Prof. Dr. Müftüoğlu, "Sağlık rakamlarına bakıldığında sırt, boyun, bel ve diz ağrılarının hemen her ülkede neredeyse bir numaralı “halk hastalığı” olduğu anlaşılıyor. Peki, neden? Bu ağrılarla nasıl mücadele edilebilir?" diyerek mücadele adımlarını dile getirdi.
PROF. DR. MÜFTÜOĞLU'NUN YAZISI ŞÖYLE:
Hayatın yükü sırtımızda
Aramızdaki her iki kişiden birinin ya sırtı, boynu ya da beli, kalçası, dizi ağrıyor.
İstatistikler de bu bilgiyi doğruluyor. Sağlık rakamlarına bakıldığında sırt, boyun, bel ve diz ağrılarının hemen her ülkede neredeyse bir numaralı “halk hastalığı” olduğu anlaşılıyor. Peki, neden? Bu ağrılarla nasıl mücadele edilebilir? Önlenmeleri mümkün mü? Merak ediyorsanız -ki edin- buyurun...
UNUTMAYIN
O AĞRILARI DA BİZ DAVET EDİYORUZ
BİRAZ önce de belirttiğim gibi eklem, kemik ve kaslarımızdaki bitmek tükenmeyen ağrıların önemli nedenlerinden biri de yine bizim hatalarımız daha doğrusu “yaşam tarzı yanlışlarımız”dır. Mesela mı? Yanlış oturuyoruz! Daha doğrusu gereğinden fazla oturuyoruz! “Hatta devamlı oturuyoruz” dememiz bile mümkün. Diğer taraftan nasıl oturacağımızı da bildiğimiz söylenemez. Bütün gün bilgisayar başında, masaların yanın da adeta sandalyelere tünemiş gibiyiz. Akşam da evlerde televizyonların karşısında çivilenmiş gibi sabit pozisyonlarda oturmayı sürdürüyoruz. Oysa bu süreçlerde bedenimizin aldığı pozisyonlardan hiçbirisi “ergonomik” yani vücudumuzun biyoteknolojik/ortopedik yapılanmasına uygun değil. Örneğin, işte, ofiste sandalyede otururken pozisyonumuzun belimizi iyi destekleyip desteklemediğinin, ayağımızın yere doğru dürüst değip değmediğinin, boynumuzun omzumuzun rahat olup olmadığının farkında bile değiliz. Telefonda konuşurken başımızın, boynumuzun aldığı pozisyonları da hatırlamamızda fayda var. Kısacası özellikle sırt, baş, boyun, bel ağrılarının çoğunun nedenini başka yerlerde aramamıza gerek yok. Sebep çoğu zaman ve öncelikle biziz, bizim hatalarımız.
ÖNEMLİ
KASLARA DİKKAT
SIRT, boyun, bel ya da diz ağrısı olması neticeyi pek değiştirmiyor. Bahse konu ağrıların tümünde bir numaralı problemin kas kaynaklı olduğu anlaşılıyor. Kısacası kaslarımızın değerini bilmiyoruz...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...