri hakkında dinlemeliyiz. Çünkü ortalıkta çok yanlış bilgi dolaşıyor. İnsanlar kime güveneceklerini de bilmiyor. Bu konuda insanları bilgilendirmek öncelikle bizim görevimiz. Fakat bu görev aynı zamanda tüm topluma ait, çünkü halk arasındaki iletişimi korumalıyız. Aşı olan insanların diğer kişilerle iletişim halinde olması elzem. Toplumun bu konuda birlik olması ve farklı gerçeklerle görüş ayrılıklarına düşmemesi gerekli” şeklinde konuştu.
“AŞI YAKLAŞIK 30 YILLIK BİR ARAŞTIRMANIN ÜRÜNÜ”
Kısa sürede aşı geliştirmelerine ilişkin insanların aşıya ilk başta çekingen davranmasıyla ilgili açıklama yapan Şahin şu yorumda bulundu:
Bu sadece aşılara özgü bir durum değil. Bu genel bir tepki, çünkü insanlar sağlıkla alakalı olunca bazı şeyleri bilmek, anlamak istiyor. Ortalıkta çok fazla bilgi dolaşıyor ve bunları sıralamak ve anlamak oldukça zor. Bizler tıp eğitimi almış doktorlarız ve kanser hastalarını iyileştiriyoruz. Her hastalıkta ve hastada aynı sorularla karşılaşıyoruz.
Ancak şunu bilmek ve anlamak çok önemli, bu aşı sadece bir senede geliştirilmedi. Bu aşı yaklaşık 30 yıllık bir araştırmanın ürünü. 100 metrelik bir yarışa hayatı boyunca hazırlanmış bir koşucuyu düşünün. Tamamıyla antrenmanlı ve pandemiye karşı düzenlenen yarışı en kısa sürede bitirmeye hazır. Tekrar söylüyorum, bu aşının arkasında 30 yıllık bilimsel bir araştırma var.
“İLERİDEKİ OLASI TEDAVİ YÖNTEMLERİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
RNA teknolojisine yönelik çalışmalarıyla ilgili açıklama yapan Türeci şu ifadeleri kullandı:
Haberci RNA teknolojisi değişim potansiyeline sahip. MRNA, doğa tarafından bulunan en eski bilgi teknolojisidir. Yani hücrelerin içerisine bilgi gönderilebilir. Teoride, vücudun farklı hücrelerine ne yapmaları gerektiğini söyleyebilirsiniz ve bu yöntem birçok farklı alanda kullanılabilir. Belirli bir hastalık ya da mekanizma için kullanabileceğiz bir alet kutusu diyebiliriz.
Sizi sınırlayan tek şey hastalığı ve ne tarz bilgi aktaracağınızı bilmektir. Bunu bildiğiniz anda MRNA'yı kansere, otoimmün yani bağışıklık sisteminin vücudun normal dokularına saldırdığı hastalıklara ve alerji oluşumuna karşı kullanabilirsiniz. Biz de tüm bu hastalıkları ve ilerideki olası tedavi yöntemleri için çalışıyoruz.
“AIDS’TEN KORUNMAK AMACIYLA AŞI GELİŞTİRİYORUZ”
AIDS ve kansere karşı aşı geliştirme çalışmaları yaptıklarını açıklayan Uğur Şahin, “Şu anda farklı hastalıklara karşı tedavi geliştirme imkanına sahibiz. Elbette bir taraftan da MRNA teknolojisini hastalıklara karşı kullanmak istiyoruz. Verem ve sıtmaya karşı, insanlık neredeyse 100 senedir savaş veriyor. Örneğin şu anda AIDS'e karşı kesin bir tedavi yok. Bu hastalıktan korunmak amacıyla aşı geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında kansere karşı aşı geliştirmeye çalışıyoruz. İnsanların bağışıklık sistemini kansere karşı savaşta geliştirecek bir aşı…” ifadesini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |