Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mısır, İran ve Suudi Arabistan gezilerinde önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, ''Rusya ve Suriye'nin yanı sıra Gürcistan'a da geziler düzenleyeceğiz'' dedi.
Üç haftada 3 önemli ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Tüzmen, ''Bunlar son derece önemli, zamanlaması ve yeri açısından son derece doğru ziyaretler oldu'' diye konuştu.
Önce Mısır'a 100 kişilik, ardından da İran'a 150 kişilik iş adamı heyetiyle gittiklerini hatırlatan Tüzmen, son olarak da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığındaki heyetle Suudi Arabistan'a ziyarette bulunduklarını ifade etti.
Böylelikle Türkiye'nin komşu ve çevre ülkeler politikası çerçevesinde yaptığı bölgesel çalışmaların ne kadar hızla ilerlediğini gözlemlediklerini vurgulayan Tüzmen, şöyle konuştu:
''Mısır'ın Kahire ve İskenderiye kentlerinde daha önce temelini attığımız bazı tesislerin açılışını yapma imkanını bulduk. Şunu söylemekte yarar var. Bazen 'Niye Mısır veya başka ülkelere fabrika kuruluyor' diye eleştiriler oluyor. Aslında şunu iyi izah etmek lazım. Bu fabrikalar daha kuruluş aşamasında ihracatımıza katkı sunuyor. Orada 100 birimlik çalışma varsa, bunun 80 birimi Türkiye'den gidiyor. Yani 100 milyon dolarlık yatırımın 80 milyon doları Türkiye'nin ihracatına yansıyor. İşletme aşamasında da Türkiye'den gönderilen malları kullanıyorlar. Nasıl yatırım aşamasında yer karosu, çimentosu, demiri, inşaat ustası işçisi bizden gidiyorsa, çalışma aşaması tamamlandıktan sonra camı, penceresi, işletme aşamasında da yine ustabaşıları bizden gidiyor. Üretim aşamasında ara malı ülkemizden gidiyor. Sonuç olarak tüm bunlar ülkemizin ihracatına yansıyor.''
YATIRIMLAR DİĞER PAZARLARA AÇILMADA ÖNEMLİ ETKEN
Bakan Tüzmen, bu tür yatırımların diğer pazarlara açılmada da önemli bir etken olduğuna dikkati çeken Tüzmen, ''Böylelikle Afrika'nın diğer ülkeleriyle yapılan serbest ticaret anlaşmaları, Arap ve Afrika ülkeleriyle yapılan ikili ve çoklu anlaşmalardan yararlanıyorsunuz. İhracatınızı bu bölgeye yapma imkanınız oluyor. Sonuçta dışarıya yapılan bu tip yatırımlar Türkiye'nin ihracatının katlanmasını sebep oluyor'' diye konuştu.
2002'de 36 milyar dolar olan ihracatı 2008 yılında 132 milyar dolara çıkarmanın ancak bu şekilde mümkün olabildiğini ifade eden Tüzmen, şöyle devam etti:
''Mısır'ın İskenderiye ve Kahire kentlerinde yaptığımız çalışmalar neticesinde yaklaşık 200 milyon dolarlık yeni bağlantılar yaptık. Mısır'la Türkiye arasındaki ticaret hacmi 3,5-4 milyar doları geçen rakamlara ulaştı. Hedefimiz ise 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak.
İran'ın başkenti Tahran ve Meşhed kentine yaptığımız gezide ise 350 milyon dolarlık bağlantı yapıldı. Meşhed, İran'ın yeni bir lojistik merkezi olma yolunda ilerliyor. Oradaki çalışmaları yerinde takip ederek alt yapıyı hazırladık. İran'la ticaret hacmimiz şu anda 8 milyar dolar civarında ve bunun bu yıl 10 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. İran'la ticaret hacmini ilerleyen süreçte 20 milyar dolara çıkararak ithalat ve ihracatı eşitlemeye çalışacağız.''
Tüzmen Suudi Arabistan'la 2002'deki 1 milyar dolar olan ticaret hacminin şu anda 5,5 milyar dolar seviyesine geldiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün başkanlığında gerçekleştirilen gezide olağanüstü bir ilgiyle karşılandıklarını, Riyad ve Cidde'de çok sayıda iş adamı ile görüştüklerini ifade eden Tüzmen, ''Mısır, İran ve Suudi Arabistan'a yaptığımız gezilerde önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Bu doğrultuda Rusya ve Suriye'nin yanı sıra Gürcistan'a da geziler düzenleyeceğiz. Bu gezilerin ilkini de Çarşamba günü Cumhurbaşkanımız Gül'ün başkanlığında Rusya'ya gerçekleştireceğiz. Seçimler yaklaşmasına rağmen içerinin yanı sıra dışarıyı da göz ardı etmeyeceğiz'' dedi.
YILIN İLK 3 AYINDAKİ DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Devlet Bakanı Tüzmen, şu andaki verilere göre ihracatta yaklaşık yüzde 17, ithalatta yaklaşık yüzde 25 oranında düşüş yaşanacağını söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Bu dış ticaret açığımızın yüzde 50 oranında daralması, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 71'lere gelmesi demektir. Bu tabi ki cari açık açısından olumlu bir gelişmedir. Ama daralan pazar olması açısından, pazar paylarımızı artırmak için yine daha canla başla çalışmamız gereken bir dönem olduğunu göstermektedir. Bu yılın ocak, şubat ve mart aylarında düşüş bekliyoruz. Ancak, nisan mayıs ve haziran aylarında biraz daha toparlanma olacak.''
İKİNCİ KRİZ DALGASINA HAZIR OLMALIYIZ
Bakan Tüzmen, bir soru üzerine, dünya ticaretinde ABD'den gelen verilere göre ikinci bir kriz kuşağının hazırlıklarının içerisinde olunması gerektiğine dair sinyaller aldıklarını söyledi.
ABD ve Avrupa'da yaşanan krizle ilgili paketler açıklandığını hatırlatan Tüzmen, şöyle konuştu:
''Avrupa ve ABD'de açıklanan paketlerin bazı konularda yetersiz kaldığını görüyoruz ve hakikaten böylesine bir beklenti içine giriyorlar. Tabi ki bu bir süre sonra dalga boyunun uzunluğuna göre tekrar yeni bir dalga şeklinde etki ediyor. Bu nedenle hazırlıklarımızı yapmak zorundayız. Yeni dalgalar olduğu zaman ekonomimizin de buna hazırlıklı olması lazım. Bu doğrultuda ince analiz ve çalışmaları arkadaşlarımızla beraber yapıyoruz.''