Türkiye'de evrimin eğitim müfredatından çıkarılması sonrası, Nobel Sancar, "Türkiye'de Evrimi ne zaman öğretelim kavgası beni çok kızdırdı. Türkiye'nin çok sorunu var. Bir krizden öbürüne geçiyoruz. Ben Allah'a inanıyorum, evrim olmuş olmamış fark etmez, inanan inanır inanmayan inanmaz" demişti.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, Sancar'a evrim yanıtını ve konu hakkındaki görüşünü sordu.
Bursalı köşesinde şu ifadeleri kullandı:
"Aziz Sancar evrime inanmıyor, diyor ki: 'Ben Allah'a inanırım, isteyen evrime isteyen Allah'a inansın…' Bu sözler Türkiye'de yankılanınca, inanmadım. Sancar, evrim konusunu bir ‘inanç meselesi' asla yapmaz. Bir çarpıtma vardı. 'Bu sözler ona ait olamaz' dedim.
Çünkü Aziz Hoca, yaptığı araştırmalarda evrimsel gelişim — değişime bizzat tanık olmuş bir bilim insanı. Ayrıca bilim dünyasında ciddi bir bilim insanı 'Evrime inanmıyorum' demez. Aziz Hoca inançla bilimi her zaman ayrı tutar…
Sancar, bizzat kendi araştırmalarında canlılardaki evrimsel gelişmeye — değişime tanık olmuş bir insan. Örneğin, bitkilerde ve bazı canlılarda ışıkla harekete geçerek DNA bozulmalarını onaran Fotoliyaz enzimi üzerine neredeyse 40 yıl çalıştı. Bilim insanları bu enzimi insanlarda çok aradılar, hatta buldukları bazı genleri 'Fotoliyaz' diye isimlendirdiler.
Sancar ise, Fotoliyaz geninin — proteininin insanlarda tam karşılığı olmadığını kanıtladı. Ama bu enzimin insanda başkalaşarak yine ışığa duyarlı, 24 saatlik biyolojik saatimizi ayarlayan bir başka gene — proteine dönüştüğünü gösterdi ve bu geni 'Kriptokrom' adıyla tescilledi!
Bu 40 yıllık muhteşem öyküyü ve Aziz Sancar'ı 'Aziz Sancar ve Nobel'in Öyküsü' kitabımda anlattım.
Sancar araştırma makalelerinde evrimsel gelişmeye göndermeler yapan bir insan. Biyolojik varlığımızı evrimsel gelişmeden ayrı tutmak asla olası değil. Bunları bildiğim için Sancar'a sordum, nedir bu? Nihayet Gürcistan'dan önceki gün döndü ve yanıtladı: Evrim gerçektir!"
"Aziz Hoca ile birbirimize güveniriz. Bizi derin yurtseverlik ve bilim bağlar öncelikle" diyen Bursalı yazısını şöyle sürdürdü:
"Verdiği yanıtı yayımlama izni de verdi ama şunu da yazmak koşuluyla:
‘Aziz'i en çok üzen Türkiye'de üstümüze aptal tozu serpilmiş gibi durmadan akla mantığa sığmayacak sebepler bulup, tüm enerjimizi bu suni kavgalara harcıyor ve ülkemize zarar veriyoruz, bu büyük bir günahtır…'
Tamamen katılıyorum. Yazıktır, günahtır bu ülkeye
Peki, gerçek neydi?
'Bir gencimiz bilim ve inanç konusunda soru sordu. Ona şu yanıtı verdim: ‘Ben Müslümanım ve Allah'a inanıyorum. Evrime inanmak gibi bir şey yoktur, Evrim bir gerçektir ve inanç meselesi değildir.'
Aziz Hoca: 'Suni kavgalar çıkarıp ülkemizi krizlere sürüklüyoruz… Bence bu suni kavga başka şeylerde olduğu gibi maalesef Amerika'dan ithaldir. Dünyanın en albenili ‘yaratılış müzesi' benim eyaletimin batısındaki Tennessee'dedir ve Türkiye'deki birçok ‘creationist' buradaki yobazlardan ithal malı fikirlerle maalesef ülkemizi fuzuli işlerle meşgul ediyor.'"
Aziz Sancar'ın kendisine verdiği yanıtları köşesine taşıyan Orhan Bursalı, Aziz Sancar'ın evrim ve evrimcilerle ilgili şu görüşlerini de aktardı:
"‘En eski evrimciler İslamın Altın Çağı denen dönemde şimdiki Irak'taki Müslüman bilim adamlarıydı; bunu evrim fikrinin tarihçesi üzerine bir kitapta okudum.'
Aziz Hoca, kimya profesörü eşi Gwen'den önce evrim fikrini öğrendiğini söylüyor. Nedeni, Gwen'in okuduğu yıllarda Teksas'ta ortaeğitimde evrim okutulmamasıydı. Evrimi yine reddeden bir Methodist üniversitede okudu. Teksas'ta evrime karşı savaş açanlar o zaman başarı kazanmışlardı. Hoca diyor ki, 'Şimdi ikimiz de evrim ve Allah hakkında benzer fikirdeyiz. Amerikalıların dediği gibi ‘you can't cover the sun with mud' (Güneşi balçıkla sıvayamazsın). Evrim vardır ve kim ne derse desin bu gerçek ortadadır.'
Aziz Hoca, Azerbaycan'daki konuşmasının Türkiye'ye bilerek yanlış yansıtıldığını düşünüyor. Medyaya hiç de çıkmak istemediğini biliyorum. Kendisine gelen görüşme, söyleşi vb. taleplerine yok diyor. Çünkü bu anlamsız tartışmaların içine çekilmek istemediğini belirtiyor.
Şu sözleri ne kadar doğru:
'Bu gibi abes işlerle uğraşsaydım sigaranın DNA'da kanserojen tahribatının haritasını, 'Piri Reis Haritası'nı yapabilir miydim…'"
Sputnik
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...