İŞTE GERÇEKLER:
Ekim 1991’ de yapılan 19’ ncu Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinde; Kırıkkale’ den Sadık Avundukluoğlu, Aksaray’ dan Mahmut Öztürk ve Manisa’ dan Tevfik Diker (bendeniz tercih oylarıyla) genç yaşta DYP’ den milletvekili seçilerek TBMM’ ye geldik.
1991 seçimleri seçim propagandası boyunca seçim sathında Genel Başkan Süleyman Demirel başta olmak üzere tüm DYP’ liler olarak bizler, ANAP’ ı “Hayali İhracat”, “ Koskatos Dosyaları” ve “ Varan-1,2,3” adı altında, yolsuzluk iddiaları ve şaibeler ile acımasız bir şekilde eleştirdik. Daha açıkçası hesap sormaya ve temiz siyasete talip olduk. Halk bizim bu söylemlerimize itibar etti ve DYP’ yi birinci parti yapacak,iktidara getirecek ve Demirel’ i bilahare Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ ya taşıyacak yolu verdiği oylarla açtı.
DEMİREL- İNÖNÜ HÜKÜMETİ
Türkiye 12 Eylül 1980 öncesi anarşinin kol gezdiği, sağda ve solda gençlerin vuruştuğu ve kanların ve canların yerlerde kaldığı çok kötü bir dönemi yaşamıştı. O günlerde bazı sağduyu sahibi siyaset ve devlet adamları AP- CHP Hükümetinin kurulmasını yani Demirel , Ecevit ikilsinin el ele vermesini çok istemişti. Ama bu istek bir türlü gerçekleşememişti. O zamandan sonra halkın büyük bir kesiminde bu birleşme olsaydı acılar yaşanmazdı inancı yerleşmişti.
1991’ de Demirel’ in birinci , Erdal İnönü’ nün ikinci partinin lideri olarak TBMM’ ye girmesiyle bu ikilinin iktidarı her derde deva olarak görülmeye başlandı. Eğer bu ikili hükümeti kurarsa; yolsuzlukların hesabı sorulacak, temiz siyaset başlayacak, hortumlara son verilecek, Güney Doğu sorunu çözülecek, Türkiye bir huzur ülkesi olacak ve kalkınma hız kazanacak sonuçta vatandaş sofrasında aş ve işsizler de iş bulacaktı.
Demirel ve İnönü anlaşarak DYP- SHP ortak hükümetini kurdular. TBMM çalışmaya başlar başlamaz araştırma ve soruşturma önergeleri verilmeye başlandı. Her milletvekili bir olayın peşine takılarak önerge hazırlamaya başladı yani bu konuda sanki bir yarış başladı. Milletvekilleri oluşan hesap sorma konjonktürüne kendilerini kaptırmıştı. Çünkü bu çabalara medya destek veriyor ve aynı zamanda partide de öne çıkma imkanı bulunacağına inanılıyordu. O modaya bende ayak uydurarak Türk Pilotlarının Yugoslavya’ da eğitim almasının araştırılması için zamanın Ulaştırma Bakanı hemşehrim Ekrem Pakdemir’ li hakkında bir araştırma önergesi vermiştim.
GEL BENİ SOY DİYEN BİR DÜZEN!
TBMM’ ye verilen araştırma önergeleri bir oylanarak ve iktidar çoğunluğuna dayanarak arka arkaya komisyonlar kurulmaya başladı. Bu komisyonlardan biri olan Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu’ nun başına Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk, diğeri Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’ nun başına da Kırıkkale Milletvekili Sadık Avundukluoğlu ve bir başka komisyon olan SİSATEV Vakfını Araştırma Komisyonu’ nun başına da ben getirildim. Özverili çalışmalar yaptık. Bir çok çıkarcının hedefi olduk. Zaman , zaman en yakın arkadaşlarımız yanımıza gelemez oldular.
20 nci dönemde de bu konularda bazı komisyonlar kuruldu. 20’ nci dönem’ de kurulan Uğur Mumcu Cinayeti’ ni Araştırma Komisyonu ‘ nun Başkan Vekilliğine de ben getirildim. Kamuoyunun yakından bildiğine inandığım Yolsuzlukla Mücadele Derneğini de ben kurdum.
SİZMİSİNİZ HESAP SORAN!
19 ve 20’ nci dönemden sonraki siyasi sürece baktığınızda Öztürk, Avudukluoğlu ve Diker’i milletvekili olarak göremezsiniz. Bizim gibi bu komisyonlarda görev yapan bir iki isim istisna tüm arkadaşlar ne yazık ki siyasetten tasfiye edilmişlerdir. Bize siz misiniz hesap soran denilerek hesap sorulmuş ve bedel öde ditilmiştir.Türkiye bunu iyi sorgulanmalıdır.
Genel başkanların iki dudağı arasına sıkışan bir sistemle yolsuzlukla mücadele edilemez.Nitekim Türkiye, halâ “ Ali Dibo”, “ Yimpaş”ve “ Ofer” dosyalarıyla uğraşıyor. Bu düzen gel beni soy diyen bir düzendir.
İLKSAN VE İSKİ OLAYLARI
19’ ncu Dönem’ de yolsuzlukları araştırmak ve çareler aramak üzere birde Devlet Bakanlığı kurularak başına asker kökenli E. General ve Ankara Milletvekili Orhan Kilercioğlu getirilmişti. Ne yazık ki o, da bu görevden sonra siyasetten tasfiye edilenler kervanına katıldı. Dönem bittiğinde gelinen noktada İSKİ ve İLKSAN olayları damgasını vurdu. İSKİ, SHP’ nin İLKSAN’ da DYP’ nin boynuna asılı kaldı.
AKP’DE DE YOLSUZLUKLA MÜCADELECİLERE YER YOK!
Yolsuzlukla mücadele edeceğiz, bizim alnımız secde görüyor, bizde Allah korkusu var diyerek tek başına iktidara gelen AKP’ de de yolsuzlukla mücadelecilere yer olmadığı Afyon karahisar Milletvekili Dr. Mahmut Koçak ve Hatay Milletvekili Fuat Geçen’ in ın partiden ihraçlarında açık seçik görüldü.
Tevfik DİKER
19 ve 20’ nci Dönem Manisa Milletvekili
0 532 264 50 95
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |