İstanbul'a yapılacak 3. köprünün Beykoz-Tarabya olarak açıklanan güzergahıyla ilgili tartışmalara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'dan yanıt geldi.
Yıldırım, köprüyü 12 milyon İstanbullu'nun rahat bir nefes alması için yapacaklarını belirterek, 'Köprüyü kendime yapmıyorum. İstanbullu istemezse bu iş olmaz' dedi.
Yıldırım, vatandaştan tepki gelirse, bizzat Beykoz ve Tarabya'ya gidip projeyi anlatacağını söyledi. Yıldırım, projenin, 5 milyar dolarlık bir maliyeti olacağını, 2010'da inşaata başlanmasını ve 2014'te de tamamlanmasını hedeflediklerini kaydetti.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, AKŞAM Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer ve ekonomi muhabiri Deniz Çiçek'le bir araya geldi. Tartışmaları devam eden 3. köprüyle ilgili Yıldırım, şu önemli açıklamaları yaptı:
İSTANBUL'DA TRAFİK KATLANILIR OLACAK
Bir proje ortaya konunca karşı çıkanlar olabilir. Hepsine saygımız var. Niye karşı çıkıyorsunuz demeye hakkımız yok. Ama toptan karşı çıkmak yerine 'Şöyle olsun' demeleri daha iyi olur. Ortada bir sorun var.
İstanbul'un günden güne ağırlaşan trafik sorunu var; 12 milyon İstanbullu'yu hayatından bezdiriyor. Sabah, akşam trafikte zaman kayıpları, egzozun verdiği atmosferdeki kirlilik, gürültü kirliliği insanın adeta psikolojisini bozuyor.
Herkes elektrikli, gergin şekilde evine gidiyor. Verimliliğini, mutluluğunu, aile düzenini, işini etkiliyor. Bunun için bir çözüm üretiyoruz. Trafik sorununu katlanılabilir bir çözüme kavuşturacağız.
TRANSİT TRAFİK ŞEHİR DIŞINA ÇIKARILACAK
Projeyle, transit trafiği daha kuzeyden alıp İstanbul içine uğratmadan geçireceğiz ve İstanbul'un içi rahatlayacak. Şehir içi trafikte, iki köprü daha fazla kullanılacak. Marmaray ve ikinci tüp geçit devreye girince trafik iyice rahatlayacak.
Şehrin dış kısımlarından bu yollara giriş olacak. Şehri kucaklayarak ve şehir merkezine dıştan girişler olacak. Böyle bir model. Bunun için birçok güzergahta çalışmalar yapıldı.
KÖPRÜYÜ KENDİM İÇİN YAPMIYORUM
İstanbul'daki bazı sivil toplum kuruluşlarının hassasiyeti bizim de hassasiyetimiz. İstanbullu'ya yaramayan bize yaramış ne anlamı var. Ben kendime köprü yapmıyorum.
Ben İstanbul için yapıyorum. 12 milyon İstanbullu'nun yaşadığı sıkıntıyı, hatta bu ülkenin doğusundan batısına taşımacılığının artması için AB'ye girecek ülkenin altyapısının aynı düzeye gelmesi için bir proje ortaya koyuyoruz. Bu noktada şüphesiz İstanbullu isterse bu iş olur, istemezse biz böyle bir işe zaten girişmeyiz. Biz inanıyoruz ki İstanbullu büyük bir ekseriyetle bu projeyi destekliyor, yapılmasını da istiyor.
ÜLKE KALKINMASIN MI?
Kamulaştırmalar olacak, binalar yıkılır, konuşulur değeri neyse verilir. Razı olmayan mahkemeye gidebilir. Eğer bir ülke kalkınacaksa yolumuzu yapacağız, altyapıyı güçlendireceğiz, bundan kaçış yok. Ormandan yol geçmez deniyor, yok böyle şey.
