ODA TV yazarlarında Soner Yalçın bugünkü yazısında "Müritleşen gazetecilik… Kılıçdaroğlu trajedi değil komedidir" başlıklı yazısını kaleme aldı.
İŞTE SONER YALÇIN'IN YAZISI
Eleştiri, açığa çıkarmaktır.
Eleştiri, var olanla yetinmez, her türlü iktidara mesafelidir.
Eleştiri anlaşmazlık içerir, temeli değişim talebidir.
Eleştiri sadakatsizlik değil, düşünceyi/teoriyi -pratiği geliştirmektir. Bu sebeple toplumsal eleştiri, 19’uncu yüzyılda sömürüye karşı çıkan eşitlikçi sol hareketlerden doğdu.
Bugün, “müritleşen” Kılıçdaroğlu medyası dâhil çoğu solcu eleştiriye ihanet etmiştir.
Sadece sol değil, eleştirel düşünce ülkemizde müşkül durumdadır. Popüler kültürün etkisindeki insanlar “fikirsiz ülke” istiyor…
Tartışma, düşünceler üzerinden değil, salt kişiselleştirme üzerinden yapılıyor:
Eleştiri yapan “mutlak birinin/iktidarın adamı” sığlığıyla yaftalanıyor!
Eleştirel görüşe/ sorgulayana mutlak kara çalınıyor! Linç kültürü büyüdü….
İleri sürülen eleştiriye dair tek tartışma yok, kabalık ve kötülük var sadece. Bu kuşkusuz düşünsel yetersizlikten kaynaklanıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...