İstanbul Ekonomi Zirvesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla başladı.
Zirvede konuşan Yıldırım, "Yaşadığımız sıkıntıları üstesinden mutlaka geleceğiz. Çünkü tedbirlerini hükumetimiz alıyor. Gerek reel sektörün bilançolarının bozulmaması için gereken yapılandırmalara gidiyorlar. Bir müddet ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Geçmişte fazla açılmıştık şimdi biraz toparlayacağız" dedi.
Türkiye'nin en büyük ekonomi organizasyonlarından biri kabul edilen ve bu yıl ikincisi yapılan İstanbul Ekonomi Zirvesi'ne başta TBMM Başkanı Binali Yıldırım olmak üzere 10 ülkeden çok sayıda iş insanı katıldı.
Çırağan Sarayı'nda düzenlenen zirvede konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, şunları söyledi:
- 'Kriz var' diye 'Öldük bittik' demeye lüzum yok. Daha kötüsünü biz gördük. 2011'de gördük. Finans kriziydi bankaları biçti gitti. 2008 krizini gördük, Gezi olaylarını gördük, Osmanlı'da görülmeyen faiz oranı 4.6 düşmüştü. Dünyanın en büyük ihalelerini yapıyoruz. IMF ile yolumuzu ayırmışız. Bütün bunlar tabii ki bazı çevreleri rahatsız etti ve istikrar kayboluyor algısı maalesef bizim göstergelerimizi bozdu. Hemen arkasından 17-25 Aralık ihanetini gördük. Yargı darbe girişimini gördük yetmedi 15 Temmuz alçak FETÖ darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Bütün bu sınamalardan geçen Türkiye yılmadı ve ayakta kaldı. Dolayısıyla bugünler yaşadığımız sıkıntıları üstesinden mutlaka geleceğiz. Çünkü tedbirlerini hükümetimiz alıyor. Gerek reel sektörün bilançolarının bozulmaması için gereken yapılandırmalara gidiyorlar. Bir müddet ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Geçmişte fazla açılmıştık şimdi biraz toparlayacağız.
- Belki bir müddet, 3-5 ay sıkıntılı dönemimiz olacak. Türkiye'nin varlıkları, değerleri yükümlülüklerinin kat kat üstünde. Problemimiz şudur; Türkiye'de bir vade uyuşmazlığı var. Yükümlülüklerin vadesi ile varlıkların vadesi birbiri ile uyuşmuyor. Burada yaşanan bir tıkanıklık var. Devlet de hükümet de bunun için var. Bu uyuşmazlığı ortadan kaldıracak tedbirleri alacak. Türkiye'nin elinde mekanizmalar da var. Endişe etmeye lüzum yok. 2001 krizi kamu krizi idi. Türkiye'nin borcu yani devletin borcu çok yüksekti. Onun için krize girdik. Şimdi öyle değil. Yüzde 30'un altında. Yüzde 29. Bu oran Japonya'da yüzde 230. Avrupa Birliği ülkelerinin bazılarında yüzde yüzden fazla. İtalya'da yüzde yüz 15. En düşük olan yüzde 80. Özel sektör borcunu da katmıyoruz. Endişeye gerek yok. Elimizdeki imkanlar göstergeler bir çok ülkeden daha iyi. Panik yapmanın anlamı yok. Bunlar gelip geçicidir. Bu günler aynı zamanda da fırsat günleridir. Herkesin durduğu yerde yatırım yapan kazanır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...