Sabahları yorgun uyandırıp gün boyunca uyuklama hissi vererek yaşam kalitesini olumsuz etkileyen uyku apnesi iş ve okul performansının düşük olmasında da önemli etkiye sahip.
Uyku bozuklukları arasında önemli bir yer tutan uyku apnesi, beyni oksijensiz bırakarak hayati risk doğurabiliyor. Uyku apnesi, gece geçirilen kalp krizi ve inmelerin sebebi olarak da gösteriliyor.
ntv.com.tr'nin sorularını yanıtlayan Türk Uyku Tıbbı Derneği Yeterlilik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sadık Ardıç, uyku apnesinin görülme sıklığının % 4-5 oranında olduğunu söylüyor. Bu oranın hemen hemen şeker hastalığı ve astım kadar olduğunu belirten Doktor Sadık Ardıç, uyku apnesinin erkeklerde daha sık görülduğunu dile getirerek, “Uyku apnesinde kadın/erkek oranı 1 / 2 şeklindedir. Kadınlar menopoza girdiğinde erkeklerdeki sıklıkta görülür. Her yaşta görülmekle birlikte 40’lı yaşlardan sonra artar” diyor.
Şişmanlarda, sigara ve alkol kullananlarda hastalık oluşumunun kolaylaştığını ifade eden Dr. Ardıç, 5 soru 5 cevapla uyku apnesi ve doğurabileceği sonuçlar hakkında şunları söylüyor:
1- Uyku apnesi neden olur?
Birçok mekanizma ile açıklanmaya çalışılır ancak tek başına bir neden gösterilememiştir. Birçok hazırlayıcı faktör vardır; birincisi şişmanlıktır. Şişman bireyde üst solunum yollarının iç çapı daralır. Bu uykudaki solunum sırasında hava yolunun kolay kapanmasına neden olur. Bir diğer neden üst solunum yolları dilatör kaslarının kasılma gücünün azalması sonucu diyaframın soluk alma sırasında, nefes almanın bitişinde hava yolunun kapanmasıdır. Bu uyku apnesi olarak adlandırılır. Bunun sonlanması için bireyde arousal denilen beyin uyanmasının olması ya da bireyin uyanması gerekir. Diğer önemli hazırlayıcı faktörler sigara içmek, alkol kullanmaktır. Çene yapısının küçük olması, çenenin geride olması, bademciklerin ileri derecede büyük olması, geniz eti varlığı, burun pasajında eğrilik, kırılma ve benzeri gibi olaylar sonucunda kapanması uykuda solunum durmasını ve horlamayı kolaylaştırır.
2- Uyku apnesi hangi belirtilerle ortaya çıkar?
Uyku apnesinde en önemli belirti, gece uykuda horlamanın varlığı ve bu süreçte nefesin durmasıdır. Nefes durmasına bağlı horlamanın kesilmesi; nefes almaya tekrar başlanmasında hastanın gürültülü bir şekilde horlamaya başlaması söz konusudur. Hasta apneden çıkarken boğuluyormuş gibi bir hisle ayağa kalkar ve nefes açlığı içindedir. Her nefes durması (apne) sürecinde hastanın uykusu bölünür, bu da uykunun dinlendirici olmamasına neden olur. Bu nedenle hastalar sabahları yorgun, sinirli, gergin, bilişsel fonksiyonları bozuk uyanırlar.
3- Uyku apnesi nasıl tedavi edilir, tedavide başarı oranı nedir?
Uyku apnesinin tedavisinde, hastalığın ağırlığı ve hastanın mevcut tedavileri seçmesine bağlı olarak çok seçenek vardır. Genel yaklaşımlarda hastanın zayıflaması, sigara ve alkolü bırakması öncelikle önerilen ve tedaviyi kolaylaştıran yöntemlerdir. Uyku apne sendromu hafif ve pozisyonel karakteristik gösteriyorsa, bireyin sırt üstü yatmasına engel olacak sertlikte bir madde (mesela tenis topu olabilir) pijama sırtına dikilen bir cebe konularak sırt üstü yatması önlenebilir. Hafif olgularda üst solunum yoluna yönelik cerrahiler önerilir. Hasta cerrahi istemiyorsa, dişlere takılan ve çenenin ilerlemesine neden olarak solunum pasajını genişleten ağız içi araçlar kullanılabilir. Orta ve ağır olgularda morbid obezite (ağır şişmanlık) varsa bariatrik cerrahi önemli tedavi seçeneği olabilir. Yine bu olgularda CPAP/BPAP denilen uyku sırasında hava yollarını açık tutarak nefes durmasını önleyen non-invaziv (vücut içine aletler yerleştirme gerektirmeyen) mekanik ventilasyon yöntemleri kullanılır. Bu tedavi yöntemi solunum yolu pasajı açıksa ve hasta kullanma becerisi gösterirse çok başarılı olur.
4- Uyku apnesi tedavi edilmezse ne gibi sonuçlar doğurur?
Uyku apnesi tedavi edilmediğinde günlük yaşam kalitesi bozulur. Tekrarlayan uyku bölünmeleri nedeniyle dinlenilmemiş uykuya neden olur. O nedenle birey sürekli yorgun ve dinlenmemiş uyanır. Sabah baş ağrısı, ağızda kuruluk olur. Bölünen uyku nedeniyle bilişsel fonksiyonlar bozulduğu için algılama, planlamama, hatırlama, problem çözme gibi beceriler azalır. Uyku yoksunluğu nedeniyle gün içi aşırı uykululuk oluşur. Hasta dikkat gerektiren işlerde çalışmakta zorlanır, iş ve trafik kazaları yapar, sağlıklı bireye göre kaza yapma riski 2-3 kat artar.
Uyku apne sendromu nedeniyle oksidatif stres dediğimiz bir mekanizma aktif hale geçer, damar yapısını bozarak halk arasında damar sertliği dediğimiz ateroskleroza neden olur. Bunun sonucunda hipertansiyon, koroner arter hastalığı, myokard infarktüsü, inme, insulin direncinde artma, obezite ve diyabet gelişir. Bu kronik hastalıklar uyku apne tedavisi yapılmazsa, tıbbı tedaviye dirençli hale gelir ve yaşamı tehdit eden klinik durumlar ortaya çıkar.
5- Kaliteli uykunun insan sağlığı üzerindeki etkilerinden ve uyku hijyeni için alınması gereken önlemlerden kısaca bahseder misiniz?
Kaliteli uyku, bireyin herhangi bir nedenle uykusunun parçalanmadan, 6-8 saatlik bir süreçte dinlenmesini sağlayan, sabah zinde, bilişsel fonksiyonları yerinde olarak kalktığı uykudur. Bireyin sağlığının yerinde olması için sağlıklı, kaliteli bir uyku şarttır. Tüm organ sistemlerinin düzenli çalışması için sağlıklı, kaliteli uyku zorunludur. Uyku hijyeni, iyi ve sağlıklı uyku için uyunulan ortamların sahip olması gereken uygun koşullardır. Bunlar; uyunulan mekanın ısısı ve ışığının ayarlanabilir olması, gürültü olmaması, yatağın bireyin istediği konforda olmasıdır. Ortamda yatak dışında başka eşya ya da cisimler bulunmamalıdır. Kitaplık, depolanan eşya, televizyon, bilgisayar, mobil telefon ve bireyin dikkatini dağıtacak hiçbir şey olmamalıdır. Odada uygun koşullar sağlandığında, uygun uyku hijyeni sağlanmış demektir. Bunun sonucunda yeterli ve sağlıklı bir uyku uyunacaktır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...