Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü yazısında, gençlik dönemleriyle ilgili yazı kaleme aldı. Özdil anne ve babasının acı kaybından da yazında bahsetti. Mesleğe başladığı ilk günlere de yazısında yer verdi.
YILMAZ ÖZDİL'İN YAZISI ŞÖYLE:
Babam gitti.Sadece 99 gün sonra annem peşinden.Götürüp babamın yanına koyduk.Koynuna. Yağmurda sırılsıklam ıslanıp, gecenin ayazında sokak lambasının cılız ışığında titreyen sahipsiz köpek yavrusu gibi hissetmiştim kendimi.Ve, taşımakta güçlük çektiğim duygu “pişmanlık”tı. İş güce koştururken, fırsat yaratıp bir gün daha onlarla beraber olamadığım için, bir sofrada daha buluşamadığımız için, bir kadeh daha parlatamadığımız için, bu tatilde gitmeyeyim, öbür tatilde giderim artık diyerek, bir kez daha olsun sarılmayı ötelediğim için… Hiçbir yere giden oyuncak trenin, bizsiz de dönebileceğini unuttuğum için… Taşımakta güçlük çektiğim en ağır duygu, pişmanlıktı.Yokluklarına çaresiz alışıyor insan. Pişmanlığıma alışamadım.Değerli gençler…Telafisi imkânsız pişmanlığın sahibidir bu satırların yazarı.Canını ver, o saniyeyi geri alamıyorsun.Baba rahmetliyse, anne vardır, o da yoksa akraba, komşu, arkadaş, sarılabileceğin, yaslanabileceğin bir omuz illa ki vardır.Öbür bayrama erteleme.Kapat yazıyı.Hemen şimdi.Git, o saniyeyi al kardeşim.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...