Türkiye'de "darbe girişimine yardımcı olmak" suçlamasıyla tutuklanan ve hakkında müebbet hapis istenen, ardından geçen yıl serbest bırakılan Andrew Brunson, Macar haber sitesi Mandiner'e konuştu. Brunson bir "rehin alma diplomasisinin" kurbanı olduğunu söyledi.
'AMAÇLARIMIZ TAMAMEN ZIT'
Pastör Andrew Brunson kendisinin neden Gülen yapılanması yanlısı olamayacağını da şöyle açıkladı;
"Ben Hıristiyanlığı yaymak için hayatımı adadım. Fethullah Gülen teşkilatı ise dünyadaki 170 okuluyla tam tersini yapıyor, İslamı yaygınlaştıramaya çalışıyor. Biz amaçları taban tabana zıt iki ayrı dünyaya mensubuz!"
Andrew Brunson, PKK konusunda ise şunları söyledi:
"Sanırım bizi PKK ile ilişkilendirmelerinin nedeni, Orta Doğu'da savaştan kaçan mültecilere yardım etmek için çalışmalar yapıyor olmamızdı. İnsani yardım sunduğumuz mülteciler arasında savaştan kaçan Kürtler de vardı".
Amerikalı Rahip sahte ve yalana dayalı iddialarla bir "rehin alma diplomasisinin" kurbanı olduğunu, savcılığın belgelerinin her birinin komploya dayandığını iddia etti.
Savcılık tarafından kendisi hakkında kötü şeyler söylemekle görevlendirilen tanıkların bilhassa mahkemeye getirildiğini söyleyen Brunson, "tüm dava süresince kendisinden itiraf koparılabilmek için" üzerinde muazzam bir baskı olduğunu da ekledi.
'PROPOGANDANIN PARÇASI HALİNE GELDİM'
Eşi Macar olan, hapisten çıktıktan sonra başvurduğu Macar vatandaşlığını da alan Brunson'a, Türkiye'de serbest bırakılmasında Macaristan'ın diplomatik girişimlerinin de payı olup olmadığı soruldu.
Brunson bu soruya, "Evet, yerinde bir soru ama bunu Macar yetkililere sormak gerek" yanıtını verdi ve ekledi:
"Macar hükümetinin benim hakkımdaki rahatsızlığını Türk hükümetine bildirdiğinden eminim. Çünkü eşim ve çocuklarım Macar vatandaşı. Onların mağduriyeti de elbette Macar hükümetini rahatsız etmiştir" dedi.
ABD'li rahibin, "Bu konuda diplomatik yardım alabilmek için mi Macar vatandaşlığına başvurdunuz?" sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:
"Ben bu nedenle Macar vatandaşlığı için başvurmadım. Başvurum çok daha önceye dayanıyor. Hatta arada biraz Macarca bile öğrendim."
Brunson mülakatta kendisinin Türk hükümeti tarafından propaganda kampanyasının bir parçası haline getirildiğini iddia etti, "Türk hükümeti beni Türk devletinin bir düşmanı olarak göstermek istedi. Bununla Türk halkını hem bana karşı ve hem de Hristiyanlığa karşı kışkırttı" dedi.
1990'lı yıllardan bu yana Türkiye'de bir Hristiyan olarak yaşamanın zorlaştığını söyleyen Brunson, "Evet, isteyen kağıt üzerinde teorik olarak Hristiyanlığı kabul edebilir, ama bunun ardından Hristiyan olanların üzerinde müthiş bir toplumsal baskı uygulanıyor" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...