Kahramanmaraş ziyareti sırasında gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Yıldırım, özetle şunları söyledi:
Bir kere terör örgütünün terörle mücadelede ‘savunma değil taarruz’ stratejimizden canının ciddi anlamda acıdığını biliyoruz. Özellikle kırsal kesimdeki yuvaları, barınakları, tahkikatları çok ciddi anlamda zarar gördü. Kırsalda eylem kabiliyetleri hemen hemen yok olacak düzeye geldi. Durumu böyle tespit etmekte fayda var.
Örgütün dışarıdaki yöneticileri, ‘Kuzey Irak’ta, Suriye’de bundan böyle artık bizden talimat beklemeden serbest, fedai türü eylemleri kendi imkân ve kabiliyetinizle nerede yapabiliyorsanız, yapın’ diye genel bir talimat verdi. Bu intihar eylemleri, canlı bomba eylemleri bu talimatın neticesi gerçekleşiyor.
Olayın yapılış şeklinden bahsettim ben. Yani bu şu anlama gelmiyor, ‘imkan ve kabiliyetleri yok, destek almıyorlar, herkes aklına geldiği gibi eylem yapıyor’ demedim. Tarz, örgüt hiçbir zaman kenara çekilmiş değil. Örgüt, millete karşı bölgedeki vatandaşlara karşı acımasız. Öldüren, her türlü baskıyı yapan, sistematik bir terör eyleminden imkan ve kabiliyetini kaybettiği için münferit canlı bombalarla yapıyor. Canlı bomba eyleminin onlarcası önleniyor. Bir tane de, iki tane de zaman zaman kaçıyor.
Tehdidi küçümsememek lazım. Tehdidi küçümsediğimiz zaman bu sefer kendi sonuçlarından kendiniz zarar görüyorsunuz. İcap ediyorsa ilave yetkiler de vereceğiz. Türkiye’de esas itibariyle iki tane istihbarat kuruluşumuz var. Bir MİT, ağırlıklı olarak dış ama kısmen iç istihbaratla da sorumlu köklü bir kuruluşumuz. Bir de Emniyet istihbarat servisimiz var. Bu olaya mahsus söylemiyorum ama genel anlamda bir yerde bir koordinasyon problemi varsa bunu gözden geçireceğiz. İstihbarat konusunda da gerekirse, koordinasyonu güçlendirecek bir yapıya da geçilebilir, bunun da çalışmaları zaten bir noktaya geldi. Bir süreden beri çalışıyoruz.
Türkiye artık çok boyutlu bir tehdidin altında, sadece bölücü terör örgütü değil. DEAŞ, DHKP-C, PYD, YPG ve FETÖ bunlar esas itibariyle amaçları farklı gibi düşünülse de nihai hedefleri hep aynı. Önemli olan bu örgütlerin hangi amaca hizmet ettikleri, bu da bilinmeyen bir şey değil. Biliyoruz da yapmamız gereken önce evin içini halletmek. Evimizin içini, emniyete almadan dışarıdaki unsurları hedef göstermemiz, yeterli olmaz. Ama bakın bir Fırat Kalkan’ı hadisesi bizim Suriye tarafındaki DEAŞ tehdidini ciddi anlamda sınırlamıştır, aşağı düşürmüştür. Benzer çalışmaları bütün güney sınırlarımızda yapacağız.
Sayın Kılıçdaroğlu da aradı. Bir kez daha bizimle dayanışmasını bildirdi, üzüntülerini taziyelerini iletti. Kendisine teşekkür ettim. Bizim çarşamba günü yaptığımız toplantının tek konusu vardı. Terörle mücadele konusunda ağız, söylem birliği.
Sayın Bahçeli bunu ‘ağız birliği’ tarzında ifade etti. Bunu toplantı sonunda çıktıki kamuoyuna aynen açıkladık. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz farklı, memleket meselelerine çözümlerimiz farklı, ama aynı olan bir şey var, ortak tehdit terördür, teröre karşı zerre kadar farklılığımız yok. Bunu bir kez daha teyit ettik. 3 genel başkan Türkiye’nin nabzını tutuyor. Bu da terörle mücadelede başarı için önemli bir durum.
Sputnik, Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |