İnsan gelişiminin odak bağlamları yaşamın test kitabından okunduğunda, bireylere özgü tanımların kişisini aktifleştirir...
Özgün karakter, türlü duygulanımların çeşitliliğinden oluşur..
Engin düşünceler kayıtsal sersemliğe pratik fikirler belirlerken, varoluşsallık güven kavramına ayrıcalık tanır. .
Yükselen ufuklardan ziyade sade ve şık kabiliyeti kavrayış, insanın içinde bulunduğu o derin okyanuslar yıldırım gücüyle limanlara sığınır, umutlar parlak iradeli devasalıkları kucaklar...
Sözünden dönmeyenlerin bakışında nice faaliyetler, günün sabahına aşklar, aşıklar taşır.
Risk sayesinde hükümler kurulur henüz uzlaşamamış barışlarımıza..
Rekabet tanır; ilk görüşünde aşkın doğuşuna yaşayanları..
Gecenin selameti için nice gündüzler hipnoz etkisindedir.
Yaşayanı farklıdır hayallerini, canlandıranı bambaşka!..
Hayaller, anılar, kurguladıklarımız ilk karşılaştığımız ki hallerinden bambaşkadır..
"..! Ersem tutkunun ahengine, cevher taşırdım en sevgiliye..!"
Aklımızı başımıza getirmek için ziyadesiyle liman kalkar, gemiden... Sahip olduğumuz gerçekliğe yıl alır, geniş bir zamandan yayar niçinler, nedenler !
Birbirimize kaybolmadan biraz sonra hatıralardan kalır hatrımızda, çünkü unutulmazın devrinde yaşar, bakiler..
Ferasetine dahi minnet etmeyen nice mutluluklar, ummana karıştıkça insanlık algısına kapılır..
Sahneye çıkar gücünü dile getiren, hikayedir yolu tolerans gözüyle doğrusal sınırın dahilinde...
Kendimize gelmeden haber verilmez, müjdelerin ihtisas yaptığı alanlar..
Cesaret ister!
Kurgu başlatır!
Vakit tekrarlar; hesapsızca gülüşümüzün kıymetini..
Masumiyet gamzesinden ahesteler, sanatının doğasında da vardır.
Trenin gidiş yönünün tersine doğru istikamete adımlar attığımızda, kalbimizi yasladığınız umutlar zamanın ardına gizlenir... Karşılaşmak adına nameler dizilmiş vazifesinde iken, söylemlerimizi nutuk okuturcasına saygıyla anıyoruz..
"Bir masadan eksiliyor, farklı ellerimizden tutuşmuş yeminler! İnancımız daim olsun! "
Baktığımız yerde değiller artık uyanık düşler, hayallere gerçeklik payı kattı, delikanlıca verilmiş sadakadan sözler!
Bir sahil kenarı kuruldu günün kutlusuna, bir çay bardağından taşan sevgi farklılık olsun diye oradaydı.. Şahit oldular, ılık rüzgardan nefes alanlar..Yan koşuya hızlandı samimiyet dalgaları, saflığımıza doğamız renklendi.
İnsan, varlığımı hissetmekten dolayı önemliydi, cesurca tavırlara yatkındı mazisi, hüznü yalnızlığın çaresindendi...
Özgürlüğüne topraklar serilir, göğüne bulutlar yükselirdi. Çoktan değişik bir tını yabancılaştırırdı, insafıma bırakırdı kendini teslimiyetin...
Günün Esra Süntar sözü;
"Adının sesinden sevdiğimizi duyuyorum! Sabahı gürlercesine yaklaştığım güneş artık canımızdan yakmıyor! Aşkına rekabet, ömürden risksin! Ben senden sonsuz severim!"