Yılmaz Özdil'den eleştirilere tepki: Namert gazeteci 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaştığı için tepki alan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşesinde eleştirilere yanıt verdi.

İŞTE YILMAZ ÖZDİL'İN YAZISI:

Chp'nin vizyon toplantısında Kılıçdaroğlu'nun eşi uyukladı, televizyonlardan naklen yayınlandığı için ekrana yansıdı.

Sadece ben değil, herkes gördü.

Günlerdir merakla beklediğimiz vizyon toplantısını izlerken benim de içim geçtiği için, hiç şaşırtıcı değildi.

Kılıçdaroğlu'nun eşinin benim de duygularımı yansıtan fotoğrafını twitter'dan paylaştım, “heyecan verici bir toplantı oldu” dedim.

-Aslına bakarsanız, yukarda da izah ettiğim gibi, o fotoğrafı ben yayınlamadım, bizzat Chp'nin iletişim ekibi yayınladı.

Chp'nin bir prodüksiyon ekibi var, çekimi onlar yapıyor, rejisini onlar yönetiyor, medyaya frekans bilgileri veriliyor, isteyen televizyon kanalı o frekansa giriyor, ortak yayına katılıyor.

Jeremy Rifkin konuşurken, Chp'nin yayın rejisi şak diye Kılıçdaroğlu ve eşini ekrana getirdi, o görüntüyü naklen yayınladı, izleyen herkes gördü. Ben o fotoğrafı bizzat Chp televizyonundan aldım.

Akademik sunum herkesin uykusunu getirdiği için, ben de izlerken uyukladığım için, hepimizin ortak duygularını yansıtan o görüntüyü paylaştım, “heyecan verici bir toplantı oldu” dedim.

-Vay sen misin bunu diyen… “Geber” diye mesaj geldi. Bu zarif mesajı atan arkadaş kim acaba diye baktım, Chp belediyesinde basın danışmanıymış, şüphesiz bir gün öleceğiz ama, bildiğim kadarıyla bunun kararını Chp vermiyor.

-Geçen ay Chp'ye üye olan profesör Bengi Başer mesela… “Namert” olduğumu yazmış. “Ayıptır ayıp, ben de bu iktidarın yandaşıyım deyin olsun bitsin, daha mertçe olur en azından” demiş.

Bengi hanım Chp'ye üye olmadan önce benim yazılarımı retweet ediyordu, “siyasi çıkarlarını korumak adına hareket edenler Yılmaz Özdil'in yazılarını okuyun da utanın” filan diye mesajlar atıyordu. Chp'ye üye oldu. “Namert Yılmaz Özdil” diyor. Siyasi hayatına böylesine güzel bir giriş yapan Bengi hanıma başarılar dilerim.

-Yurtdışına kaçan fetocu gazeteci Tarık Toros “kötü bir adam” olduğumu yazmış. Doğrusu benim de kendimle ilgili tereddütlerim vardı ama, bu arkadaş yazdığına göre doğrudur, ben de ikna oldum.

-Tek tek hepsinin ismini vermek isterdim, maalesef sayfanın hacmi sınırlı, o yüzden sadece mesajları aktarayım. “Satılmış kalem” diyen var. “Akp'den kaç para aldın?” diyen var. “Bizi kaça sattın” diye soran var. Para aldığımdan kesinlikle eminler…

“Paranın satın aldığı gazetecilerden olduğunu biliyordum” diye sitem eden var. “Çok mu para ödediler sana, köşeni kaybetmekten bu kadar mı korkuyorsun” diye teessüf eden var.

“Tayyip'in sana ödediği parayı aramızda toplayıp biz verelim” diye teklifte bulunan var.

“Chp sana kemik vermedi mi, ondan mı havlıyorsun?” diyen var. “Namuslu gazetecileri örnek al” diyen var. “Sözcü bunu niye işten atmıyor?” diye merak eden var… Bu mesajı gönderen arkadaşa bizzat açıp sorması için Sözcü'nün sahibi Burak Akbay'ın telefon numarasını gönderdim, “Burak Akbay'ın cevabını öğrenirsen bana da yaz lütfen” diye not ekledim.

“Atatürkçülerden utanmadın mı?” diye soran var. “Kasetin mi var, açığa çıkmasından mı korkuyorsun” diyen var. “Bizim için Tayyip Erdoğan'dan farkın yok” diyen var. “Akp'den bu kadar mı korkuyorsun, onun için mi saf değiştirdin” diyen var. “Tayyip yalakası” diyen var. “Saray soytarısı” diyen var.

Yazının tamamı için tıklayın