Trabzonspor'u öyle zor bir zamanda devraldı ki Rıza Çalımbay, ateşten gömlek giydiğini söylemek abartı olmaz. Üstelik kendi kurmadığı, kısmen sorunlu bir kadro bulmuştu elinde. Ancak kendisinin de söylediği gibi hep istediği bir kulüpten, Trabzonspor’dan gelen bu teklifi geri çevirmek de olmazdı. Üstelik birçok kulüpte de benzer sorunlar yaşamış, iyi sınavlar vermişti. Geldi, büyük bir çıkış yakaladı, takımın da şehrin de atmosferini değiştirdi. O serinin ardından sezon sonuna kadarki mukavelesini 1 yıl daha uzatmak istese kimse ‘Neden?’ diye sormazdı ama fırsatçılık yapmadı.
Futbolculuğunda çalışkanlığı ile ‘Atom Karınca’ lakabını alan Çalımbay, hocalık kariyerinde de benzer işlere imza atmaya devam etti Karadeniz’de. Devre arasında gidenler oldu ama sadece Novak geldi, yani aklındaki transferin hiçbiri ekonomik sorunlar sebebiyle yapılamadı. Buna ve daha birçok sıkıntıya rağmen iyi iletişim kurarak, her oyuncusunu kullanmaya, tüm alternatifleri değerlendirmeye çalışarak devam etti. Türk futbolunun dününe ve bugününe tanıklık eden Rıza Çalımbay ile başta Trabzonspor’u ve genel futbol gündemimizi konuştuk.
‘Hep Trabzon’u istedim’
“Trabzonspor’u çalıştırmayı kariyerimin her safhasında istedim. Çünkü burası her açıdan potansiyeli çok büyük bir camia. Toprakları futbolcu anlamında da çok verimli. Trabzonspor’un başarısız olmasına benim aklım ermiyor. Eğer biraz radikal kararlar alınır ve bu yapının arkasında durulursa ben Trabzonspor’un her sezon ilk 2 içinde olabileceğine inanıyorum. İstanbul’daki büyük takımlar zaten birbiriyle uğraşırken Trabzonspor bu süreçleri iyi kullanıp avantajlarını sahaya yansıtırsa başarılar, hem de kalıca başarılar kendiliğinden gelir, bugün konuşulan sorunların da lafı bile olmaz.”
‘Hoca kavgaları hoş değil’
“Ülkemizde zaten birçok sıkıntılı ortam var. Futbolu da kaos ortamına sürüklemek hiçbirimizin hayrına olmaz. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Gazeteciler bizlere biz karşımızdaki meslektaşlarımıza, taraftarlar ortaya çıkan işe saygı duymalı. Hoca kavgaları, özellikle de bu işin içinden gelen insanlar olarak kimsede güzel durmuyor. Umarım ben de böyle bir durumun içinde hiç olmam, başka meslektaşlarım da yaşamazlar.”
‘Herkesin yüzüne konuşurum’
“Trabzonspor’da elimden geldiğince herkesi oynatmaya, görmeye çalışıyorum. Kucka’nın da beklediği, Sosa’nın da beklediği anlar oldu. Ya da oyundan aldığımız isimler. Hepsiyle tek tek konuşuyorum. Bu anlamda Sosa’nın da Kucka’nın da profesyonelliğinden memnunum. Sorunları olanların da benimle ama maç içinde, kulübede, soyunma odasında değil, 1 gün sonra konuşmalarını istiyorum.”
‘Ekibim çok çalışkan’
“Benim ekibimin önemli bir bölümü uzun zamandır beraber çalıştığım arkadaşlarımdan oluşuyor. Aramıza Servet Çetin ve Mehmet Yılmaz gibi yeni katılanlar da var. Ancak hepsi için çok çalışkan ve karakterli olduklarını söyleyebilirim. Çok geniş bir oyuncu portföyümüz var. Avrupa’nın her yerinde her fırsatta maç izliyoruz. Tanımadığımız oyuncu yok diyecek kadar iddialıyız bu konuda.”
‘Hocalar yurt dışına gitmeli’
“Cenk, Cengiz, Enes... Bu gibi yetenekli isimlerin Avrupa’da olmasına çok seviniyorum, sayılarının artmasını çok istiyorum. Ancak bana sorarsan teknik direktörlerimizin de yurt dışına, Avrupa’ya açılması, orada uzun zamanlar kalması gerekiyor. Bu sayede hem oyuncularımın önü daha çok açılır hem de vizyonumuz genişler. Fakat yeteri kadar lobimiz yok bu da işin bir başka tarafı. Yine de pes etmemek gerekir.”
‘UEFA’nın kriterleri faydalı’
“UEFA’nın getirdiği yasaklar, kriterler, sınırlar bence futbolumuz için kısa vadede sıkıntı gibi görünse de uzun vadede işleri yerine sokacak bir durum. Böyle böyle tüm kulüplerimiz kendisine öncelikle ekonomik olarak çeki düzen verecektir.”
‘Başkanın hakkını vermeli’
“Başkanımız için çalıştığım döneme dair şunu söyleyebilirim ki; gerçekten de kulübün başarılı olması, hedeflerine ulaşması için büyük çaba harcıyor. Zaten doğal olarak en çok onun istediğini de söylemeye gerek bile yok. Ancak bazen olmayınca olmuyor ama içinde kötü niyet olduğuna inanmıyorum.”
‘Yıldızla sorun mu yaşamışım!’
“Antalya’da yaşananlar çok yanlış anlatıldı, yorumlandı. Benim hayatımda tanıdığım en iyi profesyonellerden biri Eto’o’dur. O da benimle sıkıntı yaşamadığı zaten çok net sözlerle anlattı, sağolsun. Nasri ile de bir problem yaşamadım. Antalya’daki sıkıntı benden kaynaklı bir durum değildi. Eto’o ile Nasri üzerinden ilerleyen farklı karmaşalar dönüp dolaşıp bize kaldı.”
‘Krizlerin hocasıyım, sorun yok’
“Ben krizlere alışkın bir hocayım. Başta Mersin olmak üzere kariyerimde böyle sorunlu zamanlar yaşadım. Bizlerin görevi krizi yönetmek, şikayet etmek değil. Burada da aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz. Doğru anlamak isteyen anlıyor, yanlış anlayana zaten bir şey diyemezsiniz.”
‘Niyetin iyi olması gerekiyor’
“Göreve geldikten 2 gün sonra Yeni Malatya maçına çıktık. Kaybettik. O maçtan sonra bile bizleri eleştirenler oldu. El insaf diyorum. Niyetin iyi olması gerekiyor. Yoksa ben kariyerim boyunca eleştiriye her zaman açık oldum ama farklı durumlara insan anlam veremiyor.”
‘Avrupa için sonuna kadar’
“Evet, önemli kayıplarımız oldu. Bunu görmezden gelecek değiliz. Ancak bu sezon bizim olmazsa olmazımız Avrupa Kupaları. O bileti alabilmek için son maçın son dakikasına kadar çalışacağız. Bu bizim görevimiz. Saha dışında yaşananların ne olduğu bizi bir yere kadar ilgilendiriyor, fakat işimizden vazgeçemeyiz.”
‘Hiçbir yere 5 yıl imza atmam’
“Çok açık ve net söylüyorum; Türkiye’de 5 yıllık bir imzayı Milli Takım haricinde başka bir yere asla atmam. Çünkü siz de biliyorsunuz ki, o imzalar hep göstermelik. Hocasının arkasında 5 yıl duracak ne bir yapı var ne de anlayış. Trabzon’da da o yüzden 1 yıllık imza istedim, sonrasına bakarız dedik. Böyle bir iradeyi en son rahmetli Seba göstermişti. Milne’in arkasında durmuştu üst üste 2 kez 2.’liğe rağmen. Ancak devam dedi, şampiyonluk serisi geldi.”
‘Kongre kuvvetlendirir’
“Kongre atmosferinin ben takımı ya da kulübü olumsuz etkileyeceğini sanmıyorum. Herkes bir süreç yaşadı, geçmişten hem mevcut başkanımızın hem de adaylık düşünenlerin gerekenlerin gerekli dersleri aldığından eminim. Muharrem Başkan seçilirse mutlaka daha farklı, yeni bir yönetimle gelecek, kuvvetlenecektir. 2 senede çok şeyler gördüğünü düşünüyorum çünkü. Gelecekler de tablonun farkında olarak hareket edecektir.”
‘Başakşehir-Trabzon farkı’
“Trabzon farklı bir yer. Futbolla yaşayan, futbolun en büyük özne olduğu bir şehir. Burada bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Örneğin Başakşehir bugün önemli işlere imza atan bir ekip. Ancak gitse birkaç maç berabere kalsa bile büyük travmalar yaşamazlar, baskı hissetmezler. Bu önemli bir avantaj. Trabzonspor’un beraberliği ise çok farklı, baskıyı hissediyorsunuz. Evet Başakşehir’in önemli oyuncuları, yıldızları var ama Başakşehir’de baskı anlamında da rahat oynuyorlar. Performanslarında bu durum etkili oluyor. O oyuncular Trabzon’da olsa ve bu atmosferi, negatif anlamda söylemiyorum, hissetse belki aynı işleri yapamayabilirler. Burada iyi futbol ve iyi sonuçtan başka bir beklenti yok.”
‘Sosyal medyayı sevmiyorum’
“Sosyal medyanın hiçbir mecrasında yokum. Çünkü kaotik bir ortam. Biz oyuncularla 5-6 gün beraber oluyoruz, 11 kişiyi belirlemek için kılı kırk yarıyoruz, sonra birileri çıkıp insafsızca laflar edebiliyor. Sadece skora göre konuşmak kolay. Yine söylüyorum eleştiri ayrı ama biraz işi bilenler, yaşayanlar tarafından ve iyisi olsun diye yapılması lazım. Doğrusu bir de aklımı oraya takmak istemiyorum.”
‘Hep kazanmaya oynuyoruz’
“İlk yarının ikinci bölümünde çok iyi bir çıkış yakaladık. Bunun sonucunda da havaya ve potaya girdik. Aslına bakılırsa kafa olarak bir değişim yaşamadık. Her zaman Trabzonspor olarak kazanmaya oynadık, oynayacağız. Fakat öyle beraberlikler aldık ki olacak gibi değil. Göztepe ve Fenerbahçe maçları örneğin. O kaçan puanlara çok üzülüyorum.”
‘Yasaktan sonrası aydınlık’
“Oyuncu yasağı böyle dünyanın sonu değil. Kadroyu altyapıdan takviye edersiniz, bir sürece girersiniz. Eğer bu süreç de iyi anlaşılır ve atlatılırsa o zaman ilerleyen dönemlerde bu kulüp her sezon şampiyonluğa oynar. Ancak tıpkı yönetim konusunda dediğim gibi herkesin olduğu noktalardan gereken dersi alması şart.”
‘Sözlerim yanlış anlaşılıyor’
“Transfer gerekli diye konuştuğum zaman ya da bu kadroyu kendim kurmadığımı söylediğim zaman başkalarına çatmak isteyenler benim laflarım üzerinden hareket ediyor. Oysa ki ben bir şeyler söylerken ne yönetimi suçluyorum ne şikayet ediyorum. Sadece durum tespiti bunlar. Burak’ı çok yalnız bıraktık, başka eksiklerimiz de vardı dedim. Bunda ne var? Üzerine sakatlık ve cezalar geldi, kilitlendiğimiz anlar oldu.”
‘Şehir evladına sahip çıkacak’
“Altyapı futbolumuzda hep konuşulan ama üzerinde pek kafa yorulmayan bir konu. Trabzon ve Karadeniz toprakları çok zengin. Ancak altyapı yönetimlerin işi. Bu işe vakit ayırmalı, her türlü destek verilmeli. Ben milli takımlarda çalışırken en yetenekli isimleri bu bölgede bulurduk. Üstelik burası öyle bir yer ki, herkes çocuğunu Trabzonspor formasıyla görmek istiyor, destek veriyor. Ancak... Bu kentin yetişen, aşama kaydeden çocuğuna da sahip çıkması lazım. Zaten o çocuklar hep bu baskıyı hissediyor. Yusuf mesela, dert ediyor, mahallede yaşıyor, hayatı Trabzonspor. Onlara iyi bakmak lazım ki iyi olsunlar, arkalarından gelenler artsın. Bu gençler hata yapacak, yapa yapa doğruyu bulacak. Biz büyüklerine de onlara destek vermek düşer.”
‘Bambaşka bir Burak Yılmaz’
“Burak Yılmaz’ın Eskişehir’den Trabzonspor’a geçiş sürecinde benim de payım oldu. Burak hep potansiyeli olan bir oyuncuydu. Bunu gösterdi ve müthiş bir gelişim de kaydederek artık bambaşka bir Burak Yılmaz var. Bize yaptığı katkı, iyi niyeti, Trabzon ile kenetlenmesi gerçekten de güç oluyor hepimize.”
‘Kafam rahatken kitap okurum’
“Ailem İstanbul’da yaşıyor. Ben fırsat buldukça gidip geliyorum. Karadeniz’in doğası beni çok rahatlatıyor, zaman zaman sokağa çıkıp halk ile sohbet etmekten çok hoşlanıyorum. Film izlemek de beni rahatlatan bir başka aktivite. Ancak doğrusunu söylemek gerekirse kitabı ancak kafam rahatken okuyabiliyorum.”
‘CV’ye göre forma vermem’
“Benim teknik direktörlük felsefemde kimseye ayrıcalık yok. Eski yaptıklarına, CV’sine göre forma vermem oyuncuya. Bu Nasri de olsa böyle, başkası da olsa böyle. Çünkü çalışana, hak edene forma vermezseniz o zaman kaos yakındır. Günü kurtarabilirsiniz ama işin tamamında kaybedersiniz.”
Kaynak:Fanatik
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...