Ormanda hep yol var. Çevre hassasiyeti ile ülkenin ihtiyaçlarını, refahını, insanın ihtiyaçlarını birbirinden ayırmamız lazım. Çevreye bir şey yapmayalım diye elimizi hiçbir şeye dokundurmayalım mı? Ormanın ortasına ev yapıp akciğerleri tüketenler nerdeydi?
Bunu diyenler kendisini sorgulasınlar. Ormanı talan ediyorlar bir şey olmuyor da şerit şeklinde yol geçirince mi çevreyi talan ediyor? Çevre hassasiyetimizi de koruyup dikkat edeceğiz. Ormanlık bölgede tünel viyadük sistemini daha fazla kullanmayı tercih ederiz. Çevre hassasiyetini başka bir amaç ya da gizli bir gündem için kullanmak doğru bir yaklaşım değil.
5 MİLYAR DOLARLIK KÖPRÜ
Güzergahların belediye meclislerinde onaylanmasıyla kesin güzergah ortaya çıkacak, ardından da ihaleye çıkacağız. İhale ilanına Eylül'de çıkılacaktı ancak birkaç ay gecikecek. Meclislerde onaylanması beklenecek. En geç Aralık gibi ihale ilanına çıkılacak.
2010'da inşaata başlamayı hedefliyoruz. İnşaat süresi, otoyol ve köprüyle 4 seneden az olmaz. Belki köprü biraz daha erken biter. İnşallah 2014'te bitecek. Ama bu tarih çok bağlayıcı değil. Kamulaştırması, otoyolu köprüsüyle kesin hesap edilmese dahi 4-5 milyar dolarlık bir yatırım olacak.
GÜNDEM SIKINTISI MI VAR?
Bunun ilan edilmesinin doğru olan zamanı belediye meclislerinde onaylandıktan sonradır. Aksi halde seçilmiş belediye meclisi üyelerinin iradesi dikkate alınmamış oluruz. Biz bu hassasiyeti gösterirken başkaları göstermiyor.
Karayolları buraya resmen müracaat ettikten sonra neyi bulmuşsun, bir şey bulmuş gibi ilan ediyorsun. Biz de açıklayabilirdik, niye yapmadık? Erken açıklandı. Acaba bu çıkıştan ne umuluyor. Gündem sıkıntısı mı var, ben bir mana veremedim.
KARŞI ÇIKANLAR İLK KENDİLERİ GEÇTİ
Her türlü işe ideolojik veya siyasi yaklaşanlar da var. Çeşitli siyasi partilere yakın duran sivil toplum örgütleri de var. Bunlar da kendi açılarından değerlendirecek. İlk köprü yapıldığında karşı çıkanları hatırlayın. Gerekçesi neydi? Yapılışına da karşı çıkan bilim adamları, siyasetçiler vardı. Ama yapıldıktan sonra en önce onlar geçmiştir.
Projeyi gider bizzat anlatırım
Her zaman aykırı görüşler olacaktır. Onlara da gerekli açıklamalar, izahlar yapılır. Onların ortaya koyduğu hassasiyetler, olabildiğince giderilmeye çalışılır. İstanbul'u bu arkadaşlar ne kadar seviyorsa biz de o kadar seviyoruz. Hiç endişe olmasın bütün hassasiyetlere dikkat edildi, güzergahlar araştırıldı ve burada karar kılındı.
Kimin ihtiyacı varsa buyursun gelsin, herkesle konuşur görüşürüm. Gerekirse ben de gider bizzat anlatırım. Toplumun içinde yaşıyorum. Toplumda bizi alkışlıyorlarsa gidip tenkit ettiklerinde toz olacağımız bir siyaset anlayışımız yok. İyi zamanda da kötü zamanda da milletin içindeyiz.
KRİZE RAĞMEN TALEP BÜYÜK
Trafik garantisi ile 'Yap-İşlet-Devret' modeliyle iş yapacağız. Her iki taraf da riski ve kazancı paylaşacak. İhaleye krize rağmen ilgi olacaktır. Krizden etkilenmeyecek bir proje. Beklenenden de fazla ilgi olur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...