2011 yılı itibari ile yılların emperyalist devletlerini hizaya getirecek ciddi uyarılar tarih sahnesinde yer buldu. Sömürgecilik üzerine yüz elli yılı aşkın süredir aynı paradigmalarla hizmet gören zihniyetler , karşılaştıkları başkent isyanları ile sistem arızası vermek üzere olabilecekleri gerçekliği ile yüzleştiler. Peki , hikayenin gelişimindeki merhaleleri takip edelim dersek şayet ; İlkin , sömürge ülkelerinden kotardıkları düzen karşıtı , isyancı , kısmen entelektüel , aykırı veya aklen ileri seviyeli şahıslara kucak açıp iş , statü ve yaşam hakkı vererek sömürdükleri ülkelerin iç ve dış dünya algısını şekillendirmeye soyundular. Zeki öğrencileri memleketlerinden kopararak , üst uygarlık görseli ile uygarlık çarpmasına maruz bırakıp varoluşsal kordonunu koparmaya uğraştılar. Sömürdükleri ülkelerde bağnazlığı besleyip , kendi ülkelerinde bu bağnazlığa savaş açanlara payeler saçtılar. Sonrasında nesiller geçtikçe besleyip büyüttükleri göreli değerlerin bir kısmını o ülkelerin yönetiminde , bir kısmını da o ülkelerin dünya algısındaki alt sınıfsal niteliklerini pekiştirmekte kullandılar .., Oysa tüm bu gidişat esnasında hesap edemedikleri toplumsal bir ödem vuku bulmuştu çoktan .., Çoğu üçüncü sınıf kategorisindeki ve de bir çoğu Müslüman coğrafyasından koparılan bahse konu nesillerin var olma biçimlerini hesap edemeyen emperyal akıl , klasik kolonyalizmin sonunun geldiği çağda sosyal bir gerçeği keşfetmiş bulundu artık ; " Sömürgeleştirilen toplumlardan kotarılanlar da kendileri gibi kolonileşme eğilimindeydiler ve bu da onların yaşamsal meyli idi " .., Oturma ve çalışma hakkı verdikleri her birey , çok geçmeden akraba ve yakınlarını da davet etmiş , vatandaşlık hakkı kazanan her birey bir kaç vatandaşlık hakkı talep edecek şekilde kolonileşmişti iki ya da üç nesil sonra .., Ve 2011 darbesinin perde arkasında banliyö proleterleri ve mülteci ezilmişlikleri ana eksen gibi görünüyor olsa da toplumsal ödeme neden olan darbe, eski tip sömürgeciliğin ipinin efendilerin boynuna geçmesi ile çoktan vuku bulmuştu aslında .., Çoğu uygarlık çarpmasından muzdarip , eğitim anlamında problemli , sosyal uyum sıkıntısı çeken ve kapital anlamda vergi katkısından yoksun olan kitlenin birçoğu Müslüman olup , azımsanamayacak bir kısmı da göçmenlik statüsünden vatandaşlık statüsüne geçmiş bulunmaktaydı.., Avrupa birliği hukuku gereği bu ödem sıvısını dışarı boşaltabilecek müdahaleleri yapabilmek mümkün olmadığı gibi , nasyonalist itkilerle dışlama ve yok sayma eyleminin kendisi de bir başka ödem nedeni idi .., İşte tüm bu emperyal sıkışmışlığı aşmak adına Müslüman ve de çoğu genç nesilden olan bu bireylerden , üstelik de hiç bir zor kullanım olmadan kendi istekleri ile kurtulabilecekleri bir keşif vuku buldu çok geçmeden ; IŞİD .
Laboratuvar çalışmaları 2012 yılında Irak topraklarında yapılan örgütün gelişiminde katkısı bulunan ilk çalışmacılar kimdir denilirse ; Yankeelerin Irak topraklarında güvenlik için sözleşme imzaladığı paralı asker örgütlenmelerinin irdelenmesi elzemdir denilebilir ( Blackwater ve benzeri .. ) Nitekim her ne kadar ruhani desteklenme ile hilafet ordusu özdeşleşmesini sahiplenseler de aslında Müslüman paralı askerler statüsünü benimseyen yapılanmada aylık iki üç bin dolar maaştan bahsedilmektedir. Bir de mezhepsel yakınlığın sağladığı sosyal sigortalar da cabasıdır.., Hristiyan dünyası adına tek ses getiren eylemin mahiyetini ise daha önce Charlie bölüğü ve İslam bölünmüşlüğü yazımda ( 23-01-2015 ) irdelemiştim . An itibari ile petrol fiyatlarındaki düşüş seyrine müdahale amacını da içerecek biçimde Rusya'nın bölgeye inişi de dolaylı bir kazanç olarak da görülebilir emperyal akılca .., Diğer yandan ; ayrık konfederasyonların çadırlarını Kürdistan karnavalı ile birleştirme istencini desteklemek yolunda IŞİD dolaysız bir etmen rolündedir.., Yazıyı toparlamaya yeltenirsem şayet şunu söylemek mümkündür ki ; İslam'ın barbarlığı ve insanlık dışılığını kanıtlayacak ve belleklerden kolay silinemeyecek nüktelerin mihmandarı olan bu teşkilatlanmanın sahiplenilmesinde rol oynayan entelektüel bilinçten yoksun bırakılmış müstemleke statüsündeki Müslüman iktidarları , önünde sonunda ya bu dünyada savaş suçları mahkemelerinde ya da kesinlikle mahkeme-i Kübra'da veyahut da her ikisinde birden izahat verecek ve ceza hükmünü kabulleneceklerdir. Diğer yandan bir taşla birden çok kuş vurmayı becerebilen emperyal akıl , limited şirketten hisselerini amaçları tam anlamıyla gerçekleşinceye dek ( Tahminen 2017 yılı ) çekmeyecektir..!